Müsned-i Ahmed Bin Hanbel > ABDEST

 

islam

help 2.24.2.1 abdest previous next

HADİS KİTAPLARI > Müsned-i Ahmed Bin Hanbel > 2 > abdest
g)- ABDEST

* Abdest Almanın Fazileti Ve Bu Konuda Titizlik

* Abdest Alıp, Peşinden Namaz Kılmanın Fazileti

(l)- ABDEST ÂDABI

* Abdest Sırasında Vesvesenin Ve Su İsrafının Terki

* Abdest Ve Gusülde Kullanılan Su Miktarı

* Her İşte Sağ İle Başlamanın Önemi

(2)- HZ. PEYGAMBERİN ABDEST ALIŞ ŞEKLİ

* Hz. Osman'dan Gelen Rivayetler

* Hz. Ali'den Gelen Rivayetler

* Diğer Sahabîlerden Gelen Rivayetler

(3)- ABDEST ALIRKEN NİYET VE BESMELENİN HÜKMÜ

(4)- ABDEST ALIRKEN MAZMAZADAN ÖNCE ELLERİ YIKAMAK

(5)- ABDEST ALIRKEN AĞZA VE BURNA SU VERMEK, SONRA SÜMKÜRMEK

* Abdestte Tertip; Yüz Ve Kolların Yıkanmasından Sonra Ağız Ve Burna Su Çekmek

(6)- ABDESTTE YÜZÜ YIKAMAK, SAKALIN ARASINA SUYUN GEÇMESİ VE GÖZ PINARINI MESH ETMEK

(7)- ABDESTTE KOLLARI DİRSEKLERE KADAR YIKAMAK, ALNIN ÜST TARAFINA SUYU ULAŞTIRMAK VE PARMAKLARIN ARASINI OVMAK

(8)- ÂBDESTTE BAŞ, KULAKLAR VE ŞAKAK/ZÜLÜF KISMINI MESH ETMEK

(9)- ABDESTTE SARIĞA, BAŞ ÖRTÜSÜNE VE MESTLERE MESH ETMEK

(10)- ABDEST ALIRKEN AYAKLARIN YIKANMASI

* Ayakların Yıkanma Şekli

* Ayak Parmaklarının Arasını Ovalamak

* Ayakta Kuru Yer Bırakmamak, Uzuvları Peş Peşe Yıkamak (Muvâlât) Ve Abdesti Tam Almaya Teşvik

(11)- AZALARI İKİ YA DA ÜÇ KERE YIKAMAK GEREKİR, FAZLASI MEKRUHTUR

(12)- ABDESTTEN SONRAKİ DUA VE ZİKİRLER

(13)- ÂBDESTTEN SONRA ÖNÜNE SU SERPMEK

(14)- HER (FARZ) NAMAZ İÇİN ABDEST ALMA YANINDA, BİR ABDESTLE BİRDEN FAZLA NAMAZ KILMANIN CEVAZI

(15)- MESCİDDE ABDEST ALMANIN CEVAZI VE UYUMAK İSTEYENE ABDEST ALMANIN MÜSTEHAB OLUŞU

Açıklama

ı- ABDESTİ BOZAN ŞEYLER/HALLER

1- Ön Ve Arka Yoldan Çıkan Necaset İle Abdestin Bozulması

* İdrar Ve Büyük Tuvalet İhtiyacından Dolayı Abdest Almak

* Yellenmekten Dolayı Abdest Almak

* Mezî, Vedî Ve İstihâze Kanından Dolayı Abdest Almak

2- Abdestin Bozulmasından Şüphelenmek

Açıklama

3- Uyku Sebebiyle Abdest Almak

* Oturarak Uyumak Abdesti Bozmaz

* Hz. Peygamber'in Uykusu, Yatarak Da Olsa Abdesti Bozmaz

* Yatarak Uyuyan Kişi (İhtiyaten) Abdest Almalıdır

4- Cinsel Organına Dokunan Kişinin Abdest Alması

5- Cinsel Organına Dokunan Kişinin Abdest Alması Şart Değildir

6- Hanımına Dokunan Ve Öpen Kişinin Abdest Almaması

7- Kusmak Veya Burun Kanamasından Dolayı Abdest Almak

8- Deve Eti Yemek Sebebiyle Abdest Almak

9- Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak

* Bu Konuda Hz. Peygamber'in Eşlerinden Gelen Rivayetler

10- Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak Şart Değildir

Fıkhi Hükümler

g)- ABDEST


Abdest lügatte; temizlik, parlaklık ve güzellik demektir.[1] Istılahta ise; ibadet niyetiyle su ile temizlik yapmak/belirli âzâlan yıkamaktır.[2] Bazı ibadetlerde abdest şartı bulunmaktadır ve bu temizlik Muhammed ümmetinin en önemli özelliğidir. Abdestin aşağıdaki âyette zikredilen dört farzında ittifak vardır.

Allah Teâlâ buyurdu:

Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınızda (abdestiniz yoksa), yüzünüzü ve ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, başınızı mesh edin ve ayaklarınızı da topuklara (aşık kemiklerine) kadar yıkayın..,' (Mâide 5/6).[3]



* Abdest Almanın Fazileti Ve Bu Konuda Titizlik


181/489- Câbir b. Abdullah'tan (Radıyallahu anh):[4]

Rasûlullah dedi ki:

"Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da temizliktir."[5]



182/490- Mus'âb b. Sa'd'dan:[6]

İnsanlar, ölüm hastalığındayken îbn Âmir'in yanma girdiler ve onu övmeye başladılar. İbn Ömer (Radıyallahuanhnmâ) dedi ki:

'Ben Rasûlullah'tan (Sattattaha aleyhi ve senem) duyduklarım konusunda senin için onları kandırmam. O şöyle buyurdu:

"Allah halkın malından (ya da ganimetten) haksız yere alanın verdiği sadakayı ve temizlik olmadan (abdestsiz) kılınan namazı kabul etmez."[7]







Açıklama


Bu gibi rivayetlerde Abdullah b. Ömer'in yüksek şahsiyeti göze çarpmakta babası Hz. Ömer'deki aynı duruş onda da görülmektedir. Herkesin bilerek ya da bilmeyerek övdüğü bir kişi konusunda İbn Ömer burada dua etmedi,[8] övgülü sözler söylemedi. Aslında başarılı bir yönetici olan Abdullah b. Âmir[9] Basra'da vali iken herhalde ganimetler konusunda titiz değildi ve tenkid ediliyordu. Böyle olan birisine edilen dua kabul edilmez endişesi bulunmaktadır. Tıpkı haksız olarak kazanılan maldan sadakanın kabul edilmediği gibi. Sanki Abdullah b. Ömer onu biraz düşündürüp/daraltıp tevbe etmesini sağlamak istedi ve in.ce bir şekilde konuyu bir hadisle hatırlattı. Ayrıca hadiste temizlik olmadan namaz kabul edilmez vurgusu ile tevbe olmadan dualar kabul edilmez, bağlantısına dikkat çekildi. Doğrusunu Allah bilir.[10]



183/491- Ebû Ümâme, Amr b. Abese'den (Radiyattaha anhamâ) nakleder:[11]

RasÛlllllah' a (Sallallahü aleyhi ve seltem):

'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana abdesti anlat!' dedim, O da şöyle buyurdu: "Sizden biri abdeste başlar[12]; ağzına, burnuna su alır ve sümkürerek (burnunu da) temizlerse, ağzında ve genzindeki günahlar akan su ile birlikte dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzündeki günahlar sakalının uçlarından dökülür, gider. Kollarını dirseklerine kadar yıkarsa, (kollarındaki) günahlar parmak uçlarından dökülür. Başını mesh ederse, başındaki günahlar saçlarından dökülen su ile akar, gider. Aliah'ın emrettiği gibi ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkarsa, topukların-daki günahlar parmak uçlarından akan su ile dökülür. Sonra kalkar, aziz ve celîl olan Allah'a hamd eder, O'nu lâyık olduğu şekilde över ve iki rekât namaz kılarsa (kalan) günahları dökülür, annesinden yeni doğmuş gjbj tertemiz olur."

(Sahâbî) Ebû Ümâme, Amr'adediki:

'Ey Amr b. Abese, konuşmanı dikkatli yap![13] Rasûlullah'tan bunları gerçekten işittin mi? Bulunduğu yerde kişiye bu ecirlerin hepsi gerçekten verilecek mı?'

Amr b. Abese şöyle cevap verdi:

'Ey Ebû Ümâme! Benim yaşım ilerledi, kemiklerim zayıfladı, ecelim yaklaştı, Allah ve Rasûlü adına yalan söylemeye ihtiyacım yok. Bu sözleri, RasûluUah'tan birden ya da ikiden yahut da üçten fazla işitmesem tamam. (Ama) ben bunları Rasûlullah'tan yedi kere hattâ daha da fazla, defalarca işittim.'[14]



184/492- Ebû Ümâme'den (Radiyattaha anh):[15]

rasuallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:

«Hprhanal bir kişi namaz kılma isteği ile, abdest alacağı suya yone-TPİlPrirv vıkarsa ellerindeki günahları ilk damla ile birlikte dökülür; llrî sonrahl,'n ' su alır ve (burnunu) sümkürerek temizlerse ilk dökülen ağZ'?a'.ip hirlikte dilindeki ve dudaklarındaki günahlar dökülür. Yüzünü yıdamladam|g jle biriikte ku|ak|arı ve gözlerindeki günahlar Kollarını dirseklere kadar ve ayaklarını topuklara (aşık kemikleri-Har vıkadıöında bütün günahlarından, hatalarından kurtulur, gider «nnpsinin doğurduğu günkü gibi tertemiz olur. Bundan sonra namaz Smaya kalkarsa Allah onun derecesini daha da yükseltir. Yerinde kalır, oturursa huzurla oturur."[16]



185/493-Ebû Ümâme'den (Radtyatiaha anh):[17]

RaSÛlullah (SallallahU aleyhi ve sellem) dedi ki:

"Müslüman bir kişi abdest aldığında kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları dökülür. Bu şekilde oturursa affedilmiş olarak oturur."[18]



186/494- Şehrb. Havşeb'den:[19]

Ebû Ümâme'nin (Radıyaiiahu anh) yanma geldik, baktık mescidte oturmuş, üstündeki biti/böceği alıyordu. BizeRasûlullah'm (Saliaiiahu aleyhi ve sellem) şu sözünü nakletti:

"Müslüman bir kişi abdest aldığında kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları dökülür."

O sırada yanımıza, bize hadis nakleden Ebû Zabye geldi ve 'bu kişi size ne nakletti?' dedi. Biz de kendisine, Ebû Ümâme'den duyduğumuzu zikrettik. Bunun üzerine Ebû Zabye:

'Evet, ben de (sahabeden) Amr b. Abese'nin, Rasûlullah'tan bu hadisi naklettiğini işittim,' dedi ve ekledi:

'Rasûlullah (ayrıca) buyurdu ki:

"Bir kişi bu temiz haliyle geceye ulaşır ve gece ibadet için kalkar, zikreder, aziz ve celîl olan Allah'tan dünya ve âhiret hayrını isterse, aziz ve celîl olan Allah ona istediğini verir."'[20]





187/495- Abdullah es-Sunâbihî'den[21] (Radıyanahaanh);[22]

Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Kul abdeste başlar ve mazmaza ederse (ağzına su alır, çalkalarsa) ağzındaki günahlar dökülür. (Burnuna su çekerek) sümkürürse, burnundaki günahlar dökülür.[23] Yüzünü yıkadığında, göz kirpiklerinin altlarına kadar yüzünün her tarafından günahlar dökülür. Ellerini (kollarıyla beraber) yıkadığında tırnak altlarına kadar ellerinin her tarafından günahlar dökülür. Başını (ve kulaklarını)[24] mesh ettiğinde kulaklarına kadar başının her tarafından günahlar dökülür. Ayaklarını yıkadığında tırnaklarına kadar ayaklarının her tarafından günahlar dökülür. Sonra mescide doğru yürümesi ve namaz kılması da kendisi için nafile (fazladan sevap) sayılır."

§ Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den (Radıyaliahüanh) gelen başka rivayette:

Rasûlullah (SattattaMi aleyhi ve sellem) dedi ki:

"Kim (abdestte) ağzına ve burnuna su alır da temizlerse ağzındaki ve burnundaki günahları dökülür. Kim yüzünü yıkarsa göz kirpiklerinin altlarına kadar yüzünün her tarafından günahları dökülür. Ellerini kim (kollarıyla beraber) yıkarsa tırnak altlarına kadar ellerinin her tarafından günahları dökülür. Kim başını ve kulaklarını mesh ederse başından ya da kulaklarının tüylerinden günahları dökülür. Kim de ayaklarını yıkarsa tırnaklarına ya da tırnak altlarına kadar ayaklarının her tarafından günahları dökülür. Sonra mescide (giderken) attığı adımlar da kendisine nafile (fazladan sevap) sayılır."

§ Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den (RadıyaiiaManh) gelen üçüncü rivayette: Rasûlullah (Sailaliahü aleyhi ve sellem) dedi ki:

"Kim (abdestte) ağzına ve burnuna su alır da temizlerse ağzındaki ve burnundaki günahları dökülür....(yukarıdaki rivayetin aynı mânâdaki benzerini zikretti."[25]





188/496- Osman b. Affân'dan (Radıyaiiaha anh):[26]

Rasûlullah (Saihiiahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

"Kim abdest alır, abdestini de güzelce tamamlarsa tırnak altlarına kadar bütün vücûdundan günahları dökülür."[27]



189/497- Ukbe b. Âmir'den (Radıyaiiaha anh):[28]

Ben, Rasûluîlah'ın (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) demediğini bugün de aktaracak değilim. Rasûluîlah'ın şöyle dediğini duydum:

"Kim bana söylemediğim bir sözü bile bile isnad ederse, cehennemdeki evine (şimdiden) hazırlansın."

Rasûluîlah'ın (Saiialidha aleyhi ve seiiem) yine şöyle dediğini duydum: "Ümmetimden iki kişi olsa, bunlardan birisi üzerinde (şeytanın) düğümleri (bağları) bulunduğu bir halde gece kalkıp temizliğe yönelerek nefsini tedavi/terbiye etse ve abdest alsa; ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür[29]; yüzünü yıkadığında bir düğüm çözülür, başını mesh ettiğinde bir düğüm daha çözülür, ayağını yıkadığında da bir düğüm çözülür ve aziz-celîl olan Rabbimiz perde arkasındaki kulları (meleklere) hitaben der ki: Şu kuluma bakın, nefsini nasıl tedavi/terbiye ediyor, artık kuluma istediği verilir (duası kabul edilmiştir).'"[30]



190/498- Osman b. Affan (Radıyallahü anh);[31]

Abdest almak için su istedi; ağzına ve burnuna su aldı, (temizledi), sonra yüzünü üç kere ve kollarım üç kere yıkadı, başını ve ayaklarının (mestinin) üstünü mesh etti, ardından gülümseyip yanındakilere şöyle dedi: 'Beni gülümseten şeyin ne olduğunu sormuyor musunuz?' Onlar: 'Ey Mü'minlerin Emiri! Neden gülümsedin?' diye sorunca dedi ki: 'Rasûlullah'ı (Saiiaiiahü aleyhi ve seiiem), buraya yakın bir bölgede şimdi benim abdest aldığım gibi abdest almak için su isterken görmüştüm. O gün Rasûlullah (abdest aldıktan sonra) gülümsedi ve dedi ki:

"Beni gülümseten şeyin ne olduğunu sormuyor musunuz?" Onlar da: 'Ey Allah'ın Rasûlü! Seni gülümseten nedir?' diye sorunca buyurdu ki: "Bir kul abdest suyu isteyip onunla yüzünü yıkadığında Allah onun yüzündeki günahları siler, kollarını yıkadığında yine böyle, başını mesh ettiğinde yine böyle ve ayaklarını (topuklarla beraber) yıkadığında yine böyle (günahlarını siler)."[32]



191/499- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[33]

Rasûlullah (SallallaM aleyhi ve sdlem) dedi kî:

"Müslüman ya da mü'min bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle kazandığı her günah o su ile ya da son damla ile[34] dökülür, ellerini yıkadığında dökülen su ile ya da son damla ile de elleriyle işlediği günahları dökülür ve bu durum (diğer azalarını yıkamakla) diğer günahları da tamamiyle dökülünceye kadar devam eder."[35]





192/500- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahü anh):[36]

RaSÛlllllah (ShUaİtahU aleyhi ve settem) dedi ki:

"Bir kişi abdest alıp abdestini güzelce ve eksiksiz olarak tamamlar, sonra da sadece namaz kılmak için mescide giderse Allah öyle razı olur ki bu, malını/yakınını kaybedenin onu tekrar bulduğu zamanki sevincine benzer."[37]



193/501- Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radıyaiiahu anh):[38]

Rasûlullah (SaiMiahu aleyhi ve setiem) dedi ki:

"Allah'ın kendisiyle günahları sileceği ve sevapları çoğaltacağı şey hakkında size rehberlik edeyim mı?" Orada bulunanlar:

'Evet, (buyur) ey Allah'ın Rasûlü!' deyince şöyle buyurdu:

"Sıkıntılar karşısında güzelce abdest almak, şu mescidlere çokça aitmek/adımları çoğaltmak ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir."[39]



194/502- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[40]

Rasûlullah (SatlattahU aleyhi ve seilem) dedi ki:

"Allah'ın kendisiyle günahları sileceği ve sevapları çoğaltacağı şey hakkında size rehberlik edeyim mi?

O, mescidlere çokça gitmek, sıkıntılar sırasında güzelce abdest almak ve namazdan sonra diğer namazı beklemektir ki bunlar irtibat/güvenlik noktasıdır."[41]



195/503- Ukbe b. Âmir'den (Radıyaiiahu anh):[42]

Rasûlullah'ın (SaiMiahu aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Bir kişi abdest alıp mescide giderse aziz ve ceiil olan Allah ona, attığı her adımda on sevap verir. Mescidde namaz kılıp orada oturduğunda da dua eden/itaatkâr oruçlu gibi (sevap kazanır) ve bu durum (evine) dönünceye kadar devam eder."[43]



196/504- Ka'b b. Ucre'den (Raâıyaiiahü anh):[44]

Rasûlullah'ın (Satiatiaha aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Sizden biri abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, sonra da namaz kılmak niyetiyle mescide giderse ellerinin parmaklarını birbirine geçirmesin! Şüphesiz o namazda sayılır."[45]



197/505- Osman b. Affan'dan (RadıyaiiaManh):[46]

Rasûlullah'ın (Saiiaiiaha aleyhi ve setlem) şöyle dediğini duydum: "Kim abdest alır, bunu güzelce tamamlar ve farz namazı kılmaya giderse (önceki) günahları affolur."[47]



198/506- Humran b. Ebân'dan:[48]

Osman b. Affan'ın (Radıyaiiahu anhüm) yanma geldim, kendisi bir yere o-turmuş abdest alıyordu ve abdestİ çok güzel aldı, sonra dedi ki:

'Rasûlullah'ı (Saüaliahü aleyhi ve seiiem) oturduğum bu yerde abdest alırken görmüştüm, kendisi güzelce abdest aldı ve şöyle buyurdu:

"Kim benim gibi abdest alır, sonra mescide gelir de iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolur." Rasûlullah (Saiiatiahu aleyhi ve sdiem) devamla dedi ki:

"Yalnız bu sizi kandırmasın, (abdestle affolur diye başka günahlar işlemeyin!)'"

NOT: Abdestle günahların affolması gerçeği, amelin Allah tarafından kabul edilmesine bağlıdır. Affedilen günahlar da sağâir denilen küçük günahlardır. Büyük günahlar (kebâif) için tevbe edilmesi gerekir. Doğrusunu Allah bilir.[49]



* Abdest Alıp, Peşinden Namaz Kılmanın Fazileti


199/507- Humran b. Ebân'dan:[50]

Osman b. Affan'ın (Radıyaiiahü anh) yamndaydık, abdest almak için su istedi, abdest aldı, abdestini bitirince tebessüm etti ve dedi ki:

'Neden gülümsedim, biliyor musunuz?' Sözüne şöyle devam etti: 'Rasûlullah'in (Saiiattahü aleyhi ve seiiem), şimdi benim abdest aldığım gibi abdest aldığını görmüştüm. O gün Rasûlullah (abdest aldıktan sonra) gülümsedi ve dedi ki:

"Neden gülümsedim, biliyor musunuz?" Biz de: 'Allah ve Rasûlü daha iyi bilir,' deyince buyurdu ki: "Bir kul abdest alır, abdestini eksiksiz tamamlar, sonra namaza başlar ve onu da güzelce tamamlarsa namazını bitirdiğinde annesinden yeni doğmuş gibi günahsız hâle gelir. "’[51]



200/508- Humran b. Ebân'dan:[52]

Hz. Osman (Radıyaiiaha anh) bir taşa[53] oturup abdest aldı ve dedi ki:

'Size Rasûlullah'tan (Sallaüahu aleyhi ve sellem) duyduğum bir hadisi nakledeceğim. Allah'ın Kitab'ındaki bir âyet bulunmasaydı onu size nakletmezdim. Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu işittim:

"Bir kul abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, sonra gider ve namaz kılarsa diğer kılacağı namaza kadarki (küçük) günahları affolun'"

NOT: Bu rivayeti Müslim de nakleder ve Urve'nin söz konusu âyeti eklediğini belirtir:

Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurur:

'İnsanlara (gerçekleri) Kitap'ta açıklamamızdan sonra kim bizim indirdiğimiz açıklamaları/delilleri ve rehberliği gizlerse, onlara Allah da lanet eder, bütün lanet edicilerde lanet eder,' (Bakara2/159).[54]



201/509- Zeyd b. Hâlid'den (RMyattaManh):[55]

Hz. Peygamber (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar ve hatasız iki rekât namaz kılarsa Allah onun geçmiş (küçük) günahlarını affeder."[56]



202/510- Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den (RadıyaiiaM anh):[57]



Rasûlullah'ın (Saiiaiiam aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim: "Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, hatasız olarak ve ciddiye alarak iki rekât da namaz kılarsa onun geçmiş (küçük) günahları affolun" Râvilerden Yahya ayrıca şöyle nakletti: ".....onun geçmişte olan (küçük) günahları affolur."[58]



203/511- Ükbeb. Âmir'den (Radıyaüahu anh):[59]

Biz bazen kendimize zaman ayırır, (bu yüzden) develeri nöbetleşe güderdik. Develeri gütme günü/nöbeti bana geldi ve akşam vakti olunca onlan (ağıllarna) getirdim. Sonra Rasûlullah'a (Saiiaiiahu aleyhi ve sellem) yetiştim, insanlara ayakta olduğu halde bir konuşma yapıyordu. Yanma geldiğimde şöyle diyordu:

"Sizden biri abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, sonra kalkar iki rekât namaz kılar, bu iki rekâta da kalbi ve bütün benliğiyle yönelirse artık onun cennete girmesi gerekli olur ve günahları da affolun"

O anda; 'bu ne kadar güzel' demişim.

Önümde olan kimse; 'Önceki daha güzeldi, ey UkbeV dedi. Baktım, bir de ne göreyim bu kişi Ömer b. Hattab, dedim ki: 'O nedir, ey Ebû Hafs!'

Hz. Ömer (Raâıyailaha anh) şöyle cevap verdi:

'Sen gelmeden Önce Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve sellem) şöyle demişti:

"Sizden biri abdest aiır, abdestini güzelce tamamlar ve Eşhedü en lâ ilahe illallah vahdehû lâ şerike feh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh' derse kendisine cennetin sekiz kapısı da açılır ve dilediğinden içeri girer.'"

Duâmn trc: 'Ben şehâdeî ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, o tektir-benzeri bulunmaz, Hz. Muhammed de O 'nun kulu ve peygamberidir.'[60]



204/512- Amr b. Abese es-Sülemî'den (Radıyaiiakü anh):[61]







Rasûlullah'ın (Sattaiiahü aleyhi ve sellem) şöyle dediğini işittim: "...Herhangi bir kişi namaz kılmak için abdest almaya kalkar ve abdestini sonuna kadar eksiksiz tamamlarsa her türlü günahtan ya da hatadan kurtulur. Peşinden hemen namaza kalkarsa aziz ve celîl olan Allah onun derecesini yükseltir. Eğer oturursa kurtulmuş olarak oturur..."[62]



205/513- RasûIullah'm sahabisi Ebû Ümâme el-Hımsî'den (Radıyaiiakü anh):[63]

Hz. Peygamber (Satiâttahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Abdest geçmiş günahları siler, sonra kıldığı namaz nafile (yani fazladan sevap kaynağı) olur."

Kendisine, 'bunları Rasûlullah'tan işittin mi?' diye sorulunca şöyle dedi: 'Evet, birden fazla, hattâ ikiden, üçten, dörtten, beşten... fazla işittim.[64]



206/514- Ebû Gâlib er-Râsibî anlatıyor:[65]

Kendisi Humus'ta (bulunduğu sırada) Ebû Ümâme (RadtyaiiaM anh) ile karşılaşır ve onun kendilerine Rasûlullah'tan (SaiiaiiaM aleyhi ve sellem) duyduğunu söyleyerek naklettiği şu hadisleri sorar:

"Müslüman bir kişi namaz ezanını duysa ve kalkıp onun için abdest alsa bu sudan avucuna gelen ilk damlayla günahları affolmaya başlar, dam'lalar adedince bu devam eder ve abdesti bittiğinde geçmiş günahları tümüyle affolmuş olur. Sonra namaz kıldığında bu onun için nafile (yani fazladan sevap kaynağı) olur."

Ebû Gâlib, 'sen bunları Hz. Peygamberden işittin mi?' diye sorunca Ebû Ümâme şöyle der:

'Hz. Peygamber'i müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderen (Allah'a) yemin ederim ki birden fazla, hattâ iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on... on... kere duydum,' dedi ve ellerini birbirine vurdu.[66]



207/515- Ebû Ümâme'nin (Radıyaliaha anh) şöyle dediği nakledilir:[67]

'(Abdestle olan) temizliği eksiksiz yaptığında, yerine affolmuş olarak oturursun. Peşinden kalkıp bir de namaz kılarsa, kendisine fazilet ve ecir yazılır, sadece oturursa affolmuş olarak oturur.'

Birisi ona:

'Ey Ebû Ümâme, o kişi kalkıp namaz kıldığında bu nafile olmaz mı, ne dersin?' diye sorunca şöyle dedi:

'Hayır, nafile olması sadece Rasûlullah'a {Saiiaiiahü aleyhi ve settem) ait olsa gerek. Bu kişi günah ve hatalar içinde yaşarken nasıl nafile olur, (bilâkis) fazilet ve ecir olarak yazılır.'[68]



208/516- Ebû Müslim anlatıyor:[69]

Ebû Ümâme'nin (Radıyaiiaha anh) yanma girdim, kendisi mescidde üzerindeki biti/böceği alıp çakılların içine gömüyordu. Ona dedim ki:

'Ey Ebû Ümâme, bir kişi senin Rasûlullah'tan (SallattahU aleyhi ve seiiem) duydum diyerek naklettiğin şu hadisi rivayet etti:

"Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar; elini, yüzünü yıkar ve başını, kulaklarını mesh eder (ve ayaklarını yıkar), sonra kalkıp farz olan namazı kılarsa o gün ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, kulaklarının İşittiği ve içinden geçirdiği bütün günahlarını Allah affeder."'

Bunun üzerine Ebû Ümâme şöyle dedi:

'Vallahi, bunu Allah Rasûlü'nden sayamayacağım kadar çok işittim.'[70]



209/517- Âsım b. Süfyân es-Sekafî anlatıyor:[71]

Bazı sahabiler ZatÜ's-Selâsil[72] gazvesine katıldılar. Fakat savaş bitince (düşman kaçınca)[73] bir müddet beklediler. Sonra Hz. Muâvİye'nin yanma döndüler ki onun yanında Ebû Eyyûb ve Ukbe b. Âmir (Radıyaiiaha ankum) vardı. Asım dedi ki:

'Ey Ebû Eyyûb, bu yılki savaşı kaçırdık, şöyle bir rivayet bize ulaştı, 'Kim mescidde (Huceyn'in rivayetinde; dört mescidde)[74] namaz kılarsa günahı affolun'

Bunun üzerine; 'Ey Kardeşimin oğlu! Bundan daha kolayına rehberlik edeyim mi? Rasûlullah'm (Sallaliahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duydum:

"Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu gibi namaz kılarsa, işlediği günahları affolur" dedi, öyle değil mi? ey Ukbe!..'

Ukbe; 'Evet' dedi (bunu doğruladı).[75]



210/518- AbduIlah b. Selâm'm oğlu Yusuf anlatıyor:[76]

Bir şeyler öğrenmek için Ebû'd-Derdâ'nın (Radtyailaküanh) yanındaydım. Öleceği vakit bana dedi ki:

'İnsanlara Ölüm anında olduğumu haber eti: Ben de gittim ve insanlara bu sahabinin ölüm anında olduğunu haber verdim. Evinin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu. Ona:

'Ölüm halinde olduğunu insanlara ulaştırdım, evin içi ve dışı ziyaretçilerle doldu,' deyince:

"Beni onların yanına götün!' dedi. Kendisim insanların yanma çıkardık,

'Beni oturtun!3 dedi ve kendisini oturttuk. Orada şunları söyledi:

'Ey İnsanlar! Rasûlullah'm (Saltatlâhn aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duymuştum:

"Kim abdest alır, abdestini güzelce tamamlar, sonra iki rekât namaz kılar ve bunu eksiksiz olarak tamamlarsa, Allah ona istediğini hemen (dünyada) ya da daha sonra (âhirette) mutlaka verir,"

Ebû'd-Derdâ sözüne şöyle devam etti:

'Ey İnsanlar! Namazda başka tarafa dönmeyin, zira başka tarafa dönenin namazı kabul olmaz. Nafilede bunu yaptıysanız farzda mutlaka dikkat edin/yapmayın!’[77]



211/519- Abdullah b. Selâm'ın oğlu Yusuf anlatıyor:[78]

Peşinden vefat ettiği ölüm hastalığmdayken Ebû'd-Derdâ'nın yanındaydım. Bana:

'Ey kardeşimin oğlu! Seni bu bölgeye getiren nedir, (ya da seni buraya ne getircliiy deyince şöyle dedim:

'Sadece seninle babam Abdullah b. Selâm arasında olan bağ/ilişki (beni buraya getirdi).' Ebû'd- Derdâ dedi ki:

'£w an yalan söylenecek bir zaman değil, (onun için dediklerimi iyi dinleyin). Ben Rasûlullah'ın (SaiiaüaM aleyhi ve seitem) şöyle dediğini işittim:

"Kim abdest alır ve bunu güzelce tamamlar, kalkar iki (ya da dört) rekât namaz kılar ve bunlarda güzelce zikir yapar, huşu içinde olur, sonra aziz ve celil olan Allah'a istiğfar ederse, Allah da onun (geçmiş) günahlarını affeder."'[79]



(l)- ABDEST ÂDABI


* Abdest Sırasında Vesvesenin Ve Su İsrafının Terki


212/520- (z.) Übey b. Ka'b'dan (Radıyaliahü anh):[80]

Hz. Peygamber (Satlaiiahu aleyhi ve setiem) şöyle buyurdu: "Abdestin Velehan isimli (vesvese veren) şeytanı vardır. Ondan (vesvesesinden)[81] kendinizi koruyun ya da sakının!"[82]



213/521- Abdullah b. Amr b. Âs'tan (Rodiyaiiahum/amâ):[83]

Hz. Peygamber (SattaltahU aleyhi ve seltem) Sa'd'llî (Radıyallahü anh) yanma geldi, o abdest alıyordu. Ona:

"Bu ne israf, ey Sa'd!" dedi. Sa'd:

'Abdestte de israf olur mu?' diye sorunca Rasûlullah şöyle buyurdu:

"Evet, akan bir nehirde/kenarında olsan bile (israf olur)."[84]

* Abdest Ve Gusülde Kullanılan Su Miktarı


214/522- Abdullah b. Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ):[85]

Biri kendisine: 'Abdest için bana ne kadar su yeterli?'diye sorunca: 'Bir müd' dedi. O kişi tekrar: 'Gusûl için ne kadar su yeterli?' diye sorunca: "Bir sa' dedi. Adam, 'bu miktar bana yetmez' deyince: 'Ey annesiz kalasıca, senden daha hayırlı insan Rasûlullah'a (Sallallaha aleyhi ve sellem) bile bu yetmişti1 diye cevap verdi.[86]



215/523- Enes b. Mâlik'ten (RadıyaiiaM anh):[87]

Hz. Peygamber (SaiMiahü aleyhi ve sellem) şöyle dedi:

"Abdeste iki ntıl su yeter. "[88]



Açıklama


Bu hadislerden, Rasûlullah'm iktisatlı olarak su kullandığını ve israftan kaçınma noktasında çok titiz olduğunu anlıyoruz.

Müd ve sa' hacim ölçü birimidir. Bir sa' dört müd olup bir müd ise bir koçandır. 1 Rıtıl = 12 Ukıyye = (Her ukıyye 40 dirhem x 12 = ) 480 dirhemdir.

Rıtıl; o dönemde Bağdadî (İran ölçüsü) ve Şâmî (Roma ölçüsü) olarak iki kısma ayrılırdı. Bu açıdan müctehidler sa' ve müddün hacminde ihtilaf ettiler;

*İmam Ebû Hanife ve Irak fakihlerine göre:

1 Müd: 2 rıtıl

Müd: 1,06 litre

Sa' (4 müd, 4x106): 4,240 litre

*İmam Şafiî ve Hicaz fakihlerine göre:

1 Müd: 0,530 litre

Sa' (4 müd 4x 0,530): 2,120 litre[89]

Bu rivayetlerden anlaşılan Rasûlullah'm gusül için kullandığı su, dörtten beş müdde kadar değişmektedir ki Hicaz fakihlerine göre bu miktar yaklaşık olarak 9 120 İtile 2,650 İt. arasında değişmekte, Irak fakihlerine göre ise 4,240 İt. ile 5,300 İt', arasında değişmektedir.[90]



216/524- Enes b. Mâlik'ten (Radıyallahü anh):[91]

Hz. Peygamber (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) iki ntıl su alan bir kap ile abdest ve bir sa' ile de gusül alırdı.[92]



217/525- Enes b. Mâlik'ten (Radıyaiiahü ank):[93]

Hz. Peygamber (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) dedi ki:

“Sizden birine abdestte bir müd su yeter."[94]



* Her İşte Sağ İle Başlamanın Önemi


218/526- Hz. Âişe annemizden (Raâıyatiahü anhâ):[95]

Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) her işinde; temizlik sırasında, taranırken ve terlik giyerken gücü yettiğince sağ ile başlamayı severdi.

§(Kavilerden) Eş'âs (b. Süleym) de Kûfe'ye gelince dedi ki:

"Rasûlullah gücü yettiğince sağ ile başlamayı severdi."[96]



219/527- Ebû Hüreyre'den (Raâıyatiahü anh):[97]

Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:

"Elbise giyerken ve abdest alırken sağ (uzvunuz) ile[98] başlayın!"[99]



(2)- HZ. PEYGAMBERİN ABDEST ALIŞ ŞEKLİ


* Hz. Osman'dan Gelen Rivayetler


220/528- Humran b. Ebân'dan:[100]

Hz. Osman (Radtyaliaha anh) bir yerde otururken su istedi. Sağ eline döküp onu yıkadı. (Bir rivayette; üç kere ellerine döküp yıkadı.) Sonra sağ elini kaba daldırıp su aldı ve (aldığı su ile) ellerini üçer kere yıkadı, her defasında bu şekilde su alıp yüzünü üç kere yıkadı, ağzına, burnuna su aldı, burnunu temizledi. Kollarını dirseklerine kadar üç kere yıkadı. Sonra başını mesh etti. (Bir rivayette; ellerini kulaklarının dış yüzeyinde[101] gezdirdi, sonra sakalını sıvazladı.) Üç kere ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkadı ve dedi ki: 'Rasûlullah'm (Saiiaiiahu aleyhi ve selim) şöyle dediğini işittim:

"Kim benim şu aldığım abdest gibi abdest alır, sonra içinden farklı bir şey geçirmeksizin iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolur.

(Bir rivayette ise;...b\r gün önceki aynı vakitten bu vakte kadar işlenen (yani bir günlük) günahları affolur, şeklinde geçer)”’[102]



221/529- (z.) Osman b. Affan'dan (Radıyallahü anh):[103]

Rasûlullah'ı (Saliaiiaha aleyhi ve sellem) abdest alırken gördüm; yüzünü ve ellerini üçer kere yıkadı, başım mesh etti. Sonra ayaklarını güzelce yıkadı.[104]



* Hz. Ali'den Gelen Rivayetler


222/530- Abdühayr'dan:[105]

Hz. Ali (Radıyaiiahu anh) mescid avlusunda[106] sabah namazını kılıp oturdu. Sonra hizmet eden kişiye; "Bana abdest suyu getir!" dedi. O kişi içinde su olan bir kap ve leğen[107] getirdi.[108]

(Râvi) Abdühayr anlatıyor: 'Biz oturmuş, Hz. Ali'ye bakıyorduk, sağ eline kabı aldı, sol eline döktü ve avuçlarını yıkadı, sonra sağ eline kabı aldı, sol eline döktü ve avuçlarım yıkadı, bunu üç kere tekrarladı.'

Abdühayr dedi ki: 'Hz. Ali her seferinde elini kaba daldırıp, azalarını üç kere yıkıyordu; kaba sağ elini daldırıp sudan avuçladı ve ağzına, burnuna su aldı, burnunu temizledi, sol eliyle sümkürmüştü ve bunu üç kere tekrarladı. (Bir rivayette, aldığı bir avuç su ile üç kere ağzına, üç kere de burnuna su aldı.) Sonra sağ elini kaba daldırdı ve (aldığı su ile) yüzünü üç kere yıkadı, sağ kolunu dirseklere kadar üç kere ve sol kolunu dirseklere kadar üç kere yıkadı. Sağ elini kaba daldırdı, hattâ su biraz taştı ve aldığı su ile sol elini mesnetti ve iki eliyle beraber bir kere başını mesh etti. (Bir rivayette, başının ön tarafından başlayıp arka tarafına kadar mesh etti, (râvi dedi ki:) ellerini geri getirdi mi, getirmedi mi, tam olarak hatırlamıyorum.) Sonra sağ eliyle üç kere sağ ayağına su döktü ve sol eliyle yıkadı, sağ eliyle sol ayağına su döktü ve sol eliyle (aynı şekilde ayağını) üç kere yıkadı. Sonra sağ elini kaba daldırdı, bir avuç su aldı ve ondan içip (bir rivayette, kalan sudan içip) şöyle dedi:

'Bu, Rasûlullah'ın (Saiiaiiahü aleyhi ve seiiem) (namaz öncesi) temizlik şeklidir. Kim Rasûlullah'ın temizlik şeklini görmek isterse, işte bu onun temizliğidir."[109]



223/531- (z.) Abdülmelik b. Sel"den:[110]

Abdühayr sabah namazında bize imam oldu sonra şöyle anlattı:

'Bir sabah namazını Hz. Ali'nin (Radıyallahü anh) arkasında (imamlığında) kılmıştım. Selâm verince kalktı, biz de kendisiyle beraber kalktık. Geniş bir alana kadar yürüdü, geldi ve oraya oturdu, sırtını bir bahçeye dayadı, sonra başını kaldırdı ve (hizmet eden kişiye) dedi ki:

'Ey Kanber, bana bir su kabı ve leğen getir!'

Kanber bunları getirince, 'bana dokV dedi ve avuçlarını üç kere yıkadı, (önceki hadisin benzerini ya da son kısmını zikretti)... sonra dedi ki:

'İşte bu, Rasûlullah 'in (Sailaiiahu aleyhi ve sellem) abdest alma şeklidir,''

§ Abdühayr'dan ikinci tarikle gelen rivayet:

Hz. Alî (Radıyallahü anh) bize RasÛluIlah'm İSatlallahü aleyhi ve sellem) abdest

alış şeklini öğretmişti:

Hizmet eden kişi onun ellerine su döktü, o da ellerini yıkadı... (ve Rasûlullah'm abdest alış şeklini anlattı.) Sonra elini kaba daldırdı ve dibine ulaştı, oradan bir avuç su aldı, diğer elini mesh etti ve iki eliyle başını mesh etti. Ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar üçer kere yıkadı, sonra eliyle az bir su avuçlayıp ondan içti ve dedi ki:

'işte Rasûlullah böyle abdest alırdı?[111]



224/532- Abdullah b. Abbas'tan:[112]

Hz. Ali (Radıyallahü anh) evime geldi, abdest almak için su istedi. Biz ona bir müd ya da ona yakın su alan bir kap getirdik ve yanma bıraktık, o da tuvalete gidip bevletti. Sonra:

'Ey İbn Abbasi Sana Rasûlullah'ın (Saiiaiiaha aleyhi ve seBem} abdest alış şeklim göstereyim mi?' dedi, ben:

'Tabi, annem babam sana feda olsun, (anlat!)' dedim.

Kap yanına konuldu, ellerini yıkadı, ağzına-burnuna su aldı, sümkürüp (burnunu) temizledi. Tekrar iki eliyle su alıp yüzünü yıkadı, baş parmağım da kulağına gelen'kısımda gezdirdi ve bu şekilde üç kere yüzünü yıkadı. Sağ eliyle su alıp perçemine[113] döktü ve bu su yüzüne kadar aktı. Sonra sağ kolunu dirseğe kadar üç kere yıkadı, diğer kolunu da bu şekilde yıkadı. Başını ve kulakların dış kısmını mesh etti, iki eliyle tekrar su alıp terlik içindeki sağ ayağına döktü, onu hareket ettirerek yıkadı, sonra diğer ayağını da bu şekilde yıkadı.

İbn Abbas'a; 'Terlik içindeyken mi yıkadı?' diye sorunca:

'Terlik içindeyken yıkadı' dedi. Tekrar kendisine:

'Terlik içindeyken mi yıkadı?'diye sorunca:

'Terlik içindeyken yıkadı' dedi.'

Tekrar kendisine:

'Terlik içindeyken mi yıkadı?'diye sorunca:

'Terlik içindeyken yıkadı' dedi.'[114]



225/533- Ebû Matar'dan:[115]

Mü'minlerin emîri Hz. Ali (Rakıyailahaanh) ile mescidin avlu kapısında[116] oturuyorduk. Bir kişi geldi ve:

'Bana Rasûlullah'ın (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) abdest alma şeklini göster!' dedi. Hz. Ali de Kanberi çağırdı ve ona:

'Bana su dolu bir kap getir!' dedi. Sonra ellerini ve yüzünü üçer kere yıkadı, ağzını üç kere yıkadı ve parmaklan ile de dişlerini sürttü.[117] Burnuna üç kere su çekti, kollarını üç kere yıkadı, bir kere başını mesh etti ve dedi ki:

'Kulakların iç tarafı yüzden ve dış tarafı da baştan sayılır.'

Sonra ayaklarını topuklara (aşık kemiklerine) kadar üç kere yıkadı, sakallan göğsüne uzanıyordu/gürdü. Abdestten sonra kalan sudan da bir yudum içti ve dedi ki:

1 Rasûlullah'ın abdest alma şeklini soran kişi nerede? Hz. Peygamber'in abdest şekli işte böyleydi.'[118]

NOT: Kâ'b kelimesi, Türkçeye 'topuk' olarak geçmiştir. Ancak abdest âyetinde ve burada geçen hadislerdeki ilgili kelime şeklinde tefsir

edilmektedir, yani ayağın iki kenarındaki şişkin kısımlar/kemikler anlamındadtr. Kiasik Türkçe sözlüklerde bu kısım; topuk ve aşık kemiği olarak terceme edilmiştir.

Meallerde ve terceme kitaplarında da 'topuk1 olarak terceme edildiği için, bu çalışmada kâ'b (v-&0; topuk (aşık kemiği) şeklinde açıklamalı terceme edildi.[119]



226/534- Nezzal b. Sebra'dan:[120]

Hz. Ali'ye (Radıyaüahu anh) su dolu bir kap getirildi, kendisi mescidin av-lusundaydı. O, sudan bir avuç aldı, ağzına su çekti, burnuna su çekti, aynca yüzünü, kollarını dirseklerle beraber (yıkadı)[121] ve başım mesh etti, sonra da ayakta olduğu halde kalan sudan içti ve şöyle dedi:

'İşte bu, abdesti bozulmayan kişinin (tekrar) abdest alma şeklidir. Rasûlullah 'in (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) böyle yaptığını gördüm.'[122]

Açıklama


Bu rivayette, abdest alırken baş dışında bazı azalara da mesh yapıldığı görülmektedir. Ancak Hz. Ali'nin abdest almayı bitirince; 'işte bu, abdesti bozulmayan kişinin abdest alma şeklidir,''diyerek açıklama yapması konuyu aydınlatmaktadır. Yani abdestli kişi tekrar abdest almak isterse, işte böyle hafif bir abdest alabilir. Sin-dî (v.1138/1725) Nesâi Haşiyesinde şöyle der: 'Bu rivayetten, abdesti olan kişilerin bazı azalarını mesh ederek abdest alabilecekleri anlaşılmaktadır. Bazı sahabîlerden gelen ayağa mesh etme ruhsatının sebebini de bu rivayet açıklamaktadır.' Ayrıca buradaki mesh; hafifçe yıkama ve su serpme anlamlarına da gelebilir. Ancak en güzeli Hz. Ali'nin yukarıdaki sözü ile konunun aydınlanmasıdır.[123]



227/535- (z.) Rıb'î b. Hıraş'tan:[124]

Hz. Ali (Radıyaiiahü anh) mescid avlusunda konuşma yapmak için ayağa kalktı; önce Allah'a hamd edip sonra senada bulundu ve Allah'ın dilediği kadar konuştu. Ardından su dolu bir kap istedi; ağzına su aldı, (azalarını) mesh etti ve kalan sudan ayakta olduğu halde içip şöyle dedi:

'Bana sizden birinin ayakta su içmeyi kerih gördüğü haberi ulaştı. İşte bu abdesti bozulmayan kişinin abdest alma şeklidir. Rasûlullah'in (Satlallahu aleyhi ve setlem) böyle yaptığını gördüm.'[125]



228/536- Abdühayr'dan:[126]

Hz. Âli (Radıyaliahü anh) bir keresinde su dolu bir kap istedi ve: 'Ayakta su içmenin kerih(kötü) olduğunu iddia eden kişiler neredeV dedi. Sonra Hz. Ali su kabım aldı ve ayaktayken içti. Sonra da hafif bir abdest aldı, terliklerine mesh etti ve şöyle dedi:

'İşte bu, abdestli olanın, abdestini bozmadıkça uygulayabileceği Rasûlullah 'a (SalUdlahü aleyhi ve settem) ait abdest alma şeklidir.’[127]



* Diğer Sahabîlerden Gelen Rivayetler


229/537- Abdurrahman b. Ebû Gurad'dan (Radıyaliahü anh):[128]

Rasûlullah'la (Sailaiiaha aleyhi ve sellem) beraber hac için yolculuğa çıkmıştım. Yolculukta Rasûlullah hacetinden sonra tuvaletten çıktı, ben kendisini bir su kabı ile takip ettim. Rasûlullah haceti olduğunda çok uzaklaşırdı. Ben de Rasûlullah dönünceye kadar yoluna oturdum, bekledim ve gelince:

tEy Allah'ın Rasûlü! Abdest (alacak mısın?)' dedim. Rasûlullah yanıma geldi. Kabı alıp eline su döktü, yıkadı, sonra avucunu kaba daldırıp su aldı ve diğer eline su döktü... Sonra başına mesh etti, tekrar su alıp başına mesh etti. Sonra da su alıp ayaklarının üstüne döktü ve eliyle ayaklarını sıvazladı ve gelip bize öğle namazını kıldırdı.[129]



230/538- Abdullah b. Muhamraed b. Akîl b. Ebû Talib'den:[130]

Beni Ali b. Hüseyin, Muavviz b. Afrâ'nm kızı Rubeyyi'a anhüm) gönderdi. Ona Rasûlullah'ın abdest alma şeklini sordum. Hacmi bir müd ya da bir ve çeyrek müd kadar olan su kabı getirdi.[131]

Rubeyyi' şöyle dedi:

'Bu kapla Rasûlullah'a (Saiiaiiahu aleyhi ve seitem) su getirirdim ve kendisi öncelikle ellerine üç kere su dökerdi. (Bir rivayette; ellerini bir kaba daldırmadan önce yıkardı.) Sonra yüzünü üç kere yıkar, ağzına üç kere alır, burnuna üç kere su çeker, sağ kolunu üç kere, sol kolunu üç kere yıkar ve başına mesh ederdi. Başını da bir ya da iki kere öne doğru ve arkaya doğru mesh eder, sonra da üç kere ayaklarım yıkardı.

(Senden önce) bana amca oğlun İbn Abbas geldi ve bunu naklettim, bana: "Allah'ın Kitab'ında (farz olarak) İki yıkama ve İki mesh emri dışında bir hüküm bulamıyorum" dedi.

§(Başka tarikten gelen benzer rivayet:)

Abdullah b. Muhammed b. Akîl b. Ebû Talib'den:

Muavviz b. Afra'nm kızı Rubeyyi' anlattı:

'Rasûlullah (Sallaiiahu aleyhi ve seüem) çokça bize gelirdi. Bir keresinde yine geldi ve kendisine abdest kabı getirdik, abdest aldı; ellerini üç kere yıkadı, ağzına ve burnuna birer kere su çekti, yüzünü ve kollarım üçer kere yıkadı, elinde kalan su ile başını iki kere mesh etti. Mesh etmeye başının arkasından başladı ve elini alnına kadar geri getirdi. Sonra ayaklarını üçer kere yıkadı, kulaklarının ön ve arkasını da mesh etti.'[132]



231/539- RasûlulIah'ın sahabisi Abdullah b. Zeyd b. Âsim'dan (Radtytdiahü anh):[133]

Kendisine, 'Rasûlullah 'in (SnUallahû aleyhi ve seiiem) abdesti gibi bir abdest al, (bize göster,)' denilince su kabı istedi. Ellerine üç kere su döktü, onları yıkadı, sonra elini kaba daldırıp su aldı ve bu su ile ağzına, burnuna su çekti, bunu üç kere tekrar etti. Yine su alıp yüzünü yıkadı, su alıp kollarını dirseklerine kadar ikişer kere yıkadı, tekrar su alıp başını mesh etti; bu meshi, elini başın ön tarafına ve arka tarafına götürerek yaptı. Ayaklarını topuklarına Cacık kemiklerine) kadar yıkadı ve şöyle dedi:

'Rasûlullah'm abdest alma şekli işte böyleydi.'

§ İmam Mâlik'in hocalarından biri olan Amr b. Yahya b. Umara el-Ensârî babası kanalı ile naklettiği rivayet:

Dedesi, Umara el-Ensârî Allah Rasûlü'nün ashabından biri olan Abdullah b. Zeyd b. Âsim'a:

'Rasûlullah'in (Sallailahü aleyhi ve selîem) nasıl abdest aldığını gösterir misin?' deyince Abdullah, 'Evet^dedi ve abdest suyu istedi, sonra elini iki kere yıkadı, ağzına ve burnuna üç kere su çekti, yüzünü üç kere yıkadı, sonra iki kere dirseklerine kadar kollarını yıkadı, ellerine su döküp başını mesh etti; mesh sırasında ellerini öne ve arkaya görürdü; yani başının ön tarafından başladı ve arka tarafına ensesine kadar götürdü, ardından ellerini başladığı yere (başın ön tarafına) geri getirdi. Sonra da ayaklarını yıkadı.[134]



232/540- Yezid b. Berâ b. Âzib'den, ki kendisi Uman emiriydi ve e-mirlerin en hayırlı 1 anndandi.[135]

Babam (Berâ) (KââtyaOahü anh) dedi ki: 'Etrafıma toplanın da Rasûlullah'm (SaiiailaM aleyhi ve sellem) nasıl abdest aldığını ve nasıl namaz kıldığım size göstereyim, sizinle beraber ne kadar daha yaşayacağımı bilemiyorum' Oğullarını ve ailesini topladı, abdest suyu istedi ve ağzına, burnuna su çekti, yüzünü üç kere yıkadı, sağ kolunu ve sol kolunu[136] üçer kere yıkadı, sonra başım mesh etti, kulaklarının da dışını ve içini mesh etti. Ardından şu (sağ) ayanını ve bu (sol) ayağını üçer kere yıkadı, sonra da,

'Rasûlullah 'in nasıl abdest aldığını gösterdim, hiçbir şey eksiltmedim,' dedi.

Tekrar evine girdi, ne olduğunu bilemediğimiz bir namaz kıldı, sonra çıktı, namaz kılınacağım belirtti ve kamet getirildi, bize öğle namazını kıldırdı. Namazda Yasin sûresinden bazı âyetleri okuduğunu duyduğumu zannediyorum. Sonra bize ikindi namazını kıldırdı, ardından akşam namazını kıldırdı ve yatsı namazını da kıldırınca şöyle dedi:

'Rasûlullah'in nasıl abdest aldığım ve nasıl namaz kıldığını 'gösterdim, hiçbir şeyi eksiltmedim'[137]



233/541- Muğîre b. Şu'be'ye (Radıyaliahü anh):[138]

'' 'Acaba bu ümmetten Hz. Ebû Bekir dışında birisi Rasûlullah'a (Sattâiiuhü aleyhi ve sellem) imamlık yâpti mı/namaz kıldırdı mı?' diye sorulunca dedi ki:

'''^Evet; biz filan (Bir rivayette, Tebûk savaşı için) yolculuğa çıkmıştık, Rasûlullah seher vaktinde bineğinin boynuna vurup oturttu ve ayrıldı, ben de kendisini takip ettim. Ancak uzun[139] bir müddet uzaklaştı, gözden kayboldu ve geri geldi. Benîm beklediğimi görünce:

^'Senin de ihtiyacın var mı?" diye sordu. Ben de: 'Benim bir İhtiyâcım yok' dedim."Peki yanında su var mı?"

'Evet, dedim ve kendisine abdest suyu döktüm; (önce) ellerini yıkadı, sonra yüzünü yıkadı ve kollarını sıvamaya çalıştı, üzerinde Şam bölgesi yapımı bir cübbe vardı ve biraz daralmıştı. Ellerini geri çekti ve cübbenin altından dışarı çıkardı. Sonra yüzünü ve kollarını yıkadı, perçemine (başının ön tarafına) mesh etti, ayrıca sangına ve mestlerine de mesh etti. Ardından insanların geldiği yere ulaştık ki (sabah) namazına durulmuş, onlara Abdurrahman b. Avf namaz kıldırıyordu ve bir rekâtını tamamlamıştı. Rasûlullah'm geldiğini haber vermek için yanına gidecektim, Peygamberimiz mani oldu ve yetiştiğimiz rekattan itibaren ona uyduk, kaçırdığımızı da kendimiz kaza ettik.'

§(Diğer rivayette;) Abdurrahman selâm verince Rasûlullah namazını tamamlamak için ayağa kalktı. Oradaki Müslümanlar da namazı bitirince Allah'ı bol bol teşbih ettiler. Rasûlullah da namazı bitirince onlara yöneldi ve şöyle dedi:

"İnsanları, namazı vaktinde kılmaya özendirmekle çok güzel yaptınız ve isabet ettiniz."[140]



(3)- ABDEST ALIRKEN NİYET VE BESMELENİN HÜKMÜ


İbadetlerde niyet yanında Allah'ı zikir ûe. başlamak da önemlidir; bunlar namazda tekbir, hacda telbiye, abdest ve kurban kesiminde besmele ile tezahür eder. Ancak ibadetlerde niyet mutlak şart olduğu halde besmele ile başlamanın vücûbiyetİ tartışılmıştır.[141]



234/542- Hz. Ömer'den (Radıyaiiam anh):[142]

Rasûlullah'ın (SaUallahu aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Ameller niyete göre değer kazanır. Her kişiye niyetinin karşılığı verilir. Kim Allah ve Rasûlü'ne hicret niyeti taşırsa hicreti sonuçta Allah ve Rasûlü içindir. Ancak kim de dünyalık bir şeye ulaşmak ya da bir kadınla evlenmek niyetiyle hicret ederse hicreti hicret ettiği şeyler için olur."

NOT: Cumhura göre abdest veya gusülde niyet farzdır. Çünkü bunlar birer ibadettir. İmam Ebû Hanîfe'ye göre farz değil, sünnettir. Zira abdest ya da gusül müstakil birer ibadet olmayıp ibadetin parçalandır.[143]



235/543- Ebû Hüreyre'den (Radıyaıiahü anh):[144]

RaSÛİUİlah (SaUallahu aleyhi ve sellcm) dedi kî:

"Abdesti olmayanın namazı geçersizdir. Başında besmele çekmeyenin (Allah'ın ismini anmayanın) abdesti yoktur/eksiktir."[145]



236/544- Ebû Said el-Hudrî'den (Radıyaitahu mh):[146]

RasÛlllllah (Sallattahü aleyhi yâ settüm) dedi ki:

"Başında besmele çekmeyenenin (Allah'ın ismini anmayanın) abdesti yoktur/eksiktir."[147]



237/545- Rabah b. Abdurrahman b. Huveytıb ninesinden, o da babası Saİd b. Zeyd'den (Radıyallahüanh):[148]

Rasûlullah'm (Saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) şöyle dediğini işittim: "Abdesti olmayanın namazı geçersizdir- Başında besmele çekmeyenin (Allah'ın ismini anmayanın) abdesti yoktur/eksiktir.

Bana inanmayan Allaha inanmamıştır. Ensarı sevmeyen de bana i-nanmamıştır."[149]

NOT: Cumhura göre, abdestte besmele müstehabdır. Rivâyetlerdeki lafızlar abdesti tam olmaz şeklinde anlaşılmaktadır. Çünkü abdestin tarifi ile ilgili bir çok rivayette besmele geçmemektedir.

İmam Ahmed b. Hanbel de cumhur gibi düşünmekte, ancak kendisinden gelen diğer rivayete göre besmele vaciptir.[150]



(4)- ABDEST ALIRKEN MAZMAZADAN ÖNCE ELLERİ YIKAMAK


238/546- Abdühayr:[151]

(Bir keresinde Hz. Ali'nin (Radıyailaha anh) abdest alışını anlatıyordu ve dedi ki;)[152]

'...Sonra Hz. Ali, kabı sağ eline aldı ve sol eline döktü, avuçlarını yıkadı. Tekrar kabı sağ eline aldı ve sol eline döktü, avuçlarını yıkadı, bunu üç kere tekrarladı.'

Abdühayrdedi ki:

'Her seferinde elini üç kere yıkamadan bir kaba daldirmazdı' (ve hadisin kalanını zikretti,) sonra Hz. Ali'nin şu sözünü nakletti:

'işte bu, Rasûlullah'ın (Saliaüahu aleyhi ve sellem) abdest alış şeklidir, kim Rasûlullah 'in abdest alış şeklini görmek isterse işte O 'nun abdest şekli.'[153]



239/547- İbn Ebî Evs dedesi Evs b. Huzeyfe'den (RadıyaiiaM anh):[154]

Rasûlullah'ı (SaUaliahü aleyhi ve seiiem) abdest alırken gördüm; avuçlarını üç kere yıkadı. (Başka yoldan gelen rivayetteki ziyade;) ellerini üç kere yıkadı. (Râvi;) Şu'be'ye dedim ki:

'Ellerini kabın içine daldırdı mı yoksa dışarda mı yıkadı?'

'Bilmiyorum,' dedi.[155]



240/548- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[156]

RaSÛlullah (SattaltahU aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

"Biriniz gece uykudan uyandığında elini üç kere yıkamadan bir kaba daldırmasın. Zira o kişi, gece elinin nerede dolaştığını/gecelediğini[157] bilemez."

§Ebû Hüreyre' den (Radıyaiiahu anh) başka yolla gelen rivayette Rasûlullah: "...bir ya da iki kere yıkamadan bir kaba daldırmasın!" dedi.[158]



(5)- ABDEST ALIRKEN AĞZA VE BURNA SU VERMEK, SONRA SÜMKÜRMEK


241/549- Ebû Gatafan'dan:[159]

İbn Abbas'm (Radıyaiiahu anhümâ) yanına girdim, abdest alıyordu; ağzına, burnuna su çekti ve dedi ki:

RaSÛlullah (Sallallahü aleyhive sellem):

"(Abdestte) genize ulaşacak şekilde/iyice[160] iki ya da üç kere sümkürün!" dedi.

§(Bir rivayette;) "İki kere ya da üç kere..." dedi.[161]



242/550- (z.) Abdühayrdan:[162]

Sabah namazını kıldık, Hz. Ali'nin (Radıyaiidhamh) yanma geldik ve o-turduk. Bir abdest suyu istedi, kendisine su dolu bir kap ve leğen getirildi. Su kabını sağ eline döktü ve ellerini üç kere yıkadı, ağzına ve burnuna üç kere avuç avuç su çekti, üç kere de sümkürdü. (Bir rivayette; bir avuç su ile ağzına ve burnunu üç kere su çekti.) Sonra yüzünü ve kollarını üçer kere yıkadı, elini tekrar kaba daldırdı, iki avucunun tamamıyla başını bir kere mesh etti, ardından ayaklarını üç kere yıkadı ve dedi ki:

'İşte bu, Peygamberimizin (Sallallahn aleyhi ve seüem) abdest alış şeklidir, bunu (böyle) bilin!’[163]



243/551- Muavviz'inkızı Rubeyyi' (Radıyaltahüanh):[164]

Hz. Peygamber'in (SaiMiahü aleyhi ve sellem) abdest alış şeklini anlattı ve dedi ki:

'...(Rasûlullah) ağzına ve burnuna birer kere su çekti...'[165]



244/552- Ebû Hüreyre'den (Radıyaltahüanh):[166]

Hz. Peygamber (SaiMiahu aleyhi ve sellem) burnuna su çektiğinde genzine suyu ulaştırırdı.[167]



245/553- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[168]

Rasûlullah (Saüallahü aleyhi ve sellem) dedi ki:

"Biriniz abdest alırken, burnuna su çeksin, sonra da sümkürsün!"[169]





246/554- Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh):[170]

Rasûlullah (Sattaiiahü aleyhi ve seiiem) dedi ki:

"Biriniz abdest alırken mutlaka sümkürsün! Zira şeytan, kişinin genzinde geceler."[171]



247/555- Miintefık oğullarının elçisi Lakît b. Sabira (Radıyaiiaha anh):[172]

...'Ey Allah'ın Rasûlü bana abdesti göster,' deyince Peygamberimi; (Sallallahü aleyhi ve sellem) ŞÖyle buyurdu:

"Abdest aldığında güzelce al, parmaklarının arasını oğuştur, oruçluyken hariç burnuna iyice su çek (genzin de temizlensin)!"[173]



Açıklama


Mazmaza (ağza su vermek) ve istinşâk (burna su çekmek):

İmam Ebû Hanîfe'ye göre, abdestte sünnet, gusülde farzdır, (zira gusülle iJgi âyette; 'iyice temizlenin!' buyurulmaktadir, bu da vücûdun rahatlıkla su giren jtün yerlerini kapsar; ağız ve burun bunlardandır.)

İmam Mâlik ve Şafiî'ye göre iki durumda da sünnettir, (zira Rasûlullah bunrı yapmıştır.)

İmam Ahmed b. Hanbel'e göre ise her iki durumda da farzdır, (zira Rasûlullah ınları sürekli yapmıştır.)[174]



* Abdestte Tertip; Yüz Ve Kolların Yıkanmasından Sonra Ağız Ve Burna Su Çekmek


248/556- Mikdâm b. Ma'dîkerib'den (Radıyaiiahu anh):[175]

Rasûlullah'a (Saiialiahü aleyhi ve seiiem) abdest suyu getirildi ve abdest aldı; önce ellerini üç kere yıkadı, sonra yüzünü ve kollarını üçer kere yıkadı, ağzına ve burnuna üçer kere su aldı, başını ve kulaklarını -içiyle, dışıyla-mesh etti, ardından da ayaklarını üç kere yıkadı.[176]



249/557- Muavviz'in kızı Rubeyyî'den (Jtadtyattahu mhâ);[177]

Ben burada Hz. Peygamber'e (Saiiaiiahn aleyhi ve settem) abdest suyu getirirdim; ellerine üç kere su döker, (bir rivayette; bir kaba ellerini daldırmadan önce yıkar,) üç kere yüzünü yıkar, ağzına ve burnuna üç kere su çeker, sonra sağ kolunu üç kere ve sol kolunu da üç kere yıkardı, (dedi ve hadisin devamını zikretti).[178]



250/558- Humran b. Eban"dan:[179]

Hz. Osman (Radiyaiiaha anh) bir yerde otururken su istedi. Sağ eline döküp onu yıkadı. (Bir rivayette; üç kere ellerine döküp yıkadı.) Sonra sağ elini kaba daldırıp su aldı ve (aldığı su ile) ellerini üçer kere yıkadı, her defasında bu şekilde su alıp yüzünü üç kere yıkadı, ağzına, burnuna su aldı. burnunu temizledi. Kollarını dirseklerine kadar üç kere yıkadı. Sonra başını mesh etti.(Bir rivayette: ellerini kulaklarının dış yüzeyinde[180] gezdirdi, sonra sakalını sıvazladı.) Üç kere ayaklarını topuklarına (aşık kemiklerine) kadar yıkadı ve dedi ki: 'Rasûluliah'm (Sattaitahû aleyhi w srfiemışöyle dediğim işittim

"Kim, benim şu aldığım abdest gibi abdest alır, sonra içinden farkiı bir şey geçirmeksizin iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolur.

NOT: Bazı müctehidler, (Mikdâm rivayeti ve daha sonraki İki rivayetten dolayı) abdest alırken tertibe riâyet farz değil, sünnettir derler. Bu kişiler sahabeden İbn Mes'ûd, tâbiûndan Mekhûl ve İmamlardan Ebû Hanife ve Mâlik gibi zatlardır. Ancak İmam Şafii ve Alımed tertibin farz olduğunu belirttiler.[181]



(6)- ABDESTTE YÜZÜ YIKAMAK, SAKALIN ARASINA SUYUN GEÇMESİ VE GÖZ PINARINI MESH ETMEK


Yüzün sının, boylamasına saç bitiminden çene altma kadar ve enlemesine iki kulak yumuşağ. arasındaki kısımdır. Çünkü insanın bir tarafa yönelmesi, bu kısımla-nn o tarafa dönmesi ile olur.[182]



251/559- Hz. Âişe annemizden (Radiyallahu anha):[183]

Rasûlullah (Saiiaiiaha aleyhi ve seiiem) abdest alırken sakalını hilâllerdi (yani, arasına suyun girmesini sağlardı).[184]



252/560- Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (Radıyallahü anh):[185]

Rasûlullah (SaUaiiahu aleyhi ve seiiem) gece iki ya da üç kere dişlerini misvaklar, gece namaza kalktığında konuşmaksızm ve bir şey emretmeksizin dört rekât namaz kılardı ve her iki rekâtta[186] selâm verirdi.

Rasûlullah (SailnttaM aleyhi ve seiiem) abdest alırken de ağzına su alır, ayrıca sakalının içine/dibine kadar suyun girmesini sağlardı.

NOT: Sakalı abdestte hilâllemek cumhura göre sünnettir. Sakalın uçlarını yıkamak/su ulaştırmak ise İmam Mâlik'e göre farz, ama İmam Ebû Hanîfe ve Şafiî'ye göre farz değil, sünnettir. İmam Ahmed'e göre ise sakalın dış tarafını yıkamak farz, içini yıkamak sünnettir. Bu ihtilâf, sakalın yüzden bir parça olup olmaması konusundaki farklı değerlendirmelerden kaynaklanmaktadır.[187]



253/561- Ebû Ümâme'den[188] (Radıyallahü anh):[189]

Hz. Peygamber (Saiiailahü aleyhi ve seilem) abdest alırken üç kere ağzına ve burnuna su alır, yüzünü üç kere yıkar, göz pınarlarını da mesh ederdi. Rasûlullah başını bir kere mesh eder ve:

"Kulaklar baştan sayılır" derdi, (yani kulaklarını da mesh ederdi).[190]



Açıklama


Kulakların içini mesh etmek cumhura göre sünnettir, zira baştaki mesh emrine dahil değildir, ayrıca 'kulaklar baştan sayılır' hadisi hüküm beyanı içindir, yaratılıştan bir parça olduğunu göstermek için söylenmemiştir. İmam Ahmed ve bazı Mâ-likîlere göre ise farzdır, zira baştaki mesh hükmüne dahildir. Oğlu Salih'ten gelen diğer rivayette ise İmam Ahmed sünnet olduğunu belirtmektedir.[191]

Kulakların meshinde, baştan kalan su yeterli mi, yoksa yeni su alınmalı mı? İmam Ebû Hanîfe ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel'e göre yeterlidir. İmam Şafiî ve Mâlikîlere göre ise yeni su alınmalıdır.[192]

Kulakları meshte tekrar, tıpkı başı meshteki tekrar gibi İmam Şafiî'ye göre müstehabdır.[193]



(7)- ABDESTTE KOLLARI DİRSEKLERE KADAR YIKAMAK, ALNIN ÜST TARAFINA SUYU ULAŞTIRMAK VE PARMAKLARIN ARASINI OVMAK


254/562- Ebû Zür'a'dan:[194]

Ebû Hüreyre (Radtyaiiahü tJb'jA ıii)

(Bk. Müsned, 11/180, H.no: 6684 (305/613.hadis); Ebû Dâvûd, Taharet, 52, H.no: 135; Nesâî, Taharet, 105, H.no: 140; îbn Mâce, Taharet, 48, H.no: 422;)

Abdullah b. Muğaffel'm rivayeti:

(Bk. Müsned, IIV/86, 87; V/55; Ebû Dâvûd, Taharet, 45, H.no: 96; İbn Mâce, Duâ, 12, H.no: 3864) Bk.Tuhfetü'I-ahvezî, 1/157. Bu rivayet için bk. 201/4930.hadis.

Bennâ Hz.Peygamber'in "bir müd" ile abdest aldığını, gereğinden fazla su kullananın haddi aşacağı ve kötü bir iş (zulüm) yapacağı hadislerinin Kur'an-i Kerim'deki "tebzîr" (tsrâ, 17/27) (jiÇAjı !a^J*j ı/l_s"^jXİJı jj) " Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir" âyetini hatırlattığını belirterek hadisin manasının kuvvetİenebilecegini dile getirir. Bk.Bülûğu 'l-emânî, U/3.

Bazı nüshalarda bu hadis Ahmed b. Hanbel'den nakledilmiş görülüyor. Aslında bu hadis Abdullah'ın ziyadelerinden biridir. Bennâ ziyade olduğunu belirtmemiş. Diğer nüshaları esas aldığı anlaşılıyor. Âmir Hasan Sabri bu hadisi zevâidinde zikreder. Bk. Zevâidü Abdillah, s,I59,H.no: 12

[81] Vesvese ziyadesi için bk. Tirmizî, Taharet, 43.

[82] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/263-264.

[83] Sened:

Hasen: Müsned, 11/221, H.no: 7065; İbn Mâce, Taharet, 48, H,no: 425 (Büsırî, Huyey b. Abdullah ve İbn Lehîa sebebiyle isnadının zayıf olduğunu belirtir); Ahmed Muhammed Şâkir İbn Lehîa'nın zayıf olduğunu kabul etmediği gibi (İbn Lehîa ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis), Huyey'in de sika oluşunu tercih ederek hadisin sahih olduğuna hükmeder. Bunun sebebinin ise Huyey hakkındaki değerlendirmeler olduğunu ileri sürer: îbn Hıbbân Sikât'ta zikretti; İbn Maîn'in "bir beis yoktur", Ahmed b. Hanbel'in "hadisleri münkerdir", Buhârî'nin "hakkında tartışma bulunan biridir", Nesâî'nin ise "kuvvetli değildir" dediklerini nakleder. Heysemî de bu görüşleri nakletmekle yetinir. Bk.Mecma' IV/23-24; Zehebî, Kâşif, Trc. no: 1296; İbn Hacer "sadûktur, bazen hata yapar" der. Bk.Takrîb, Trc. no: 1605. Huyey b. Abdullah el-Meâfirî'nin (v. 143/760) Tirmizî ve Ebû Dâvûd üç, Nesâî dört, İbn Mâce iki, Ahmed b. Hanbel ise 23 rivayetini nakleder. Tİrmizî hadisleri hakkında hasen hükmünü verir. Bk.Sünen, Bııyû\ 52, H.no: 1283; Siyer, 17, H.no: 1566; Tefsîr, 5/23, H.no: 3063; Huyey ile Ügiîİ bilgi için bk.92/134.hadis.

Bennâ Tenkîh ve Mirkât'ta hadisin hasen olduğunun söylendiğini belirtir. Daha sonra senedindeki İbn Lehîa'ya işaret ederek Ebû Hâtim'in: "İtibâr için hadisi yazılabilir" dediğini nakleder. Ayrıca Abdullah b. Amr'dan (Radıyallahü anhümâ) nakledilen 305/613. hadisin de bu rivayeti desteklediğini söyler.

(Müsned, 11/180, H.no: 6684; Ebû Dâvûd, Taharet, 52, H.no: 135; Nesâî, Taharet, 105, H.no: 140; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/82, H.no: 89; İbn Mâce, Taharet, 48, H.no: 422) BkMlûğu'l-emânî, II/3.

[84] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/264-265.

[85] Sened:

Sahih: Müsned, 1/289, H.no: 2628; Heysemî, Ahmed b. Hanbel, Bezzâr ve Taberânî tarafından rivayet edilen bu hadisin râvilerinİn sika olduklarını belirtir. Bk.Mecma\ 1/218-219, 270. Ayrıca 445/753. hadiste tekrar edilecektir.

Câbir'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. ;(447/755.hadis) Müsned, m/303, H.no: 14184; Benzer rivayet için bk.III/370, H.no: 14916; Buharı, Gusl, 3; Ebû Dâvûd, Taharet, 44, H.no: 93 (Hocası Ahmed b. Hanbel'den naklettiği hadislerden biridir); Nesâî, Taharet, 144, H.no: 230; İbn Mâce, Taharet, 1, H.no: 269 (İbn Mâce bu babda Sefine, Âişe ve Akil b. Ebû Tâlİb'den (Radıyallahü anhüm) de nakilde bulunur). Hâkim, 1/161 (Buhârî ve Müslim'in şartına uygundur. Zehebî buna muvafakat eder.)

Enes'ten (Radıyallahü anh) şahidi için 217/525.hadise bk.

Ayrıca hadisleri karşılaştırmak için bk. 445-450/753-758. (Câbir, Sefine ve Âişe (Radıyallahü anhüm) hadisleri)

[86] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/265.

[87] Sened:

Hasen: Müsned, İÜ/179, H.no: 12775; Benzer rivayet için bk. İÜ/179, H.no: 12779; Tirmizî, Cum'a, 76, H.no: 609; Ebû Dâvûd, Taharet, 44, H.no: 85.

Şerîk b. Abdullah Ebû Abdillah en-Nehaî (v. 177/793) hakkında Zehebî şöyle bir değerlendirmede bulunur: "İbn Maîn sika saymıştır. Diğerleri ise hafızasının iyi olmadığını belirtmişlerdir. Nesâî, bir beis olmadığını ifâde eder. 82 yaşında vefat etti." Bk.Kâşif, Trc. no: 2276. İbn Hacer ise hakkında şu bilgileri verir: "önce Vâsıt, sonra Küfe kadılığı yaptı. Sadûktur, çok hata yapar. Hafızası Küfe kadılığına getirildikten sonra değişti. Adaletli, fazilet sahibi ve ibâdete düşkün, bid'atçilere karşı sert tavır alan bir zâttı. Bk.Takrîb, Trc. no: 2787; İbn Hıbbân sika râviler arasında addeder. Bk.Sikât, VI/444. Bilgi için bk. 145/453.hadis. Bennâ 145/453.hadiste "Ebû Dâvûd ve Münziri sükût etmiştir ki (Sünen, Taharet, 24, H.no: 45) onların sükûtu hadisin ceyyid, hasen veya zayıf olup da yükselmeye açık, yahut İhticâca uygun oiduğu anlamına gelir" der. Bk. Bulûğu'l-emânî, 1/283. Bu zâtın Buhârî'de bir, Müslim'de yedi, Tirmizî'de 64, Nesâî'de 38, Ebû Dâvûd'da 58, İbn Mâce'de 76, Dârimi'de 56, Ahmed b. Hanbel'de ise 435 rivayeti bulunmaktadır.

[88] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/265-266.

[89] Nevevî, Şerhu Müslim, VÜ/49; Zurkânî, Şerhu'l-Muvatta', ü/200, IV/286; İbnü'1-Esîr, Nihâye HI/60, IV/308; Azîmâbâdî, Avnü'lMa'bûd, I/114-116; Ahmed Nâim, Tecrid-i Sarih Tercemesi, I/İ66-167

Bazı kitaplarda hacim ölçülerinin tartı (gr. ya da kg.) olarak değerleri verilmiş, ancak bu doğru değildir, çünkü her maddenin hacmi ve ağırlığı farklıdır. Her maddenin hacim ve tartısı ayn ayrı zikredilirse doğru olur. örnek için bk. Muhammed Necmüddin, el-Mekâdîrü'ş-şer'ıyye, 227.

[90] Ahmed Nâim, age., 1/166-167.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/266-267.

[91] Sened:

Sahih: Müsned, ID7179, H.no: 12779; Ebû Dâvûd, Taharet, 44, H.no: 95; Tirmizî, Cum'a, 76, H.no: 609 (garib);

Abdullah b. îsâ İsimli iki farklı râvî vardır. Biri: İbn Abdurrâhman b. Ebî Leylâ (v. 135/752) ki bu râvi sahih hadis ricâlindendir. Diğeri: İbn Hâlid el-Hazzâr el-Basrî'dir ki bu râvi zayıftır. Fakat Tirmizî hadisini hasen olarak değerlendirir. (Bk. Tirmizî, Zekât, 28, H.no: 664) Şayet bu zat sebebiyle "hadis zayıftır" denilecek olursa, şâhidleri İle kuvvet kazanır:

a-Enes'ten (Radıyaüahü anh) nakledilen bir hadiste: "(Ölçüsü) beş müde ulaşan bir sa' ile guslediyor, bir müd ile abdest alıyordu" Duyurulmuştur. Bk. Buhârî, Vudû', 47; Müslim, Hayz, 51; Tirmizî, Cum'a, 76, H.no: 609 (Tirmizî: "Şerik'in hadisinden daha sahihtir' derken; Ahmed Muhammed Şâkİr hadisin sahih olduğunu ifâde eder.

Senedde yer alan Abdullah b. Cebr ise Abdullah b. Abdullah b. Cebr b. Atîk'tir. Dedesine nisbet edilmiştir. Sika bir râvîdir).

b-Sefîne'den (Radıyallahü anh) de benzer rivayet (448/756.hadis) nakledilir. Bk. Müslim, Hayz, 52-53; Dârimî, Vudû', 23, H.no: 694; Tinnizî, Taharet, 42, H.no: 56 (Tirmizî "hasen-sahİh" hükmünü verir ve bu konuda Hz.Âİşe, Câbir ve Enes'ten (Radıyallahü anhüm) nakillerin bulunduğunu belirtir);

c-Ebû Dâvûd Hz.Âİşe (449-45 0/757-75 8.hadi s) ve Câbifden (447/755.hadis) (Radıyallahü anhümâ) nakledilen rivayetleri verir. Bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 44, H.no: 92-93; Nesâî, Miyâh, 59, H.no: 345-346; Câbir'den gelen nakil, hocası Ahmed b. HanbeFden rivayet ettiği hadislerden biridir.

d-İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ) nakledilen hadiste: "Allah Rasûlü'ne (Sallaüahü aleyhi ve seilem) bu miktarların yeterli olduğu ifâde edilmiştir." Bk.445/753.hadis.

e-Enes'ten (Radtyallahü anh) nakledilen bir başka (14/322.) hadiste ise: "Beş mekkûk ile guslediyor, bir mekkûk ile abdest alıyordu" buyurulur. Bk. Müslim, Hayz, 50; Tinnizî, Cum'a, 76, H.no: 609; Nesâî, Taharet, 59, H.no: 73;

Ümmü Umâra'dan (Radıyallahü anhâ) nakledilen rivayette ise: "Hz.Peygamber'e (Sallallahü aleyhi ve seilem) abdest alması İçin getirilen kabın üçte İkilik müd miktarında olduğu" belirtilir. Bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 44, H.no: 94; Nesâî, Taharet, 59, H.no: 73;

Ayrıca 446/754.hadiste tekrar edilecektir.

[92] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/267.

[93] Sened:

Sahih: Müsned, UI/264, H.no: 13723; Ebû Avâne, 1/233; Ayrıca 14/322, 214/522-216/524 ve 447/755.hadise bk.

*Bu konuya Enes'ten (Radıyallahü anh) nakledilen ek bir hadis:

"Allah Rasûlü (Sallallahü aleyhi ve sellem) beş mekkûk ile guslediyor, bir mekkûk ile de abdest alıyordu."

Sened:

Sahih: Müsned, IÜ/290, H.no: 14026; Benzer rivayet için bk. III/112, H.no: 12044 (14/322.hadiste zikredildi); III/l 16, H.no: 12095; ffl/259, H.no: 13651; III/282, H.no: 13935; Buhârî, Gusl, 9; Müslim, Hayz, 50; Ebû Dâvûd, Taharet, 44, H.no: 95 (Hadisin sonunda hoca-si Ahmed b. Hanbel'den bir sa'nm 5 rıtl olduğunu duyduğunu, bu da İbn Ebî Zi'b'İn kullandığı ve aynı zamanda Allah Rasûlü'nün (Sallallahü aleyhi ve sellem) tercih ettiği bir ölçü olduğunu nakleder); Nesâİ, Taharet, 59, H.no: 73; 144, H.no: 229; Miyâh, 13, H.no: 344; Tirmizı, Cum'a, 76; Taharet, 609; Dârimî, Vudû', 23, H.no: 695; Beyhakî, es-Sünenul-kübrâ, 1/194

[94] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/267-268.

[95] Sened:

Sahih:VI/94, H.no: 24508; Benzer rivayet için bk. VI/130, H.ııo: 24871; VI/147, H.no; 25024; VI/187-188, H.no: 25422; VI/202, H.no: 25540; VI/210, H.no: 25639; Buhârî, Vudû', 31; Salât, 47; Et'ıme, 5; Libâs, 37, 77; Müslim, Taharet, 66-67; Ebû Dâvûd, Libâs, 41, H.no: 4140; Tirmizî, Cum'a, 75, H.no; 608 (hasen-sahih); Nesâî, Taharet, 89, H.no: 112; Gusl, 17, H.no: 419; Zînet, 8, H.no: 5056; İbn Mâce, Taharet, 42, H.no: 401

[96] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/268.

[97] Sened:

Sahih: Müsned, 11/354, H.no: 8637; Ebû Dâvûd, Taharet, 41, H.no: 4141; ibn Mâce, Taharet, 42, H.no: 402; Suyûtî, hadisin sahih olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no: 843; Münâvî ise hasen hükmü verir. Bk. Feyzu'l-Kadîr, 1/558-559. Suyûtî "İzâ Sebistüm" kjsrnj bulunmayan rivayetin sahih olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no: 539; Münâvî ise hadisin İbn Huzeyme, îbn Hıbbân, Taberânî ve diğerleri tarafından da nakledildiğini ve İbn Dakîk el-Id'in sahih sayılmasına değer bir hadis olduğunu, İbn Huzeyme'nin de sahih kabul ettiğini, İbn Hacer'in de bu görüşü onayladığını belirtir. Aynca İbnü'l-Kattân'm "sahihtir", Mo-ğultay'ın da İbn Mâce'nİn şerhinde: "sahihtir, müellif zayıflığına işâref etmiştir, ancak bunun herhangi bir dayanağı ve delili yoktur" dediklerini nakleder. Bk. Feyzu'l-Kadîr, 1/414-415

[98] Rivayetteki lafzı Ahmed b. Abdülmelİk'ten gelen nakilde şeklinde aynı manadaki farklı bir lafızla zikredildi İkisinin de manası 'sağ (uzvunuz) ile' şeklindedir.

[99] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/269.

[100] Sened:

Sahih: Müsned, 1/59, H.no: 418-419; 1/68, H.no: 489; Benzer rivayet için bk. 1/67-68, H.no: 488; 1/67, H.no: 487; 1/74, H.no: 553 (z.); Buharı, Vudû', 24, 28; Müslim, Taharet, 3-4; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 106; Nesfit, Taharet, 68-69, H.no: 84-85; Ibn Mâce, Taharet, 6, H.no: 285; Dârimi, Vudû', 27, H.no: 699; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, 1/92, H.no: 149; Heysemî, sahih hadis ricâlîyle'nakledildiğini belirtir. Bk. Mecma', 1/228-229.

Ebû Eyyûb ei-Ensârî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.209/517.hadis.

Ayrıca 250/558.hadiste tekrar edilecektir.

[101] Diğer rivayette; "...şehâdet parmaklarını kulaklarına soktu, baş parmaklarıyla kulaklarının dışını ve şehâdet parmaklarıyla kulaklarının İçini mesh etti..." Bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51.

[102] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/270-271.

[103] Sened;

Hasen: Müsned, 1/66, H.no: 472 (Ata b. Rabah'ın Hz. Osman'dan rivayeti mürseldir. Ancak hadisin mütâbİ ve şâhİdleri bu hadisi kuvvetlendirmektedir. Ayrıca Haccâc b. Ertâd sika müdellistir. Bu rivayette tahdis siğasi kullanmamıştır); Benzer rivayet İçin bk. 1/72, H.no: 527 (İnkıtaı/sened kopukluğu sebebiyle zayıftır); 1/61, H.no: 436 (sahih); İbn Mâce, Taharet, 51, H.no: 435; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/62-63;

Âmir Hasan Sabrı zevâidden olan bu hadisin 1/72, H.no: 527 rivayetini zikrederek isnadının zayıf olduğunu, bunun sebebinin ise Atâ b. Ebû Rabah'ın Hz.Osman'a yetişmemesini ve Haccâc b. Ertât'm birçok hata ve tedlis yaptığını dile getirir. Bk. Zevâidü Abdİlloh, H.no: 133ennâ hadisin isnadının ceyyid oiduğunu ifade eder ve şunları ekler: "Abdullah b. Ahmed b. Hanbel'in Miisned'e yaptığı ilâvelerden biri olan bu hadis, abdest âyetinin çizdiği sınırlan zikretmekle yetinir. Ayrıca bu rivayet, Şia'nın îmâmiye kolunun iddia ettiği gibi âyetten ayakların mesh edilmeyeceği, bilâkis yıkanacağı gibi bir hükmü açıklamış oluyor." Bk. Bülûğu'l-emânî, II/7.

[104] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/271.

[105] Sened:

Sahih: Müsned, 1/135, H.no: 1133; Hz. Ali'den abdeslle ilgili nakledilen diğer rivayetler İçin bk. 1/160, H.no: 1380 (z.) (Süfyân b. Vekf sebebiyle zayıf); T/158, H.no: 1359 (z.) (el-Alâ' b. Hilâl el-Bahilî sebebiyle çok zayıf. Amr b. Muhammed'in bu râviden mevzu rivayetler naklettiği ifâde edilmektedir. Ebû Hatim: "münkeru'l-hadîs, daîfii'l-hadîs" olan bu zâtın, Yezid b. Zürey'den naklettiği mevzu rivayetleri vardır" der); 1/157, H.no: 1353 (z.) (sahih); 1/157, H.no: 1351 (z.) (sahih); I/I23, H.no: 998 (z.) (sahih); 1/157, H.no: 1350 (z.) (sahih); 1/157, H.no: 1349 (z.) (sahih); 1/156, H.no: 1344 (z.) (sahih); 1/154, H.no: 1323 (sahih); T/153, H.no; 1315 (sahih); 1/148-149, H.no: 1270 (sahih); 1/144, H.no: 1222 (sahih); 1/141, H.no: 1198 (z.) (sahih); 1/141, H.no: 1197 (z.) (sahih); 1/139, H.no: 1178 (sahih); 1/139, H.no: 1173 (sahih); 1/139, H.no: 1174; 1/135, H.no: 1133 (sahih); 1/127, H.no: 1050 (sahih); 1/127, H.no: 1047 (z.) (sahih); 1/227, H.no: 1046 (z.) (sahih); 1/125, H.no: 1027 (z.) (sahih, 242/550.hadis); 1/122, H.no: 989 (sahih); 1/120, H.no: 971 (sahih); 1/116, H.no: 943 (sahih); 1/115-116, H.no: 936 (sahih, abdestten sonra suya bereket duası); 1/113, H.no: 910 (z.) (sahih); 1/110, H.no: 873 (sahih); Ebû Dâvûd, Taharet, 30, H.no: 111-113; Tirmizî, Taharet, 37, H.no: 48-49 (Tirmizî, hadisin "hasen-sahih" olduğunu söyler ve bu konuda hadis rivayet eden diğer sahabenin de adını zikreder: Hz.Osman, Abdullah b. Zeyd, İbn Abbas, Abdullah b. Amr, Rubeyyİ', Abdullah b. Üneys ve Hz.Âişe - Radtyallahn anhüm -); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92; Dârimî, Taharet, 31, H.no: 707-708;

Bu hadis 238/546.hadiste tekrar edilecektir.

[106] Rahabe: Geniş alan, mescid avlusu (Fethu'l-Kadîr, XIII/155); Kûfe'de bir yer. (Bk. İbn Hacer, Fethu 'Î-Bârî, X/81; Azîmâbâdî, Avıu'i 'l-Ma 'bûd, 1/332) manalarına gelmektedir.

[107] Bennâ, age. n/7-8.

[108] (Bir rivayette; Hz. Ali'nin yanındaydım, kendisine bir sandalye ve içi su bulunan bir de kap getirildi.)

[109] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/271-273.

[110] Sened:

Sahih: Müsned, 1/123-124, H.no: 1008; İkinci rivayet: 1/110, H.no: 876; Ebû Dâvüd, Taharet, 30, H.no: 111-113; Tirmizî, Taharet, 37, H.no: 48-49 (Tirmizî, hadisin "hasen-sahih" olduğunu söyler ve bu konuda hadis rivayet eden diğer sahabenin de adını zikreder: Hz.Osman. Abdullah b. Zeyd, İbn Abbas, Abdullah b. Amr, Rubeyyi', Abdullah b, Üneys ve Hz.Âişe - Radıyallahü anhum -); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92; Dârimî, Taharet, 31, H.no: 707-708, Amir Hasan Sabri zevâidden olan bu hadisi Zevâidü Abdillah isimli eserinde zikretmez.

[111] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/273-274.

[112] Sened:

Hasen: Müsned, 1/82-83, H.no: 625; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/32; İbn Huzeyme, 1/79, H.no: 153; İbn Hıbbân, m/362, H.no: 1080; Ebû Ya 'la, 1/448, H.no; 600; Ebû Dâvüd, Taharet, 51, H.no: 117 (Münzirî: "Âlimler bu hadis hakkında ihtilâfa düştüler. Tirmizî hocası Buhârî'ye bu hadis hakkında soru yönelttiğinde "zayıftır" cevabı almıştır" der.) Beyhakî, es~ Sünenü'l-kübrâ, 1/53, H.no: 248; 1/74, H.no: 355 (Beyhakî de Tirmİzî'nin hocası Buhârî'ye bu hadisi sorduğunu, onun da: "Bu hadisin ne olduğunu bilmiyorum" şeklinde cevap verdiğini anlatarak şu yorumda bulunur: "Buhârî, Ata b. Yesâr'ın rivayetini daha sahih buldu" Bu rivayet:

Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/73, H.no: 353); Şemsülhak Azîmâbâdî de Ebû Davud'un şerhinde: "Her ne kadar râvileri sika olsa da Buhârî'nin vâkıf olduğu hadiste gizli bir illet bulunmaktadır. Buhârî de bu sebeple hadisi zayıf saymıştır. Bu gizli illet de Bezzâr'm zikrettiği mesele olabilir. (Yâni Bezzâr'ın hadisi verdikten sonra: "Bu hadisi (Meymûne validemizin üvey oğlu) Ubeydullah b. Esved el-Havlânî'den, onun da Muhammed b. Talha b. Yezid b. Rukâne'den başka rivayet edeni biz bilmiyoruz" demesidir.) İbn İshâk'tan kaynaklanan tedlis zannı Bezzâr'ın rivayeti ile ortadan kalkar." Bk. Avnu'l-Ma'bûd, 1/138-139; Fakat buradaki rivayette de tahdis sığası görülmektedir. Çünkü sika-müdellis olan Muhammed b. İshâk tahdîs siğası ile rivayette bulunmuştur. Bennâ benzer görüşleri nakletmekle yetinir. Bk. Bulûğu'l-emânî, 11/10.

[113] Yanı alnın üst kısmına.

[114] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/274-276.

[115] Sened:

Zayıf: Müsned,. 1/158, H.no: 1355; Senedindeki Muhtar b. Nâfî et-Temmâr el-Kûfî zayıftır. Buhârî eserinin birinde bu râviyi cerh etmezken (Bk.et-Târîhu'l-kebîr, IV/I/386), bir diğer eserinde "münkeru'l-hadİs" hükmünü verir (Bk.et-Târîhu's-sağîr, s.173). Heysemî de zayıf sayanlardan biridir. Bk.Mecma', V/118-119. Zehebî "zayıf saydılar" der. Bk.Kâşif, Trc. no: 5332. Tirmizî bir, Ahmed b. Hanbel üç rivayetini nakleder. Tirmizî rivayetinden sonra: "Bas-ralı bir şeyhtir. Garib rivayetleri çoktur" der. Bk. Sünen, Menâkıb, H.no: 3714.

Bu hadis 174/482.hadiste zikredildi.

Parmakların misvak yerine kullanılıp kullanılamayacağına dâir bazı rivayetler:

a-Enes'ten (Radıyallahü anh) rivayet edilen hadis: (^u^ı iJij—Ji & isy&). (Bk. Makdİsî, Muhtara, VII/252, H.no: 2699; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/40-41, H.no: 176-177, 180 (zayıf); Deylemî, Firdevs, V/5.03, H.no: 8891). İbn Hacer hadisin isnadının tartışmalı olduğunu, fakat kendisinin herhangi bir beis görmediğini belirtir (Hasen).

b-Hz.Aişe'den (Radıyallahü anhâ) nakledilen rivayetin ise senedinde Müsennâ b. es-Sabbâh bulunmaktadır.

c-Amr b. Avf tan (Radıyallahü anh) gelen nakilde ise: Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf bulunmaktadır. (Bk. Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsaî, VI/288, H.no: 6437). Suyûtî, bu hadisin zayıf olduğuna işaret eder. Bk.el-Câmîu's-sağîr, H.no: 3068; Heysemî ise Tirmizî'nin bu râvİnİn hadislerini hasen saydığını belirtir. Bk.Mecma', ü/100-101.

Müsned'deki Hz.Ali'den (Radıyallahü anh) nakledilen bu hadis için ise İbn Hacer bu zayıf rivayetlerin içinde en iyisi olduğunu belirtir. Geniş bilgi için bk.Şevkânî, Neylü'î-evtâr, 1/119; Bennâ, age., 1/296. Ayrıca bk. 174/482.hadis.

Bennâ buradaki hadisin isnadının ceyyid olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî,II/11.

[116] Rahabe'nİn tanımı için bk.222/530.hadisin dipnotu.

[117] Lafız olarak, 'bir kaç parmağını ağzına sokarak ağzını üç kere yıkadı' şeklindedir. Ancak doğru anlaşılması için 'ağzını üç kere yıkadı ve parmaklan ile de dişlerini sürttü' şeklinde terceme edildi.

[118] Aynı hadis için bk. Müsned Trc. no. 174/482.

[119] Bk. Karahisârî, Mustafa b. Şemseddin, Ahter-i Kebîr, 874; Şemseddin Sami, Kâmûs-ıı Türkî, 1170; Muallim Naci, Lügat-i Naci, 630.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/276-278.

[120] Sened:

Sahih: Müsned, 1/78, H.no: 583; Benzer rivayet için bk. 1/123, H.no: 1005; Bir başka benzer rivayet: 1/139, H.no: 1173; Diğer benzer rivayetler için bk. 1/113, H.no: 910; 1/120, H.no: 970; 1/125, H.no: 1027; 1/127, H.no: 1050; 1/144, H.no: 1222; 1/153, H.no: 1315; 1/159, H.no: 1366; Buhâri, Eşribe, 16; Ebû Dâvûd, Eşribe, 13, H.no: 3717; Tirmizu Taharet, 37, H.no: 48; Nesâî, Taharet, 100, H.no: 130.

[121] Tirmizî, Nesâi ve Ebû Davûd et-Tay âlisi'de bu rivayet: "Yüzünü ve kollarım yıkadı, başını ve ayaklarını mesh etti,' şeklinde geçmektedir."

[122] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/278.

[123] İbn Kudâme, Muğnî, 1/120-124; Sindî, Haşiye, 1/85.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/278-279.

[124] sened:

Sahih: Müsned, 1/102, H.no: 797; Benzer rivayetler için bk. 1/113, H.no: 910; 1/120, H.no: 970; 1/125, H.no: 1027; 1/127, H.no: 1050; 1/144, H.no: 1222; 1/153, H.no: 1315; 1/159, H.no:

1366; Buhâri, Eşribe, 16; Ebû Dâvûd, Eşribe, 13, H.no: 3717; Tirmizî, Taharet, 37, H.no: 48; Nesâî, Taharet, 78-79, 100, H.no: 95-96, 130; DârimU Vudû', 31, H.no: 707; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, IV/273; İbn Huzeyme, 1/11, H.no: 16; 1/101, H.no: 202; Bezzâr, DT/30, H.no: 780; Ebû Ubeyde b. Fudayl b. Iyâz'ı Zehebî "fîhi lîn", İbnü'l-Cevzî "zayıf, DârekuEnî "sika" olarak değerlendirir. İbn Hıbbân "Sikât"'mda zikrederek Sahih'inde, aynı şekilde Hâkim Sa-hih'inde bu râvînİn hadislerini naklederler.

Âmir Hasan Sabri zevâidden olan bu hadisi Zevâidii Abdillah isimli eserinde zikretmez. Aynca bir önceki (226/534) ve 242/550.hadise bk.

[125] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/279.

[126] Sened:

Sahih: Müsned, 1/120, H.no: 970; Buhâri, Eşribe, 16; Ebû Dâvûd, Eşribe, 13, H.no: 3717; Bezzâr, ni/30, H.no: 780; Ebû Ya'lâ, 1/262, H.no: 309; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/75; Ayrıca 344/652.hadise bk.

Evs b. Ebû Evs'ten (Radıyaliahü anh) de rivayet edüen hadis için bk. 347/655.hadis, Bu zat Evr b. Huzayfe'dir. Bir diğer rivayeti için bk. 239/547. hadîs.

[127] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/279-280.

[128] Sened:

Sahih: Müsned, IV/237, H.no: 17993; Benzer rivayet için bk. m/443, H.no: 15598 (105/413.hadis); III/443, H.no: 15598; IV/224, H.no: 17894; Heysemî, ricalinin sika olduklarını belirtir. Bk. Mecma', 1/230. Benzer bir rivayet 105/413.hadiste geçti. (Bk. Müsned, m/443, H.no: 15597; Benzer rivayet için bk. İÜ/443, H.no: 15598; IV/224, H.no: 17894; IV/237, H.no: 17993 (229/537.hadise bk); Nesâî, Taharet, 16, H.no: 16; îbn Mâce, Taharet, 22, H.no: 334; Heysemî, ricalinin sika olduklarım belirtir. Bk. Mecma \ 1/230.

Hadisin şâhidleri:

a-Muğîre b. Şu'be (Radtyallahü anh): Ebû Dâvûd, Taharet, 1, H.no: 1; Tirmizî, Taharet, 16, H.no: 20 (Tirmizî, bu konuda Abdurrahman b. Ebî Kurâd, Ebû Katâde, Câbir, Yahya b. Ubeyd babasından, Ebû Mûsâ, İbn Abbas ve Bilâl b. Hâris'ten (Radıyaliahü anhüm) de rivayetlerin bulunduğunu, hadisin ise "hasen-sahih" olduğunu belirtir); Nesâî, Taharet, 16, H.no: 17; İbn Mâce, Taharet, 22, H.no: 331:

Dârimi, Vudû', 4, H.no: 666; Dârimî'nin metni şöyledir:

Dârimî'nin bir diğer rivayet (Vudû', 4, H.no: 667) metni şöyledir:

b-Enes (Radıyaliahü anh): İbn Mâce, Taharet, 22, H.no: 332 (Bûsirî, zayıf olduğunu ifade etti):

c-Ya'lâ b. Mürre (Radıyaliahü anh): İbn Mâce, Taharet, 22, H.no: 333;

d-Câbir (Radıyaliahü anh): Ebû Dâvûd, Taharet, 1, H.no: 2;

İbn Mâce, Taharet, 22, H.no: 335; Dârimi, Mukaddime, 4, H.no: 17;

e-Bilâl b. Haris el-Müzenî (Radıyaliahü anh): İbn Mâce, Taharet, 22, H.no: 336 (Bûsirî, Kesir b. Abdullah sebebiyle isnadının zayıf olduğunu ifade etti.).

[129] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/280-281.

[130] Sened:

Hasen: Müsned, VI/358, H.no: 26894; İkinci rivayet: VI/358, H.no: 26895; Benzer rivayetler için bk. VI/359, H.no: 26897-26898, 26901, 26903; VI/360, H.no: 26907; Tayâlisî, s.226, H.no: 1624; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/28, H.no: 211; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 126, 128-131; Tirmizî, Taharet, 25-26, H.no: 33 (hasen) - 34 (hasen-sahih); Humeydî, 1/163-164, H.no: 342; İbn Mâce, Taharet, 39, 46, H.no: 390,418; Dârimi, Vudû', 24, H.no: 696; Taberânî, el-Mu'cemU'l-kebfr, XXTV/270, H.no: 684-686; el-Mu'cemü'l-evsat, W169, H.no: 6100; Bu hadis 249/557.hadiste tekrar edilecektir. Aynca 243/551,271/579 ve 272/580. hadislere bk.

[131] Metinde bulunan râvinin şekki/şüphesi ile ilgili cümle; (Râvilerden Süfyan dedi ki: Sanki o (Ali b. Muhammed) Rubeyyi'a değil de Haşİmî'ye gitti.)

[132] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/281-282.

[133] Sened:

Sahih: Müsned, IV/39-40, H.no: 16397; İkinci rivayet: IV/38, H.no: 16383; Üçüncü rivayet: IV/40, H.no: 16404; Benzer rivayet için bk. IV739, H.no: 16395, 16393* (Bu rivayet 260/568.hadiste tekrar edilecektir); IV/40, H.no: 16408, 16406; IV/42, H.no: 16425; Buhârî, Vudû', 23; Müslim, Taharet, 18-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 118-119; Tirmizî, Taharet, 22, H.no: 28 (hasen-garib); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92 (Hz.AIi'den); İbn Mâce, Taharet, 43, H.no: 405, 403 (İbn Abbas'tan), 404 (Hz.AIi'den), Taharet, 51, H.no: 434; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/299, H.no: 556;

Bu hadisin bir bölümü 279/587.hadiste tekrar edilecektir. Ayrıca 264/572, 265/573 ve 270/578. hadislere bk.

[134] Metindeki muhtelif rivayetlerin tercemesi:

Diğer rivayette de Abdullah b.Zçyd dedi ki; "Rasûlullah abdest aldı..." Süfyan, Amr b. Yahya'dan nakleder ki ondan üç hadis almıştı: "Ellerini iki kere ve yüzünü üç kere yıkadı, sonra da başını iki kere mesh etti."

Babam (Ahmed b. Hanbel) dedi ki: " Süfyan'dan üç kere 'Ayağını iki kere yıkadı' şeklindeki rivayeti dinledim, bir keresinde şöyle dedi 'Başını bir kere mesh etti,' ve iki kere de şöyle dedi: 'Başını iki kere mesh etti'."

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/283-284.

[135] Sened:

Sahih: Müsned, IV/288, H.no: 18446; Rûyânî, 1/234, H.no: 333; Heysemî, râvilerinin sika olduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/230; H/116.

[136] Lafız manası: "bu kolunu (yani sol kolunu)."

[137] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/284-285.

[138] Sened:

Sahih: Müsned, IV/427-428, H.no: 18082; (Tebük'te olduğunu ifade eden rivayet: IV/248, H.no: 18090;.IV/247, H.no: 18078; IV/249, H.no: 18092; IV/251, H.no: 18109-18112; IV/248, H.no: 18088-18089;) Diğer Benzer rivayet rivayetler: IV/255, H.no: 18151 (278/586.hadiste tekrar edilecektir); IV/255, H.no: 18151-18152, 18158; TV/254, H.no: 18146; IV/247, H.no: 18075; IV/245, H.no: 18059; IV/254, H.no: 18142; IV/250, H.no: 18106; IV/249-250, H.no: 18099; IV/247, H.no: 18077; IV/244, H.no: 18052; Baharı, Vudû', 35, 48, 49; Salât, 7, 25; Müslim, Jahâret, 75-81; Tirmizî, Taharet, 72-75, H.no; 97-100; İbn Huzeyme, H/I35, H.no: 140; Konu bütünlüğü açısından 54/362.hadise bk. Ayrıca 332-333/640-641 ve 278/586.hadislere bk.

[139] Bk. MüsnedlV/250, H.no.18099.

[140] Bu rivayet için bk. Müsned, IV/245, H.no: 18059; ve IV/251, H.no: 18109-18112.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/285-287.

[141] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/288.

[142] sened:

Sahih: Müsned, 1/25, H.no: 168; Benzer rivayet için bk. 1/43, H.no: 300; Buhâri, Bed'ü'l-vahy, I; îmân, 41; Itk, 6; Menâkıbü'l-ensâr, 45; Nikâh, 5; Eymân, 23; Hıyel.l; Müslim, İmaret, 155; Ebû Dâvûd, Talâk, 11, H.no: 2201; Tirmiij, Fezâilü'l-cihâd, 16, H.no: 1647; Nesât, Taharet, 60, H.no: 75; İbn Mâce, Zühd, 26, H.no: 4227

[143] îmam Şâfıî, Ümm, 1/25; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-mücîehid, 1/6; İbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, 1732; İbn Kudâme, Muğnî, 1/91; Desûkî, Haşiye, 1/93.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/288.

[144] Sened:

Hasen: Müsned, ü/418, H.no: 9382; Ebû Dâvûd, Taharet, 48, H.no: 101; İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 399; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/26-27; Ebû Ya'lâ, XI/293, H.no: 6409; Dârekumî, Sünen, 1/79, H.no: 1; Hâkitn, 1/245-246, H.no: 518-519 (Hâkim isnadının sahih olduğunu söyler. Buna sebep olarak da senedinde yer alan Ya'kub b. (Dînâr) Ebû Seleme el-Mâcişûn ile Müslim'in delil getirdiğini gösterir. Zehebî İse bu râvinin Yakub b. Seleme eS-Leysî ve isnadının da leyyin olduğunu belirtir); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/41,43, H.no: 183,195;

İbn Hacer hadisin zayıf isnadla nakledildiğini söyler. Tirmizî'de Said b. Zeyd ve Ebû Saîd'den benzerinin nakledildiğini belirterek Ahmed b. Hanbel'İn "Bu konuda sabit olan bir hadis yok" dediğini nakleder. Bk.Bülûğu'l-merâm, H.no: 46. San'ânî de Buhâri'nin Yakub b. Seleme el-Leysî hakkında şu sözünü nakleder: "Ne kendisinin babasından ne de babasının Ebû Hüreyre'den semai yoktur." Beyhakî ve Dârekutnî her ne kadar başka tariklerden naklet-seler de bu rivayetlerin her biri zayıftır. Taberânî'nin Ebû Hüreyre hadisi (az önce metnini verdiğimiz hadisi) zayıftır. TSk.Sübülü's-selâm, I/l 10.

Yakub b. Seleme el-Leysî sebebiyle hadisin isnadı zayıftır, ancak hadis şâhidleri ile

kuvvet kazanır:

a-Ebû Saîd'den {Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 397

(Ayrıca bir sonraki hadisin tahricine bk.236/544);

b-Saîd b. Zeyd'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 398

(Aynca 237/545.hadİsin tahricine bkz);

c-Sehl b. Sa'd es-Sâidî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 41,

H.no: 400;

Heysemî, Taberânî'nin (Bk. el-Mu'cemü's-sağîr, 1/131, H.no: 196) Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) şu rivayeti naklettiğini ve isnadının hasen olduğunu söyler:

Bk. Heysemî, Mecma', 1/220; Deylemî,.Firdevs, V/349, H.no: 8396. Aynca bk.236/544 ve 237/545.hadisler.

[145] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/288-289.

[146] sened:

Hasen: Müsned, 111/41, H.no: 11309; Benzer rivayet için bk. İÜ/41, H.no: 11310; Dârimi, Vudû', 25, H.no: 697; İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 397;

Rubeyh b. Abdurrahman b. Ebû Saîd el-Hudrî sebebiyle hadis zayıftır, ancak hadis şâhidleri ile kuvvet kazanır ve hasen olur: 235/543, ve 237/545.hadis.

Rubeyh b. Abdurrahman b. Ebû Saîd el-Hudrî'nin Ebû Dâvûd ve Dârimi'de birer, İbn Mâce'de iki, Ahmed b. Hanbel'İn Müsned'inde altı rivayeti vardır. Zehebî, Ebû Zür'a'nın: "şeyhtir", îbn Adiy'in de "Bir beis olmamasını dilerim" dediklerini nakleder. Bk.Kâşif, Trc. no: 1523; İbn Hacer de makbul olduğunu söyler. Bk.Takrîb, Trc. no: 1881.

Kesir b. Zeyd el-Leysî de aynca tenkide tâbi tutulanlardan biridir. Zehebî, Ebû Zür'a'mn: "saduktur, ama zayıflığı vardır" dediğini nakleder. Hk.Kâ$if, Trc. no: 4631; Tirmizî dört, Ebû Dâvûd beş, Dârimi bir, İbn Mâce altı, Ahmed b. HanbeS Müsned'inde 24 rivayetini nakleder. Tirmizî Kesifin hadislerine hasen hükmü verir. Buhârî'den de onun "mukâribü'l-hadis" olduğunu nakleder. Bk. Tinnizî, Siyer, H.no: 1579; Birr, H.no: 2019; Deavât, H.no: 3393; Bir yerde de "hasen-sahih" hükmü verir. Bk. Tinnizî, Menâkib, H.no: 3916.

[147] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/289-290.

[148] Sened:

Sahih: Müsned,VU382, H.no: 27023; Benzer rivayet için bk. VI/382, H.no: 27024-27025; V/381, H.no: 232129; IV/70, H.no: 16604-16605; Tirmizî, Taharet, 20, H.no: 25-26 (Tirmizî, bu konuda Hz.Aişe, Ebû Saîd, Ebû Hüreyre, Sehl b. Sa'd ve Enes'ten -Radıyallahü anhüm-rivâyetlerin bulunduğunu belirttikten sonra şunları söyler: "Ahmed b. Hanbel bu hususta senedi ceyyid bir rivayet bilmediğini beyan ediyor. Buhârî de bu hususta en iyi rivayetin Rabah'm nakli olduğunu ifâde eder. Ahmed Muhammed Şâkir de isnadı için "ceyyid-hasen" tabirini kullanır. San'ânî, Hz.Ali, Ebû Sebre ve Ümmü Sebre'den de nakillerin bulunduğunu ilâve eder ve her birinde tenkidlerin bulunduğunu ifâde ederek rivayetlerin birbirini destekleyerek kuvvetlendirdiğini söyler. Bk.Sübülü's-selâm, 1/111); İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 398; İbn EbîŞeybe, 1/12, 14, H.no: 15. 28; Makdisî, Muhtara, III/3O3, H.no: 1104; Şâfî, 1/257-258, H.no: 228; Dârekutnî, Sönen, 1/72-73, H.no: 5-10; Ebû Yala, 1/212, H.no: 255; Rûyânî, II/22S, H.no: 1098; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/43, H.no: 193-194; İbn Hacer, Bezzâr, Dârekutnî, Ukaylî ve Hâkim'e de nisbet eder. Bk.Telhîs, 1/27;

Heysemî, senedinde Ebû Sifâl'İn bulunduğunu Buhârî bu zatın hadisi hakkında bir takım görüşlerin varlığını ifâde eder, diğer râvîlerin ise sika olduklarını söyler. Bk.Mecma', 1/228. Eserinin bir başka yerinde Ebû Sifâl el-Mürrî'nin zayıf olduğunu beyân etti. 'Bk.Mecma', X/39. Ebû Sifâl el-Mürrî (Sümâme b. Vâil b. Husayn): İbn Hacer "makbul" olduğunu belirtir. Bk.Takr1b, Trc. no: 856. Zehebî ise Buhârî'nin "fîhi nazar" dediğini nakleder. Bk.Kâşif, Trc. no: 719. Buhârî'nİn bu sözü râvinİn adaleti ile değil, zaptıyla ilgilidir.

Rabah b. Abdurrahman el-Âmirî el-Huvaytıbî hakkında Zehebî herhangi bir şey söylememiş, İbn Hacer makbul olduğunu belirtmiştir. Bk. Kâşif, Trc. no: 1516; Takrib, Trc. no: 1874. İbn Hacer bir diğer eserinde ise meçhul olduğunu söyler. Bk.Telhîs, 1/74. İbn Hıbbân Sikât'ta kendisine yer verir (VI/307).

Bu senedi ile hasen olan hadis, şâhîd ve mütâbileri ile kuvvet kazanarak sahih Ii gayrini seviyesine yükselir.

a-Esmâ bt. Saîd b. Zeyd b. Amr'dan (Radıyallahü atıhâ) şahidi için Bk. Hâkim, IV/66-67, H.no: 6899 (Hâkim, hadis hakkında herhangi bir hüküm vermemiş, Zehebî ise Telhîs'inde sükût etmiştir); Heysemî, Mecma', 1/228. Müsned'de bu hanım, Rabah b. Abdurrahman'm ninesi olarak zikredilmektedir. Bk. Müsned, VI/382, H.no: 27024. Dolayısıyla ninenin isminin Esma olduğunu öğreniyoruz. İbn Hıbbân Sikâfmda Saîd b. Zeyd'in kızı başlığı altında zikreder ve ismini bilmiyoruz, der. Bk. Sikât, V/594. Zehebî ise bu hanıma Esma bt. Saîd b. Zeyd başlığı altında yer vererek babasından nakillerde bulunduğunu, kendisinden de torunu Rabah'm naklettiğini belirtir. Bk.Kâşif< Trc. no: 6945. İbn Hacer de Esma bt. Saîd b. Zeyd başlığı altında yer vererek Tirmizî ve İbn Mâce'nİn eserlerinde müphem olarak bu hanıma yer verdiklerini, Beyhakî'nin ise ismini Esma olarak açıkladığını, hatta sahabeden olduğunu söyleyenlerin bile varlığını ifade etti. Bk.Takrîb, Trc. no: 8527. Sahabeden oluşu kesin olmamakla birlikte, İbn Hacer İsâbe'sinde bu hanıma yer verir. Bk.İsâbe, VIÜ/6-7. Buna göre Es-mâ'nın sahabeden oluşu doğru ise bu rivayet merfû, değilse, mevkuftur. b-Sehl b. Sa'd es-Sâidî'den (Radıyallahü anh) şahidi İçin bk. İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 400 (Bûsırî, Abdu'l-Müheymin'in zayıflığında ittifak bulunduğundan dolayı hadisin senedinin zayıf olduğunu belirtmiştir. Bk. Misbâhu'z-zücâce, 1/59-60); Ancak Sindî, Abdülmüheymin'in tek kalmadığı, kendisini kardeşinin oğlunun desteklediğini ifâde eder.); Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, VI/121, H.no: 5699; c-Ebû Sebre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Heysemî, Mecma', 1/228; d-îsâ b. Sebre babası ve dedesi kanalıyla: Heysemî, Mecma', 1/228, Hadisin ilk bölümünün şâhidleri için bk. a-Ebû Hüreyre - Radıyallahü anh -: Müsned, 11/418, H.no: 9382; Ebû Dâvûd, Taharet, 48, H.no: 101; İbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 399; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/26-27; Hâkim, 1/245-246, H.no: 518-519; Ebû Ya'lâ, XI/293, H.no: 6409; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, I/4I, 43, H.no: 183, 195; Dârekutnî, Sünen, 1/79, H.no: 1 b-Ebû Saîd el-Hudrî - Radıyallahü anh -: îbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 397 ( Bûsırî, hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.); Hâkim, 1/246, H.no: 520 (Hâkim İsnadı ile verdiği Ahmed b. Hanbel'e yöneltilen: "Besmelesiz olarak abdest alan kimsenin durumu ne olur?" sorusuna, "Bu konuda rivayet edilen nakillerin en iyisi Kesir b. Zeyd'İn hadisidir" cevabını verdiğini nakleder. Zehebî ise Kesir b. Zeyd el-Eslemî el-Medenî'nin Ebû Zür'a'ya göre: "saduktur, ama zayıflığı vardır", NesâTye göre: "zayıftır", Yahya b. Main'den nakledilen bir rivayete göre: "kendisinde bir beis yoktur", diğer rivayete göre: "sikadır, Îbnü'l-Medînî'ye göre: "sâlihtir, pek kuvvetli değildir", İbn Adiy ise Kesir'İn hadisinde bir beis görmez. (Aynca bk. Mîzân, m/405); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/43, H.no: 192; îbn EbîŞeybe, 1/12 H.no: 14; c-Sehl b. Sa'd es-Sâidî - Radıyallahü anh -; îbn Mâce, Taharet, 41, H.no: 400; Hâkim, 1/402, H.no: 992 (Hâkim bu rivayeti şâhid olarak verir ve Buhârî ve Müslim'in şartı-na/râvisine Abdülmüheymİn sebebiyle uygun olmadığını söyler. Zehebî de bu zatın vâhî/zayıf olduğunu belirtir); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 11/379 H.no: 3781; d-Ebu'd-Derdâ'dan - Radıyallahü anh -: Lâlkâî, İ'tikâdü ehli's-sünne, IV/828, H.no: 1536; Heysemî, ricalinin sika olduğunu söyler. Bk. Mecma', 1/228. Bu hadis daha önce geçti. Bk. 74/1 lö.hadis: IV/70, H.no: 16604; Rabah'm ninesi Esma bt. Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl'dir (Radıyallahü anhiim). [149] Bk. Müsned Trc.no. 747116. [150] Kâsânî, Bedâiu's-sanâi', 1/20; Nevevî, Mecmu', 1/346; İbn Kudâme, age., 1/84-85. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/290-291. [151] Sened: Sahih: Müsned, 1/135, H.no: 1133; Hz. Ali'den abdestle İlgili nakledilen diğer rivayetler için bk. 1/160, H.no: 1380 (z.) (Süfyân b. Vekî' sebebiyle zayıf); 1/158, H.no: 1359 (z.) (el-Alâ* b. Hilâl el-Bâhilî sebebiyle çok zayıf. Amr b. Muhammed'in bu râviden mevzu rivayetler naklettiği İfâde edilmektedir. Ebû Hatim: "Münkeru'l-hadîs, daîfü'l-hadîs" olan bu zâtın, Yezid b. Zürey'den naklettiği mevzu rivayetleri vardır" der); 1/157, H.no: 1353 (z.) (sahih); 1/157, H.no: 1351 (z.) (sahih); 1/123, H.no: 998 (z.) (sahih); 1/157, H.no: 1350 (z.) (sahih); 1/157, H.no: 1349 (z.) (sahih); 1/156, H.no: 1344 (z.) (sahih); 1/154, H.no: 1323 (sahih); 1/153, H.no: 1315 (sahih); 1/148-149, H.no: 1270 (sahih); 1/144, H.no: 1222 (sahih); 1/141, H.no: 1198 (z.) (sahih); 1/141, H.no: 1197 (z.) (sahih); 1/139, H.no: 1178 (sahih); 1/139, H.no: 1173 (sahih); 1/139, H.no: 1174; 1/135, H.no: 3133 (sahih); 1/127, H.no: 1050 (sahih); 1/127, H.no: 1047 (z.) (sahih); 1/227, H.no: 1046 (z.) (sahih); 1/125, H.no: 1027 (z.) (sahih, 242/550.hadis); 1/122, H.no: 989 (sahih); 1/120, H.no: 971 (sahih); 1/116, H.no: 943 (sahih); 1/115-116, H.no: 936 (sahih, abdestten sonra suya bereket duası); 1/113, H.no: 910 (z.) (sahih); 1/110, H.no: 873 (sahih); Ebû Dâvûd, Taharet, 30, H.no: 111-113; Tirmizî, Taharet, 37, H.no: 48-49 (Tirmizî, hadîsin "hasen-sahih" olduğunu söyler ve bu konuda hadis rivayet eden diğer sahabenin de adını zikreder: Hz.Osman, Abdullah b. Zeyd, İbn Abbas, Abdullah b. Amr, Rubeyyi', Abdullah b. Üneys ve Hz.Âişe -Radıyallahü anhüm-); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92; Dârimî, Vudû', 31, H.no: 707-708; Buradaki hadis, 222/53O.hadisin tekrarıdır. [152] Hadisin terceme edilmeyen baş tarafı şöyledir: Bu bölümün tercemesi için bk. 222/530.hadis. [153] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/292-293. [154] Sened: Sahih: Müsned, IV/9, H.no: 16115; Diğer rivayet: İV/9, H.no: 16116; Benzer rivayet için bk. IV/10, H.no: 16124; Tayâlisî, s.151, H.no: 1111; lbnü'1-Ca'd, Müsned, s.256, H.no: 1700; Dârimî, Vudû', 26, H.no: 698; Nesâî, Taharet, 67, H.no: 83; es-Sünenü'1-kübrâ, 1/81, H.no: 87; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, 1/221, H.no: 602; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/46; Bennâ hadisin isnadının ceyyid olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/22. Evs b. (Ebî Evs) Huzeyfe'nin benzer bir rivayeti için bk. 347/655. hadis. [155] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/293. [156] Sened: Sahih: Müsned, 11/253, H.no: 7432; Diğer rivayet: 11/253, H.no: 7433; Benzer rivayet için bk. 11/259, H.no: 7508; 11/265, H.no: 7590; ü/271, H.no: 7660; ü/284, H.no: 7802; 11/316, H.no: 8167 (Hemmâm, H.no: 69); 11/348, H.no: 8570; 11/382, H.no: 8944; ü/395, H.no: 9113; ü/403, H.no: 9210; ü/455, H.no: 9830; 11/465, H.no: 9954; H/471, H.no: 10047; ü/500, H.no: 10445; 11/507, H.no: 10537; Mâlik, Taharet, 21; Şafiî, Müsned, 8,10-11, 14; Buhâri, Vudû', 26; Müslim, Taharet, 87; Ebû Dâvûd, Taharet, 49, H.no: 103-105; Tirmizî, Taharet, 19, H.no: 24 (Tirmizî hadisin "hasen-sahih" olduğunu ve bu konuda İbn Ömer, Câbir ve Âişe'den (Radıyaiiahu anhüm) de nakillerin bulunduğunu ifâde eder); Nesâî, Taharet, 116, H.no: 161; İbn Mâce, Taharet, 40, H.no: 393; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/94, H.no: 1047-1048rVÜ/297, H.no: 36238-36239; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/22; İbnü'l-Cârûd, H.no: 9; İbn Huzeyme, 1/52, H.no: 99-100; a-İbn Ömer'den (Radıyaiiahu anhümâ) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 40, H.no: 394; İbn Huzeyme, 1/75, H.no: 146; b-Câbîr'den (Radıyaiiahu anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 40, H.no: 395; c-Hz.Âli'den (Radıyaiiahu anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 40, H.no: 396. [157] Lafız olarak mânâsı; 'elinin nerede gecelediğini bilemez, şeklindedir. [158] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/293-294. [159] Sened: Sahih: Müsned, 1/352, H.no: 3296; İkinci rivayet: 1/228, H.no; 2011; Benzer rivayet için bk. 1/315, H.no: 2889; Ebû Dâvûd, Taharet, 56, H.no: 141; İbn Mâce, Taharet, 44, H.no: 408; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/33, H.no: 277; İbnü'l-Cârûd, H.no: 77; Nesâî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/83, H.no: 97; Hâkim, 1/249, H.no: 526 (Hâkim bu hadisi şâhid olarak verir. Zehebî de Lakît b. Sebira rivayetinin şahidi olduğunu tekid eder); Deylemî, Firdevs, 1/84, H.no: 266; Bennâ Hâkim'in rivayet ettiği hadisi Zehebî'nin onayladığını, Ebû Davud'un rivayetinde kendisinin ve Münzirî'nİn sükût ettiğini (ki sükûtları hadisin sıhhatine delildir), İbnü'l-Kattân'ın ise hadisi sahih saydığını ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, ü/23. [160] Bk. Müsned trc. No 247/555. [161] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/295. [162] Sened: Sahih: Miisned, I/İ25, H.no: 1027; Mazmaza ve istinşakın üçer kez olduğunu ifade eden rivayetler: 1/127, H.no: 1050; 1/113, H.no: 910; Mazmaza ve istinşakın bir avuçtan yapıldığını gösteren rivayetler: IV/42, H.no: 16424 (Abdullah b. Zeyd b. Âsim'dan nakledilen bu rivayet için bk.231/539.hadis); Müslim, Taharet, 18; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/16, H.no: 55; Tinnizî, Taharet, 22, H.no: 28 (Tinnizî, Abdullah b. Zeyd'den nakledilen bu hadisin akabinde hadisin "hasen-garib" okluğunu İbn Abbas'tan da bir rivayetin bulunduğunu belirtir); İbn Mâce, Taharet, 43, H.no: 404 (403.hadis İbn Abbas'tan şahididir. 405.hadis ise Abdullah b. Yezîd el-Ensârî'den şahididir); Hâkim, J/291, H.no: 646 (Hâkim, Abdullah b. Zeyd'den nakledilen hadis için Buhâri ve Müslim'in şartına uygun olarak sahih olduğunu söyler); Makdisî, Muhtara, 11/284, H.no: 664; Aynca bk.227/535.hadis: Miisned, 1/102, H.no: 797; Ebû Ubeyde b. Fudayl b. Iyâz'i Zehebî "fîhi lîn", İbniTİ-Cevzî '"zayıf. Dârekutni "sika" oiarak değerlendirir. İbn Hıbbân "Sikât'"ında zikrederek Sahih'inde. aynı şekilde Hâkim Sahih'inde bu râvînin hadislerini naklederler.) Amir Hasan Sabri zevâidden olan bu hadisi Zevâidü Abdillah isimli eserinde zikretmez. Aynca 222/530 ve 266/574.hadislere bk. [163] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/295-296. [164] Sened; Sahih: Müsned, VI/358, H.no: 26855; Aynca 230/538 (Miisned, VI/358, H.no: 26894; İkinci rivayet: VI/358, H.no: 26895; benzer rivayetler için bk. VI/359, H.no: 26897-26898, 26901, 26903; VI/360, H.no: 26907; Tayâlisî, s.226, H.no: 1624; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/16, H.no: 59; 1/23, H.no: 153; 1/28, H.no: 211; Dârimi, Taharet, 24, H.no: 696; Humeydî, 1/163-164, H.no: 342; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXIV/270, H.no: 684-686; el-Mu'cemü'l-evsat, VI/169, H.no: 6100); Bu rivayet 249/557.hadiste tekrar edilecektir. Aynca 249/557. 271/579 ve 272/580. I . fişlere bk. [165] Bu hadisin tam metni İçin bk. Müsned Trc. no. 230/538. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/296-297. [166] Sened: Sahih: Müsned, ü/289, H.no: 7875; Benzer rivayet için bk. 11/316, H.no: 8179 (Hemmâm, H.no: 81); Buhâri, Vudû', 28; Müslim, Taharet, 21; Bennâ hadisin isnadının ceyyid olduğunu belirtir. Bk.Bülûğu'1-emânî, 11/24. [167] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/297. [168] Sened: Sahih: Müsned, 11/242, H.no: 7298; Benzer rivayet için bk.II/278, H.no: 7732; Mâlik, Taharet, 34; Buhâri, Vudû', 25; Müslim, Taharet, 20-24; Nesâî, Taharet, 70, H.no: 86; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/84, H.no: 98; İbn Mâce, Taharet, 44, H.no: 409; Dârimi, Vudû', 32, H.no: 709; Ebû Nuaym, Müsîahrec, r/301, H.no: 561; Ebû Ya'lâ, 30/129, H.no: 6255. [169] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/297. [170] Sened: Sahih: Müsned, n/352, H.no: 8607; Buhâri, Bed'ü'1-halk, 11; Müslim, Taharet, 23; Nesâî, Taharet, 73, H.no: 90; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis. [171] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/297-298. [172] Sened: Sahih: Müsned, IV/3:3,~H.no: 16336; EM Dâvûd, Taharet, 56, H.no: 142; Savm, 28, H.no: 3366; Tirmizî, Taharet, 30, H.no: 38 (Tirmizî hadisin "hasen-sahih" olduğunu, aynca İbn Abbas, Müstevrid b. Şeddâd el-Fihri ve Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (RadıyaUahü anhüm) de nakledildiğini söyler); Savm, 69, H.no: 788 (Hasen-sahih); Nesâî, Taharet, 71, 92, H.no: 87, 114; İbn Mâce, Taharet, 44, 54, H.no: 407, 448; Hâkim, 1/247-248, H.no: 522 (Hâkim ve Zehebî sahih olduğunu söylemişlerdir); 1/248-249, H.no: 524-525; Lakît b. Sabira Müntefik oğullarının elçisi olarak Allah Rasûlii'ne (Sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiş ve namaz hakkında bilgi isteyerek bu hadisi sorduğu sorunun cevabında işitrniştir: Benü'l-Müntefık'in elçisi oian Lakît b. Sabira bir arkadaşı ile Aliah Rasûlü'nü ile görüşme talebi için Hz.Âişe'ye geldiler ancak O'nu (evde) bulamadılar. Hz.Âişe (bu misafirleri) hurma ve asîd/bulamaç aşı ile doyurdu. Fazla kalmadılar ki Allah Rasûlü ayağını kaldırmış ve (kapıdan İçeri) eğilmiş olarak çıkageldi ve "sizi biri doyurdu mu?" diye sordu. Lakît: "Evet, ey Allah'ın Rasûlü! cevabını verdi ve Rasûlullah'a: "Bize namazdan bahset? dedi. O da cevaben: "İyice abdest al, parmaklarının arasını oğuştur. Oruçlu olmadığın müddetçe burna suyu bolca çek!" buyurdu. Bk. Hâkim, 1/248, H.no: 523. tbn Mâce Tirmİzî'nin değindiği şâhİdlere yer verir: Müstevrid b. Şeddâd'dan (Radtyalfahü anlı) şahidi için bk. fbn Mâce, Taharet, 54, H.no: 446; İbn Abbas'tan (RadıyaUahü anhümâ) şâhid için bk. İbn Mâce, Taharet, 54, H.no: 447); Dârimi, Vudû', 34, H.no: 711; Beyhakî, es-Sünenii'l-kübrâ, 1/51, 76; (24]/549.hadis). Buradaki rivayet uzun bir hadisin bir bölümüdür. Aslında konu ile alâkalı bölümü yansıtan rivayetler de bulunmaktadır. Ahmed el-Bennâ bunları tercih edebilirdi. Bu rivayetler: "Burnuna su çektiğinde iyice çek. Fakat, oruçlu isen fazla çekme!" Bk. Müsned, IV/33, H.no; 16332. "Abdest aldığın zaman oruçlu olmadığın sürece burnuna suyu fazlaca çek!" ÜkMüsned, IV/33, H.no: 16335. Aynca 258/566.hadise bk. Siyer bölümünde 708/10117-hadis uzun şekli ile ve Nikâh bölümünde 262/6301.hadis ilgili kısmı ile zikredilecektir. Hadisin tam metni; [173] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/298-299. [174] İmam Şafiî, Ümm, 1/21; Merğmânî, Hidâye, 1/13; İbn Rüşd, Bidâyetü'î-müctehid, 1/7; Nevevî, Mecmu', 1/363; îbn Kudâme, Muğ?»*, 1/102-103. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/299. [175] Sened: Sahih: Müsned, IV/I32, H.no: 17122; E&ö Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 121 (Hocası Ahmed b. Hanbel'den naklettiği hadislerden biridir), 122-123; Kulakların içi ve dışının meshedileceğini ifâde eden hadisler için bk. Tirmizî, Taharet, 28, H.no: 36 (Tirmizî, İbn Abbas'tan nakledilen bu hadisin "hasen-sahih" oluğunu ve Rubeyyi'den de rivayetin bulunduğunu belirtir); Nesâî, Taharet, 59, H.no: 74 (Ümmü Umara bt. Ka'b'dan); İbn Mâce, Taharet, 52, H.no: 442 (İbn Mâce Tirmİzî'nin değindiği şahide yer verir: Rubeyyi'den şâhid için bk. îbn Mâce, Taharet, 52, H.no: 440-441; İbn Abbas'tan da şâhid gösterir. Bk. İbn Mâce, Taharet, 52, H.no: 439); Dârimi, Vudû', 36, H.no: 714 (Hz.Osman'dan); Bennâ hadisin İsnadının sâlih olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, U/26. Ayrıca 268/576.hadiste tekrar edilecektir. [176] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/299-300. [177] Sened: Hasen: Müsned, VI/358, H.no: 26894; İkinci rivayet: VI/358, H.no: 26895; benzer rivayetler için bk. VI/359, H.no: 26897-26898, 26901, 26903; VI/360, H.no: 26907; Tayâlist, s.226, H.no: 1624; İbn Ebî Şeybe, Musannef, T/28, H.no: 211; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 126, 128-131; Tirmizî, Taharet, 25-26. H.no: 33 (hasen) - 34 (hasen-sahih); Humeydî, 1/163-164, H.no: 342; İbn Mâce, Taharet, 39, 46, H.no: 390, 418; Dârimi, Vudû', 24, H.no: 696; Taberânî, el-Mu'cemU'l-kebîr, XXIV/270, H.no: 684-686; el-Mu'cemü'l-evsat, VI/169, H.no: 6100; Bu rivayet 230/538.hadiste zikredildi. Ayrıca 243/551, 271/579 ve 272/580.hadislere bk. [178] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/300. [179] Sened: Sahih: Müsned, 1/59, H.no: 418-419; 1/68, H.no: 489; Benzer rivayet için bk. 1/67-68, H.no: 488; 1/67, H.no: 487; 1/74, H.no: 553 (z.); Buhârî, Vudû', 24, 28; Müslim, Taharet, 3-4; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 106; Nesâî, Taharet, 68-69, H.no: 84-85; İbn Mâce, Taharet, 6, H.no: 285; Dârimi, Vudû', 27, H.no: 699; Heysemî, sahih hadis ricâliyle nakledildiğini belirtir. Bk. Mecma ',1/228-229. Ayrıca bu rivayet 220/528.hadiste zikredilmişti. [180] Diğer rivayette; "...şehâdet parmaklarını kulaklarına soktu, baş parmaklarıyla kulaklarının dışını ve şehâdet parmaklarıyla kulaklarının içini mesh etti..." Bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51. [181] İmam Şafiî, Ümm, 1/25-26; Sehnûn, Müdevvene, 1/14-15; Kâsânî, BedâV, 1/21-22; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-mücîehid, 1/12. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/300-301. [182] Şîrâzî, Mühezzeb, 1/16; İbn Kudâme, Muğnı, 1/97; İbnü'I-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, 1/15. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/302. [183] Sened: Sahih: Müsned, VI/234, H.no: 25846; Benzer rivayet için bk. VI/234, H.no: 25847; İshâk b. Râhûye, Müsned, IH/757, H.no: 1371; Hâkim, 1/249-250, H.no: 531 (Hâkim, sakalı hilâlleme ile ilgili olarak Şakîk b. Seleme'den nakledilen Hz. Osman'ın abdestini naklettikten sonra: "Sakalın hilâ'lenmesi hususunda Ammar b. Yâsîr (H.no: 528), Enes b. Mâlik (H.no: 529-530) ve Hz. Âişe'den (H.no: 531) sahih şâhidler vardır" der ve Hz.Aişe'nİn bu hadîsini şâhid olarak verir); Heysemî, senedindeki râvİlerin sika olduklannı belirtir. Bk. Mecma', 1/235; Suyûtî, hadisin sahih olduğunu belirtir ve diğer şâhidlerini gösterir. Bu şâhidlerden biri de Bilâl Habeşî'dir. Hâkim'in Müstedrek'inde nakledildiğine işaret eder. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no: 6624; Münâvî, Suyûtî'nin bu kadar şâhid getirmesini, Ahmed b. Hanbel ve Ebû Zür'a'nin "Sakalın hİlâlienmesi konusunda sahih hadis yoktur" demelerine bağlar. Bir sonraki hadisin şerhinde de onların bu görüşlerinden kastolunanın "Bu konuda nakledilen hadislerin her bîri tek başlarına "sahih li zâtini" seviyesinde değildir" anlamında olduğunu açıklar. Bk.Feyzu'l-Kadîr,VI\Af. Hadisin şâhidleri İçin bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 57, H.no: 145 (Enes'ten); Tirmizî, Taharet, 23, H.no; 29-30 (Ammâr'dan (Radıyallahü anlı) nakledilen hadisin netni: Hassan b. Bilâl: "Amnıâr b. Yâsİr'i abdest alırken gördüm, sakalını hilâlledİ. Kendisine "Sakalını mı hilâlliyorsun?" denildi/dedim. Bunun üzerine "Buna engel ne ki? Ben Allah Rasûlü'nü sakalını hilâllerken gördüm" dedi. Tinnİzî bu rivayetin Hz.Osman, Âişe, Ümmü Seleme, Enes, İbn Ebî Evfâ ve Ebû Eyyûb'dan (Radıyallahü anhiim) da nakledildiğini belirtir.), 31 (Osman b. Affân'dan) (Tirmizî bu hadisin "hasen-sahih" olduğunu belirttikten sonra, hocası Buhâri'nin şu sözünü nakleder: "Bu .konuda en sahih rivayet Hz.Osman'm naklettiği hadistir."); İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 429 (Ammâr'dan), 430 (Osman b. Affân'dan), 431 (Enes'ten), 432 (İbn Ömer'den), 433 (Ebû Eyyûb'dan); Dârimi, Vudû', 33, H.no: 710 (Osman b. Affân'dan nakledilmiştir.) Bu hususta daha fazla şâhid için bir sonraki 252/560.hadise bk. [184] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/302. [185] Sened: Sahih: Müsned, V/417, H.no: 23431; İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 433 (Bûsırî, senedindeki Ebû Sevre ve Vâsıl sebebiyle zayıf saydı. Bk.Misbâhu'z-zücâce, 1/64); Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, IV/178, H.no: 4068; Heysemî, Vâsıl b. es-Sâib ve Ebû Sevre zayıf olduklannı İfâde eder. Bk.Mecma', 11/271; 1/230 (burada ise sadece Vâsü'm zayıf olduğunu söyler.) Bu râvilerle ilgili 259/567.hadisin tahricîne bk. Hadis sakalın hilâllenmesi İle ilgili şu şâhidlerle kuvvet kazanarak sahih li gayrihi seviyesine yükselir: a-Hz.Osman'dan (Radıyallahü anh): Müsned, 1/68, H.no: 489, Abdürrezzâk, 1/41, H.no: 125; Tirmizî, Taharet, 23, H.no: 31; Dârimi, Vudû', 33, H.no: 710; İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 430; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/20, H.no: 113; Abd b. Humeyd, Müsned, s.50, H.no: 62; İbnü'l-Cârûd, H.no: 72; İbn Huzeyme, 1/78, 86, H.no: 151-152, 167; İbn Htbbân, III/362, H.no: 1081; Dârekutnî, 1/86; 1/91; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, VI/226, H.no: 6253; Hâkim, 1/249, H.no: 527 (Hâkim, isnadının sahih olduğunu söylemiş ve Ammar, Enes ve Hz.Aişe hadislerini de sahih şâhid olarak İlâve etmiştir. Zehebî ise Yahya b. Maİn'in zayıf saydığını belirtir); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/54; 1/63; es-Sünenü's-suğrâ, s.84, H.no: 95; Makdİsî, Muhtara, 1/469-471, H.no: 343-346; Heysemî, Mecma', 1/229 (râvilerinin sika olduğunu belirtir); b-Ammâr b. Yâsir'den (Radıyallahü anh): Tirmizî, Taharet, 23, H.no: 29-30; İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 429; Tayâîisî, s.89, H.no: 645; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/19-20, H.no: 98; Humeydî, 1/81, H.no: 146; Hâkim, 1/250, H.no: 528 (Sahih bir şâhid olarak verir); Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 111/37, H.no: 2395; Ebû Ya'lâ, IH/180, H.no: 1604; c-Enes b. Mâlik'ten (Radıyallahü anh): Ebû Dâvûd, Taharet, 57, H.no: 145; İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 431 (Bûsırî, senedindeki Yahya b. Kesîr sebebiyle zayıf saydı. BkMisbâhu'z-zücâce, 1/63); İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/20, H.no: 101 (mevkuf), 106, 114 (d^J- jl*i cuUjî fy Ju* jjj^r jut) "Bana Cebrail geldi ve: "Abdest aldığın zaman sakalını hilâlle!" dedi." lafzı ile nakledildi. Ebû Ya'lâ, VI/204, H.no: 3487; VII/259, H.no: 4269; Dârekutnî, 1/106; Hâkim, 1/250, H.no: 529-530 (Sahih bir şâhid olarak verir); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/54; Makdisî, Muhtara, V/241, H.no: 1866; VI/106-107, H.no: 2096; VH/260-261, H.no: 2708-2710; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 1/143, 166, H.no: 452, 520; IH/221, H.no: 2976; IV/371, H.no: 4465; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Evsafında nakledildiğini ve râvilerinin sika olduğunu belirtir. BkMecma', 1/235; d-Âişe'den (Radıyallahü anhâ): 251/559.hadisin tahricİne bk. e-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhümâ): Abdürrezzâk, 1/259, H.no: 991-992 (gusulde hilâlleme); İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 432 (Bûsırî, senedindeki Abdulvâhİd'in hakkında ihtilâf bulunduğunu belirtir. BkMisbâhu'z-zücâce, 1/63); İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/20, H.no: 100, 102 (mevkuf); Dârekutnî, 1/106, 152; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/55; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 11/94, H.no: 1363; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Evsafında nakledildiğini fakat senedinde mechûl olan Ahmed b. Muhammed b. Ebî Bezze'nİn bulunduğunu söyler. Bk.Mecma', 1/235-236; f-tbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ): İbn Ebî Şeybe, Musannef 1/20, H.no: 99 (mevkuf); Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 11/377, H.no: 2277; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Evsafında nakledildiğini fakat senedinde çok zayıf olan Nâfi' Ebû Hürmüz'ün bulunduğunu söyler. Bk.Mecma', 1/231-232; g-Vâil b. Hucr'dan (Radıyallahü anh): Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXII/50, H.no: 118; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Kebir'inde ve Bezzâr'm Müsned'inde nakledildiğini fakat senedinde Saîd b. Abdülcebbâr ve Muhammed b. Hucr'un bulunduğunu söyler. Bk.Mecma M/232; h-Ebû Bekre'den (Radıyallahü anh): Bezzâr, K/133-134, H.no: 3687; Heysemî, hadisin Bezzâr tarafından nakledildiğini fakat senedindeki Bezzâr'ın hocasının mechûl olduğunu belirtir. Bk.Mecma', 1/232-233; i-Temîm b. Zeyd Ebû Abbâd el-Ensârî'den fRadıyallahü anh): Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, 11/60, H.no: 1286; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Kebir'inde nakledildiğini ve râvİlerinin sika olduğunu belirtir. BkMecma', 1/234; İ-Ümmü Seleme'den (Radıyallahü anhâ): Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXIII/298, H.no: 664; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Kebir'inde nakledildiğini fakat senedinde mechûl olan Hâlid b. İlyâs'm bulunduğunu söyler. Bk.Mecma', 1/235; j-Ebû Ümâme'den (Radıyallahü anh): İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/20, H.no: 112; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, VIII/278, H.no: 8070; Heysemî, hadisin Taberânî'nin Kebir'inde nakledildiğini fakat senedinde metruk olan Salt b. Dînâr'ın bulunduğunu dile getirir. Bk.Mecma', 1/235; k-Ebu'd-Derdâ'dan (Radıyallahü anh): Heysemî, hadisin Taberânî'nin Kebir'inde nakledildiğini fakat senedinde ihtilaflı olan Temmâm b. Nüceyh'in bulunduğunu söyler. ', 1/235. [186] Yani ikişer ikişer kılarak. [187] İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/8; Merğmânî, Hidâye, 1/13; Nevevî, Mecmu', 1/369, 379; İbn Kudâme, Muğnî, I/100-I01. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/303-304. [188] Ebû Ümâme'nin ismi ise Suday b. Aclân'dir. [189] sened: Hasen: Müsned, V/268, H.no: 22211; Benzer rivayet için bk. V/264, H.no: 22183 (Heysemî, senedindeki râvilerin sahih hadis ricali olduklarını belirtir. Bk. Mecma\ 1/229); V/258, H.no: 22124 (Senedinde Şehr b. Havşeb ve Sinan b. Rebîa bulunmaktadır. Şehr b. Havşeb ile ilgili bk.4/4.hadisin tahrici. Ebû Rabîa Sinan b. Rebîa el-Bâhilî hakkında Zehebî "Sadûk" olduğunu söyler ve Yahya b. Main'in: "Kuvvetli değil" görüşünü nakleder. Bk.Kâşif Trc.no: 2154; Buhârî bu zâtı bir rivayetinde mütâbî olarak almış, Tirmizî, Ebû Dâvûd ve İbn Mâce de birer rivayetini nakletmişlerdir. Ahmed b. Hanbel ise on rivayetini eserine almıştır. Tirmizî bu zâtın bulunduğu hadisin isnadı için: "isnadı sağlam değildir" der. Bk. Tirmizî, Taharet, 29, H.no: 37); V/258, H.no: 22125 (senedindeki Sümey' isimli râvi meçhuldür. Ahmed b. Hanbel sadece iki rivayetini nakletmiştir); Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 134; Tirmizî, Taharet, 29, H.no: 37 (Tirmizî, "isnadı sağlam değildir" der. Hammâd b. Zeyd'İn bu hadisin merfû mu mevkuf mu olduğunu bilemediğini söylediğini belirterek bu konuda Enes'ten de bir rivayetin bulunduğunu İfade eder. Ahmed Muhammed Şâkir Sünen'in tahkikinde hadisin sahih oluşunu tercih ettiğini söyler); {"Kulakların başın bir parçası olduğunu" kısmından dolayı hadisin merfu veya mevkuf oluşu tartışılmış ve mevkuf olduğunu iddia edenlere göre bu kısım müdrectir. Bk.Zeyiaî, Nasbu'r-râye, 1/10-12) İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 444; Taberâni, el-Mu'cemü'l-kebîr, VIII/121, H.no: 7554; Dârekutnî, 1/103 (Senedindeki Şehr b. Havşeb'in kuvvetli olmadığını belirtir); Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/33; Rûyânî, Müsned, 11/301, H.no: 1247; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/66-67. Hadisin son bölümü {"Kulakların başın bir parçası olduğunu" vurgulayan kısmı) Ebû Musa'dan da nakledilir. Bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 158; Heysemî, Mecma\ 1/234 (Heysemî, hadisin Taberânî'nin Evsat'ında nakledildiğini senedinde zayıf sayılan Eş'as b. Sevvâr'ın bulunduğunu söyler.) a-Abdulİah b. Zeyd'den (Radıyallahü anh) rivayet edilen hadis için bk. İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 443 (Bûsırî isnadının hasen olduğunu belirtir. Bk.Misbâhu'z-zücâce, 1/65); b-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) nakledilen hadis İçin bk. İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 445; c-îbn Ömer'den (Radıyallahü anhümâ) rivayet edilen hadis için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 163-164; Dârekutnî, 1/97-98; d-İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ) nakledilen hadis için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 160; Dârekutnî, 1/98; e-Osman'dan (Radıyallahü anh) nakledilen hadis için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 169; Ayrıca 261/569.hadise bk. [190] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/304-305. [191] İbn Rüşd, age., 1/10; İbn Kudâme, Muğnî, 1/119; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadîr, 1/27. [192] İmam Şafii, Üm, I/23; Kasani, Bedaiu’s-sanai, I/23; İbn Rüşd, age, I/10; Nevevi, age, I/413, 416; İbn Kudame, age., I/87-88. [193] İbn Rüşd, age., 1/10. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/305-306. [194] Sened: Sahih: Müsned, 11/232, H.no: 7166; Buharı, Libâs, 90; Müslim, Taharet, 40; Libâs, 101; Nesm, Taharet, 110, H.no: 149; Hadisin ilk bölümü "Libâs ve Ziynet" bahsinde 153/7176. hadiste tekrar edilecektir. Ayrıca 257/565.hadise bk. . [195] Şaîra, arpa tanesi manasındadır. (Bk. tbn Hacer, Fetku'l-Bârî, vni/304; Mübârek- fûrî, Tuhfetü'I-ahvezî, VIT1/234;) [196] Bk. Müsned Trc. no. 257/565. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/307-308. [197] Sened: Sahih: Müsned, 11/334, H.no: 8394; Benzer rivayet için bk. 11/253, H.no: 10724; 11/400, H.no: 9167; 11/362, H.no: 8726; Benzer rivayetler İçin bk.II/408, H.no: 9263; 11/300, H.no: 7980; Mâlik, Taharet, 28, 60; Buhâri, Vudû', 3; Müslim, Taharet, 34-39; Tirmizî, Cum'a, 74, H.no: 607 (Abdullah b. Büsr'den nakledilen bu hadis "hasen-sahih"'tir); Nesâî, Taharet, 110, H.no: 150; İbn Mâce, Taharet, 6, H.no: 284 (İbn Mes'ûd'dan nakledilir); Zühd, 34, 36, H.no: 4282, 4302 (Huzeyfe'den nakledilmiştir). İbn Hacer hadisin: "Artık alnının daha çok/geniş parlamasına gücü yeten, bunu yapsın, (yani abdest alsın)" kısmının sadece Nuaym'm rivayetinde bulunduğunu, dolayısıyla bu bölümün müdrec olduğunu ifade eder. Bk. Fethu'l-Bârî, 1/314 (Buhâri Vudû', 3 şerhi). [198] Yani tavanında. Bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî 1/237, 486 (Babü Cevâzi'1-Vudû alâ Zahri'l-Mescid). [199] Bk. İbnü'I-Esîr, Nihaye, III/354. [200] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/308-309. [201] Sened: Sahih: Müsned, 1/403, H.no: 3820; Benzer rivayet İçin bk. 1/453, H.no: 4329; 1/451-452, H.no: 4317; İbn Mâce, Taharet, 6, H.no: 284; İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. Müsned, 1/281-282, H.no: 2546; 1/295-296, H.no: 2692; *Bu konuya ekler: (Metnini vereceğimiz hadisler yeri gelince terceme edilecektir.) Zikirler ve Dualar bahsinin 217/4946.hadisi: Bk. Müsned, III/431, H.no: 15491 (sahih); IV/207, H.no: 17759 (sahih); Heysemî, senedindeki râvilerin sika olduklarını belirtir. Bk. Mecmu', X/174 İmaret ve Hilâfet bahsinin faziletler bölümünün 456/11345.hadisi (Abdullah b. Büsr el-Mâzinî rivayeti); Bk. Müsned, IV/189, H.no: 17623 (sahih); 7/rm^î, Cum'a, 74, H.no; 607; Heysemî, senedindeki râvilerin sika olduklarını belirtir. Bk. Mecma', 1/225; Aynı bölümün 457/11346.hadisi (Ebû Ümâme rivayeti): Müsned, V/261-262, H.no: 22158 (sahih); Heysemî, senedindeki râvilerin sika olduklarım belirtir. Bk. Mecma', 1/225; Yine aynı bölümün 458/11347.hadisi (Ebu'd-Derdâ rivayeti): Ek.Müsned, V/199, H.no: 21634 (sahih); Heysemî, senedinde zayıf kabul ettiği Ibn Lehîâ'mn bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/225. [202] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/309-310. [203] Sened: Sahih: Müsned, 11/371, H.no: 8826; Buhâri, Libâs, 90; Müslim, Taharet, 40; Libâs, 101; Nesâî, Taharet, 109, H.no: 149; Ayrıca 254/562.hadise bk. [204] Lafız anlamı; "Bu abdest de ne böyle?" [205] Şîrâzî, Mühezzeb, 1/107; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/8; İbn Kudâme, Muğnî, 1/107; Îbnü'l-Hiimam, Feîhu'l-Kadîr, 1/15-17. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/310. [206] Sened: Sahih: Müsned, IV/33, H.no: 16333; Aynca 247/555.hadise bk. {Müsned, IV/33, H.no: 16336; EM Taharet, 56, H.no: 142; Savm, 28, H.no: 3366; Tirmizî, Taharet, 30, H.no: 38 (Tirmizî hadisin "hasen-sahih" olduğunu, ayrıca İbn Abbas, Müstevrid b. Şeddâd el-Fihrî ve Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (Radıyallahü anhüm) de nakledildiğini söyler); Savm, 69, H.no: 788 (Hasen-sahih); Nesâî, Taharet, 71, 92, H.no: 87, 114; İbn Mâce, Taharet, 44, 54, H.no: 407, 448 (İbn Mâce Tirmizî'nİn değindiği şâhidlere yer verir: Müstevrid b. Şeddâd'dan şâhid için bk. İbn Mâce, Taharet, 54, H.no: 446; İbn Abbas'tan şâhid için bk. İbn Mâce, Taharet, 54, H.no: 447 ); Dârimi, Vudû', 34, H.no: 711; Hâkim, 1/247-248, H.no: 522 (Hâkim ve Zehebî sahih olduğunu söylemişlerdir); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/51, 76) Ayrıca 247/555.hadise bk. Siyer bölümünde uzun şekli ile 708/10117.hadiste zikredilecektir. [207] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/311. [208] Sened: Hasen: Müsned, V/416, H.no: 23419; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/19, H.no: 97; Abd b. Humeyd, Müsned, s.102, H.no: 217; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, IV/I77, H.no: 4062; Deylemî, Firdevs, 11/138-139, H.no: 2704; V/300, H.no: 8248; Heysemî, Vâsıl b. es-Sâib ve Ebû Sevre zayıf olduklarını ifâde eder. Bk.Mecma', 11/271; 1/235, V/29 (son iki yerde sadece Vâsıl'm zayıf olduğunu söyler.) Vâsıl b. es-Sâib er-Rakâşî (v. 144/761): Zehebî "vâhî" olarak değerlendirir. Bk.Zehebî, Kâşif, Trc. no: 6028; Tirmizî bir, İbn Mâce İki, Ahmed b. Hanbel de üç rivayetini eserlerinde nakletmişlerdİr. Ebû Sevre: Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin kardeşinin oğludur. Hadiste zayıf sayılmıştır. Yahya b. Maîn çok zayıf saymıştır. Tirmizî'nİn hocası Muhammed b. İsmail bu zat hakkında şunları söyler: "Münkeru'l-hadîs biridir. Ebû Eyyûb el-Ensârî'den münker hadisler rivayet eder. Dolayısıyla mutâbaat yapılmaz." Bk. Tirmizî, Sıfatü'l-cenne, 11, H.no: 2544; Zehebî, Kâşif Trc. no: 6671; Ebû Sevre'nin rivayetlerinin Ebû Dâvûd ve Tirmizî birer, İbn Mâce iki, Ahmed b. Hanbel de dördünü nakleder. Tİrmizî bu iki râvinin geçtiği hadis İçin isnadının kuvvetli olmadığını ifade eder. Bk. Tirmizî, Sıfatü'I-cenne, 11, H.no: 2544; Bûsırî de İbıı Mâce'de bu İki râvinin geçtiği bir hadis için "isnadı zayıftır" der. Bk. İbn Mâce, Taharet, 50, H.no: 433; Elbânî “ =-" kısmının sahih, diğer kısımlarının zayıf olduğunu söyler. BkJrvâü't-ğalil, H.no: 19*75-1976. Suyûtî, hadisin hasen olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no: 3672; Münâvî de hadisin Kudâî'nin "Sevabımda naklettiğini, sarihinin de hasen dediğini, Münzirî'nin (Terğîb, T/103) ise senedinde hakkında ihtilâf bulunan (Şu'be ve diğerlerinin sika saydığı) Vâsıl er-Rakâşî'nin varlığına dikkat çektiğini nakleder, Feyzu'l-Kadîr, İÜ/492. Suyûtî, İbn Asâkir'in (Bk.Târihu'd-Dımeşk, 53/375) Enes'tcn nakline yer verir, bu rivayetin de zayıflığına İşaret eder. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no: 367İ; Fakat Münâvî Suyûtrnin bu tür tahricini tasvip etmez. Feyzu'l-Kadîr, 111/491. (Ebû Ya'lâ, 1/76, H.no: 59; Kudâî, Müsnedü'ş-şihâb, 11/267, H.no: 1333; Taberânî, eî-Mu'cemii'l-evsat, 11/159, H.no: 1573; Heysemî, hadisin râvilerinden Muhammed b. Ebû Hafs el-Ensârî hakkında bilgi veren birini bilmediğini belirtir. BkMecma', 1/235) *Aynca bk. 252/560.hadis. [209] Hadisin metni: Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 11/159, H.no: 1573. [210] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/311-312. [211] Sened: Sahih: Müsned, IV/39, H.no: 16393 (Hocası Ebû Dâvûd et-Tayâlisî'den naklettiği hadislerden biridir); İbn Huzeyme, 1/62, H.no: 118; İbn Hıbbân, m/363-364, H.no: 1082-1083; Hâkim, 1/243, H.no: 509; 1/266, H.no: 576: (Hâkim, Buhârî ve Müslim'in şartma/râvisine göre sahih olduğurtu söyler. Zehebî de bunu onaylar); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/196; Rûyânî, Müsned, 11/181, H.no: 1009; Makdisî, Muhtara, IX/368-369, H.no: 337, 339;. Şeddâd'dan (RadiyaUahü arth) benzer bir rivayet için bk.Ebû Dâvûd, Taharet, 59, H.no: 148; Tirmizî, Taharet, 30, H.no: 40 (hasen-garib); İbn Mâce, Taharet, 54,. H.no: 446; Ayrıca 231/539.hadise bk. Müsned, IV/39-40, H.no: 16397; İkinci rivayet: IV738, H.no: 16383; Üçüncü rivayet: IV/40, H.no: 16404; Benzer rivayet için bk. IV/42, H.no: 16425; IV/40, H.no: 16408; IV/40, H.no: 16406; IV/39, H.no: 16395; IV/39, H.no: 16393 (Bu rivayet 260/568.hadiste tekrar edilecektir); Buhârî, Vudû', 23; Müslim, Taharet, 18-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 118-119; Tirmizî, Taharet, 22, H.no: 28 (hasen-garib); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92 (Hz.Ali'den); ibn Mâce, Taharet, 43, H.no: 405, 403 (İbn Abbas'tan), 404 (Hz.Ali'den), Taharet, 51, H.no: 434; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/299, H.no: 556; Bu hadisin bir bölümü 279/587.hadiste tekrar edilecektir. Ayrıca 264/572, 265/573 ve 270/578.hadislerebk. [212] Şîrâzî, Mühezzeb, 1/15, 18; İbn Kudâme, Muğnî, 1/89; İbnü'I-Hümam, Fethu'l-Kadîr, 1/30-31. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/312-313. [213] İbnü'l-Hümam, age., 1/15. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/314. [214] Sened: Hasen: Müsned, T/60-60, H.no: 429; Benzer rivayet için bk. 1/74, H.no: 554; Hadis aslında ensardan olan zât ve onun babası müphem olduğu için zayıftır. Bk.Heysemî, Mecma', 1/234; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 169; Ayrıca 220/528 ve 250/558.hadislerle karşılaştırınız. "Kulakların başın bir parçası olduğunu" vurgulayan kısmı şu sâhâbilerden de nakledilir: a-Ebû Ümâme'den (Radıyaltahü anlı): Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 134; Tirtnm, Taharet, 29, H.no: 37; İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 444; Ayrıca 253/561.hadise bk. b-Ebû Musa'dan (Radıyallahü anh): Bk. îbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 158; Heysemî, Mecma', 1/234 (Heysemî, hadisin Taberânî'nin Evsat'ında nakledildiğini senedinde zayıf sayılan Eş'as b. Sevvâr'ın bulunduğunu söyler.) c-Abdullah b. Zeyd'den (Radıyaltahü anh): İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 443 (Bûsırî isnadının hasen olduğunu belirtir. Bk.Misbâhu 'z-zücâce, 1/65); d-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh): İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 445; e-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhümâ): İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 163-164; Dârekutnî, 1/97-98; f-lbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ): İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/24, H.no: 160; Dârekutnî, 1/98; Bennâ bu şâhidlere Hz.Âişe ve Enes'İn (Radıyallahü anhümâ) rivayetlerini de İlâve eder. Hadis hakkında İbn Dakik'İn hasen hükmü verdiğini belirtir. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/32-33. [215] Bk. Müsned Trc.no.253/561. [216] Aynı rivayet için bk. Müsned Trc.no.253/56l. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/314-315. [217] îbn Rüşd, age., 1/10; İbn Kudâme, Muğnî, 1/119; İbnü'l-Hümam, Fethu 'l-Kadîr, 1/27. [218] İmam Şâfıi, Ümm, 1/23; Kâsânî, Bedâîu's-sanâi', 1/23; îbn Rüşd, age., 1/10; Nevevî, age., 1/413, 416; İb Kudâme, age., 1/87-88. [219] İbn Rüşd, age., 1/10. İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/315. [220] Sened: Sahih: Müsned, 1/67, H.no: 487; Müslim, Taharet, 9; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 110; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 413; *Abdest azalarının üçer kez yıkandığını gösteren şâhidler: a-Hz.Ali'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 116; Tirmizî, Taharet, 34, H.no: 44 (Tirmİzî, bu konuda rivayette bulunan sahabeyi şöyle sıralar: Hz.Osman, Âişe, Rubeyyi', İbn Ömer, Ebû Ümâme, Ebû Rafı', Abdullah b. Amr, Muâviye, Ebû Hüreyre, Câbir, Abdullah b. Zeycl ve Übey b. Ka'b -Radıyaîlahü anhüm-); 37, H.no: 48; Nesâî, Taharet, 76-77,79,93,103, H.no: 93-94, 96, 115, 136; îbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 413; b-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bkz Müsned, ü/348, H.no: 8560; Tirmizî, Taharet, 33, H.no: 43; îbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 415; c-Câbir'den (Radıyaîlahü anh) şahidi için bk. Tirmizî, Taharet, 35, H.no: 46; İbn Mâce, Taharet, 45, H.no: 410; d-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhümâ) şahidi İçin bk. Nesâî, Taharet, 65, H.no: 81; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 414; e-Abduîlah b. Amr'dan (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 1.35; Nesâî, Taharet, 105, H.no: 140; îbn Mâce, Taharet, 48, H.no: 422; f-îbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 117, 133; g-Mikdâm b. Ma'dîkerib'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: \2\;İbn Mâce, Taharet, 56, H.no: 457; h-Muâviye'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. EbûDâvâd, Taharet, 51, H.no: 124-125; ı-Rubeyyi'den (Radıyallahü anhâ) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 126; İbn Mâce, Taharet, 39, 46, H.no: 390, 418; Dârimi, Vudû', 24, H.no: 696; i-Abdullah b. Ebî Evfâ'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. îbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 416; j-Ebû Mâlik el-Eş'arî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. îbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 417; k-Übey b. Ka'b'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. îbn Mâce, Taharet, 47, H.no: 420. [221] Metinde geçen el-Mekâid ' in çeşitli manaları bulunmaktadır; Hz. Osman'ın evinin yanındaki dükkânlar, merdivenler veya mescidin yanında insanların oturduğu yerler...gibi (Bk. İbn Abdilber, Temhîd, XXII,/213; Nevevî, Şerhu Müslim, IU/1I4; Azîmâbâdî, Avnü'l-Ma'bÛd,im;) [222] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/315-316. [223] Sened: Sahih: Müsned, 1/110, H.no: 873; Beyhakî, es-Sünenul-kübrâ, 1/74; Bezzâr, ü/184, H.no: 561; Muâviye'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Taberânî, el-Mu'cemiiî-kebîr, XlX/384, H.no: 900; Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, 1/450, H.no: 792; Bennâ, Hafız îbn Hacer'in Telhîs'inden naklederek Ebû Zilr'a'nm hadisi illetli gösterdiğini söyier. İbnü'I-Kattân'ın ise: "Bu hadisin hiçbir illetini bilmiyorum" dediğini nakleder.Bk.Bülûğu'l-emâtn, H/33. Ayrıca 222/530 ve 269/577. hadise bk. [224] Ahmed el-Bennâ bu cümleyi, daha önce geçen Muâviye hadisinden dolayı («ılı >l sW ^î) şeklinde açıkladı. (Bennâ, age., 11/33).

[225] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/316-317.

[226] Sened:

Sahih: Müsned, İV/41, H.no: 16419; Benzer rivayet için bk. IV/41, H.no: 16411; IV/41-42, H.no: 16421 (Bu iki rivayette "Cuhfe'de abdest alırken gördüm" şeklindedir); IV/40, H.no: 16409; IV/39, H.no: 16392 (Bu rivayette İbn Lehîa ve Hibbân b. Vâsi' b. Hıbbân bulunmaktadır); Müslim, Taharet, 19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 120; Tirmizî, Taharet, 27, H.no: 35 (hasen-sahih); İbn Mâce, Taharet, 53, H.no: 443 {Bûsırî isnadının hasen olduğunu belirtir. Bk.Misbâhu'z-zücâce, 1/65); Dârimi, Vudû', 37, H.no: 715;

Ayrıca 231/539.hadisin tahririne bk. (Müsned, IV/39-40, H.no: 16397; İkinci rivayet: IV/38, H.no: 16383; Üçüncü rivayet: IV/40, H.no: 16404; Benzer rivayet için bk. IV/42, H.no: 16425; IV/40, H.no: 16408; TV/40, H.no: 16406; IV/39, H.no: 16395; IV/39, H.no: 16393 (Bu rivayet 260/568.hadiste tekrar edilecektir); Buhârî, Vudû', 23; Müslim, Taharet, 18-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 118-119; Tirmizû Taharet, 22, H.no: 28 (hasen-garib); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92 (Hz.Ali'den); îbn Mâce, Taharet, 43, H.no: 405, 403 (İbn Abbas'tan), 404 (Hz.Ali'den), Taharet, 51, H.no: 434; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/299, H.no: 556)

[227] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/317-318.

[228] Sened:

Sahih: Mü'sned, IV/38, H.no: 16383; Benzer rivayet için bk. IV/39, H.no: 16390; Muâviye b. Ebû Süfyân'dan (Radıyallahii anhümâ) şahidi İçin bk.269/577.hadis. Ayrıca 231/539 (Müsned, IV/39-40, H.no: 16397; İkinci rivayet: IV/38, H.no: 16383; Üçüncü rivayet: IV/40, H.no: 16404; Benzer rivayet için bk. IV/42, H.no: 16425; IV/40, H.no: 16408; IV/40, H.no: 16406; IV/39, H.no: 16395; IV/39, H.no: 16393 (Bu rivayet 260/568.hadiste tekrar edilecektir); Mâlik, Taharet, 32; Şâfıî, Müsned, s.14, 16; Abdürrezzâk, 1/6, 44, H.no: 5, 138; Buhâri, Vudû\ 38; Müslim, Taharet, 18-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 118-119; Tirmizî, Taharet, 24, H.no: 32; İbn Mâce, Taharet, 51, H.no: 434; Nesâî, Taharet, 80, H.no: 97; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/85, H.no: 103; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/30; İbn Huzeyme, 1/81, 88, H.no: 157, 173; İbnü'l-Cârûd, H.no: 73; Ebû Avâne, 1/203, 209, H.no: 658, 678; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/59; İbn Htbbân, İÜ/365, H.no: 1084; Bu hadisin bir bölümü 279/587.hadiste tekrar edilecektir. Aynca 264/572 ve 270/578.hadislere bk.

[229] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/318.

[230] Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/30; Râzi, Muhtâru's-Sıhâh 526; Azîmâbâdî, Avnü'l-Ma'bûd, 1/152.

[231] Râzî, age.,514.

[232] İmam Şâfıî, Ümm, 1/22; Merğınânî, Hidâye, î/12; İbn Rüşd, BidâyeîU'l-müctehid, 1/8; Nevevî, Mecmu', 1/398; İbn Kudârne, Mıtğnî, 1/111; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadîr, 1/16; Desûkî, Haşiye, 1/88.

[233] İbn Rüşd, age., 1/9; İbn Kudâme, age., 1/113.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/318-319.

[234] Sened:

Sahih: Müsned, 1/125, H.no: 1027; Diğer rivayet için bk. 1/122. H.no: 989; Makdisî, Muhtara. 11/281, H.no: 660;

Ayrıca 242/550 ve 222/530. hadislere bk.

[235] Tevr, Bakır ve benzeri madenden mamul su kabı anlamındadır. (İbn Hacer, Fethu 7- Bârt, K/251; Azîmâbâdî, Avnü'l-Ma'bûd, X/119; Ayrıca bk. Müsned trc. 26/334 nolu hadisin açıklaması.)

[236] Burada Râvİ Yahya şöyle vasfetti;

[237] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/319-320.

[238] Sened:

Zayıf: Müsned, III/481, H.no: 15893; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 132; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/30; Taberânî, eİ-Mu'cemit'l kebîr, XIX/180, H.no: 407; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/60;

Babası mechûl, dedesi sahâbîdir. Talha'nm dedesi Ka'b b. Amr el-Eyyâmî; babası İse Musarrif b. Ka'b b. Amr el-Eyyâmîdİr.

[239] Kazal;Başın bittiği ve boğazın/ensenin başladığı yerdir. (Bk. Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/30; Râzi, Muhtâru''s-Sıhâh 526; Azîmâbâdî, Avnü'l-Ma'bûd, 1/152).

[240] Kâsânî, Bedâi', 1/23; Desûkî, Haşiye, 1/103; Şirbînî, Muğni'l-muhtac 1/61.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/320-321.

[241] Sened:

Sahih: Müsned, IV/132, H.no: 17122; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 121 (Hocası Ahmed b. Hanbel'den naklettiği hadislerden biridir), 122-123; Kulaklann içi ve dışının meshedileceğini ifâde eden hadisler için bk. Tirmizî, Taharet, 28, H.no: 36 (Tirmizî, İbn Abbas'tan nakledilen bu hadisin "hasen-sahih" oluğunu ve Rubeyyi'den de rivayetin bulunduğunu belirtir); Nesâî, Taharet, 59, H.no: 74 (Ümmü Umara bt. Ka'b'dan); İbn Mâce, Taharet, 52, H.no: 442 (İbn Mâce Tirmizî'nİn değindiği şahide yer verir; Rubeyyi'den şâhid için bk. İbn Mâce, Taharet, 52, H.no: 440-441; İbn Abbas'tan da şâhid gösterir. Bk. îbn Mâce, Taharet, 52, H.no: 439); Dârimi, Vudû', 36, H.no: 714 (Hz.Osman'dan);

Bennâ hadisin isnadının sâlih olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, ü/26. Ayrıca 248/556.hadiste zikredildi.

[242] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/321.

[243] Sened:

Sahih: Müsned, IV/94, H.no: 16797; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 124 (Ebû Dâvûd ve Münzirî sükût etmiştir); Taberânî, Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, 1/450, H.no: 794; Beyhakî, es-Sünenü'l-kiibrâ, 1/59;

Abdullah b. Zeyd'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.265/573.hadîs.

Ebu'l-Ezher eş-Şâmî sahâbîdir. Ebu'z-Zübeyr el-Enmârî de denilir. Fakat İsminde ihtilâf edildi. Bennâ hadisin senedindeki râvilerin sika olduklarını belirtir. Bk.Bülûğu 'l-emânî, n/36.

Ayrıca 263/57 i .hadise bk.

[244] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/321-322.

[245] sened:

Sahih: Müsned, IV/40, H.no: 16404; Nesâî, Taharet, 82, H.no: 99; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/63; Heysemî, senedindeki râvilerin sahih hadis ricali olduklarını belirtir. Bk. Mecma', 1/229-230; Ayrıca 231/539.hadise bk. (Müsned, IV/39-40, H.no: 16397; İkinci rivayet: IV/38, H.no: 16383; Üçüncü rivayet: IV/40, H.no: 16404; Benzer rivayet için bk. IV/42, H.no: 16425; IV/40, H.no: 16408; IV/40, H.no: 16406; IV/39, H.no: 16395; IV/39, H.no: 16393 (Bu rivayet 260/568.hadiste tekrar edilecektir); Buhâri, Vudû', 23; Müslim, Taharet, 18-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 118-119; Tirmizî, Taharet, 22, H.no: 28 (hasen-garib); İVesâî, Taharet, 75, H.no: 92 (Hz.AIi'den); İbn Mâce, Taharet, 43, H.no: 405, 403 (İbn Abbas'tan), 404 (Hz.Ali'den), Taharet, 51, H.no: 434; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/299, H.no: 556; Bu hadisin bir bölümü 279/587.hadiste tekrar edilecektir. Ayrıca 264/572 ve 265/573.hadislere bk.

[246] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/322-323.

[247] Sened:

Sahih: Müsned, VI/359, H.no: 26901; İkinci rivayet: VI/359, H.no: 26897; Diğer rivayet: VI/359, H.no: 26898; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis. Ahdürrezzâk, 1/37, H.no: 119; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 126; Tirmizî, Taharet, 25, H.no: 33 (Tirmizî hadisin "hasen" olduğunu söylemiş ve Abdullah b. Zeyd'in rivayetinin daha sahih olacağını belirtmiştir); İbn Ebî Şeyhe, Musannef, 1/23, H.no: 145; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXIV/266, 270-271, H.no: 673, 686-687; el-Mu'cemü'l-evsat, 1/288, H.no: 939; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/64;

Abdestle ilgili Rubeyyi'in diğer rivayetleri için bk. 230/538, 243/551, 249/557 ve 272/580.hadisler. Bu rivayetlerden 230/538: (Müsned, VI/358, H.no: 26894; İkinci rivayet: VI/358, H.no: 26895; Benzer rivayetler için bk. VI/359, H.no: 26897-26898, 26901, 26903; VI/360, H.no: 26907; Tayâlisî, s.226, H.no: 1624; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/28, H.no: 211; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 126, 128-131; Tirmizî, Taharet, 25-26, H.no: 33 (hasen) - 34 (hasen-sahih); Humeydî, 1/163-164, H.no: 342; İbn Mâce, Taharet, 39, 46, H.no: 390, 418; Dârimi, Vudû', 24, H.no: 696; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXIV/270, H.no: 684-686; el-Mu'cemü'l-evsat, VI/169, H.no: 6100; Ayrıca 249/557, 243/551, ve 272/580.hadislere bk.

[248] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/323-324.

[249] İmam Şafiî, Ümm, 1/23; Merğınânî, Hidâye, 1/14; İb Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/9; İbn Kudâme, Muğtıî, 1/114.

[250] İbn Rüşd, age., 1/7; İbn Kudâme, age., 1/98; Meydânı, LUbâb, 1/31.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/324.

[251] Sened;

Sahih: Müsned, VI/358, H.no: 26895; Hadisin baş tarafı 230/538. hadisin ikinci rivayetinde zikredildi. İkinci rivayet: VI/359, H.no: 26903. Benzer rivayet için bk. VI/360, H.no: 26907; Abdestle ilgili Rubeyyi'in diğer rivayetleri için bk. 230/538, 243/551, 249/557, 271/579 ve 272/58O.hadisler. Bu rivayetlerden: 230/538 {Müsned, VI/358, H.no: 26894; İkinci rivayet: VI/358, H.no: 26895; benzer rivayetler için bk. VI/359, H.no: 26897-26898, 26901, 26903; VI/360, H.no: 26907; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 128; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/60; Ayrıca 243/551, 249/557, 271/579.hadislerebk.

Seneddekİ râvilerden biri olan Abdullah b. Muhammed b. Akıl b. Ebî Tâlib (v. 142/759) hakkında bir takım eleştiride bulunulmuştur. Tirmizî bu zât hakkında şunları söyler: "Abdullah b. Muhammed sadûk biridir. Hafızasından dolayı bâzı âlimler tenkit ettiler. Hocam Buhârî şöyle diyordu: "Ahmed b. Hanbel, İshâk b. İbrahim ve Humeydî Abdullah b. Muhammed b. Akîl'in hadisi ile delil getirdiler. O mukâribiTl-hadis (mukârabü'l-hadis) biri di." Bk. Tirmizî, Taharet, 3, H.no: 3 (Ahmed Muhammed Şâkir bu hadîsin tahricinde: "İbn Abdilber'in de dediği gibi bu zât kendisini eleştirenlerden daha sika biridir" der); Tirmizî 17, Ebû Dâvûd 10, İbn Mâce 28, Ahmed b. Hanbel 125 ve Dârimî 5 hadisini nakletmiştir. Tirmizî hadisleri hakkında hasen-sahih hükmünü verir. Bk. Tirmizî, Taharet, 26, H.no: 34.

[252] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/324-325.

[253] sened:

Sahih: Müsned, V/277, H.no; 22283; Ebû Dâvûd, Taharet, 58, H.no: 146 (Hocası Ahmed b. Hanbel'den naklettiği hadislerden biridir); Rûyânî, Müsned, 1/420, H.no: 642; Taberânî, Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, 1/274, H.no: 477; Hâkim, 1/275, H.no: 602 (Hâkim, hadisin Müslim'in şartma/râvisine göre sahih olduğunu söyler. Zehebî de bunu onaylar); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/62; Bennâ, Ebû Dâvûd ve Münzirî'nin sükût etmesi sebebiyle hadisin delil getirilmeye uygun olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu 'l-emânî, 11/38.

[254] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/326.

[255] Sened:

Hasen: Müsned, V/281, H.no: 22318; Taberânî, 'el-Mu'cemü'l-kebîr, 11/91, H.no: 1409; Utbe Ebû Ümeyye ed-Dımeşkî'yi aşırı hatası sebebiyle zayıf saydılar. Heysemî, adı geçen bu zatı İbn Hıbbân'ın Sikât'mda zikrettiğini, bu zâtın maktu rivayetlerde bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/255. Fakat hadisin mütâbî ve şahidi vardır.

a-Bilâl'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Abdürrezzâk, 1/188, H.no: 735-737; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/28, H.no: 219; Tirmizî, Taharet, 75, H.no: 101; Şâşî, Müsned, 11/359, 362, H.no: 962, 966; Nesâî, Taharet, 86, H.no: 104-106; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/91, H.no: 125; İbn Mâce, Taharet, 89, H.no: 561; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, 1/359, H.no: 1100;

b-Muğîre b. Şu'be'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Müslim, Taharet, 75-84;

Tirmizî, Taharet, 75, H.no: 100 (Tirmizî hadisin "hasen-sahih" olduğunu belirttikten sonra, bu konuda hadis nakleden sahâbilerin Amr b. Ümeyye, Selman, Sevban ve Ebû Ümâme olduklarım söyler); Nesâî, Taharet, 87-88, H.no: 107-109;

c-Selman'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 89, H.no: 563;

d-Enes b. Mâlik'ten (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 89, H.no: 564.

[256] Bu örtü, sangın örtüsü olsa gerek, Bk. 277/585.

[257] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/326-327.

[258] Sened:

Sahih: Müsned, V/288, H.no: 22380. Diğer rivayet: V/288, H.no: 22381; Benzer rivayet için bk. IV/179, H.no: 17548; IV/139, H.no: 17179; Benzer rivayetler için bk. IV/139, H.no: 17180; IV/139, H.no: 17181; IV/139, H.no: 17178; IV/179, H.no: 17547; IV/179, H.no: 17551; V/287, H.no: 22377; V/288, H.no: 22385; V/288, H.no: 22382; Buhâıi, Vudû', 48; İbn Mâce, Taharet, 89, H.no: 562; Dârimi, Vudû', 38, H.no: 716;

Ayrıca 326/634.hadise bk.

[259] Bu örtü, sarığın örtüsü olsa gerek. Bk. 277/585.

[260] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/327.

[261] Sened:

Hasen: Müsned, V/439, H.no: 23607; Benzer rivayet için bk. V/440, H.no: 23614; İbn Mâce, Taharet, 89, H.no: 563;

Ebû Şurayh'ı İbn Hıbbân ve Zehebî sika, tbn Hacer makbul, diğerleri ise mechûl saydılar. İbn Hıbbân Sikât'mda zikreder. Bk. Sikât, VU/660; Tabîb, Trc. no: 8159; Kâşif, Trc. no: 6675;

Zeyd b. Sûhân el-Abdî'nin azadlısı Ebû Müslim el-Abdî'yi İbn Hacer makbul, diğerleri İse mechûf saydılar. İbn Hıbbân Sikât'mda zikreder. Zehebî de sika sayıldığını söyler. Bk. Sikât, V/584; Takrîb, Trc. no: 8368; Kâşif, Trc. no: 6836; Bu iki râvinin Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde ve İbn Mace'nin Sünen'indeki bu rivayetinden başka herhangi bir rivayetine rastlayamadık.

Muhammed b. Zeyd b. Ali el-Kindî'yİ ise İbn Hacer makbul, Zehebî saduk, diğerleri ise mechûl saydılar. îbn Hıbbân Sikat'ında zikreder. Bk. Sikât, WW424;Takrib, Trc. no: 5893; Kâşif, Trc. no: 4858; Bu râvinin, Tirmizî bir, İbn Mâce ve Dârimî üç, Ahmed b. Hanbel ise dokuz rivayetini nakleder.

[262] Bu örtü, sarığın örtüsü olsa gerek, Bk. 277/585.

[263] İbn Sa'd, Tabakât, 1/482.

[264] Ebu'1-Fedâ, Uyûnü'l-eser, IV/710.

[265] İbnü'l-Cevzî, age., 585.

[266] Buhârî, Vudû', 30; Müslim, Hac, 25; ibn Sa'd, age., 1/478.

[267] îbn Sa'd, age., 1/478; İbn Ebî Şeybe, XII/231.

[268] Baharı, Libâs, 37; İbn Sa'd, age., 1/478.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/327-328.

[269] Sened:

Sahih: Müshed, VI/12, H.no: 23776; İkinci rivayet: VI/15, H.no: 23802; (323/631.hadiste tekrar edilecektir); Üçüncü rivayet: VI/12, H.no: 23777; Benzer rivayet için bk. VI/12, H.no: 23779; VI/13, H.no: 23781; VT/13, H.no: 23783; VI/13-14, H.no: 23788; VI/14, H.no: 23789; VI/14, H.no: 23793; VI/14, H.no: 23796; VI/15, H.no: 23800-23803; Aynca (ikinci rivayet için) bk. 323/63l.hadis. Üçüncü rivayetin tekrarı için debk.327/635.hadis.

Müslim, Taharet, 84; Tirmizî, Taharet, 75, H.no: 101; Nesâî, Taharet, 86, H.no: 104-106; İbn Mâce, Taharet, 89, H.no: 561; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/61

[270] Metinde bulunan muhtelif rivayetlerin tercemesi: Râvilerden Abdurrezzak dedi ki: " (Rasûlullah) su kabı istedi..."

§Ondan ikinci yolla gelen rivayet: "Rasûlullah'm mestlerine ve sangına mesh ettiğini gördüm." §Yine ondan üçüncü yolla gelen rivayet: "Rasûlullah şöyle dedi: 'Mestlere ve sarığa mesh edebilirsiniz.'"

[271] Ebû Dâvûd, Libâs, 21; İbn Sa'd, age., 1/425.

[272] Nesâî, Zînet, 108.

[273] Ebû Dâvûd, Libâs, 15; İbn Sa'd, age., 1/452.

[274] İbn Sa 'd, age., 1/475.

[275] Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI/148; Ebû Dâvûd, Libâs, 21.

[276] İbn Esîr, Bidâye, 11/345.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/328-329.

[277] Sened:

Sahih: Müsned, IV/255, H.no: 18151; (Tebük'te olduğunu ifade eden rivayet: IV/248, H.no: 18090; IV/247, H.no: 18078; IV/249, H.no: 18092; IV/251, H.no: 18109-18112; IV/248, H.no: 18088-18089;) Diğer Benzer rivayet rivayetler: IV/427-428, H.no: 18082; IV7255, H.no: 18151-18152, 18158; IV/254, H.no: 18146; IV/247, H.no: 18075; IV/245, H.no: 18059; IV/254, H.no: 18142; IV/250, H.no: 18106; IV/249-250, H.no: 18099; IV/247, H.no: 18077; IV/244, H.no: 18052; Buharı, Vudû', 35, 48, 49; Salât, 7, 25; Müslim, Taharet, 75-81; Tirmizî, Taharet, 72-75, H.no: 97-100; îbn Huzeyme, Ü/135, H.no: 140; Konu bütünlüğü açısından 54/362.hadise bk. Ayrıca 332-333/640-641 hadislere bk. Bu hadisin tamamı 233/541.hadiste zikredildi.

[278] Bk. 233/541.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/329-330.

[279] îbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, I/9-I0; Mevsılî, ihtiyar, 1/25; İbn Kudâme, Muğnî, i/307-313.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/330.

[280] Şîrâzî, Mühezzeb, 1/18; İbn Rüşd, Bidayetti'l-müctehid, 1/10-11; İbn Kudâme, Muğnî, 1/120-124.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/331.

[281] Sened:

Sahih: Müsned, IV/39-40, H.no: 16397; Diğer rivayet için bk. IV/42, H.no: 16410; Benzer rivayet için bk. IV/38, H.no: 16383; IV/39, H.no: 16393, 16395; IV/40, H.no: 16404, 16406, 16408; IV/42, H.no: 16425; Buhân, Vudû', 23; Müslim, Taharet, 18-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 118-119; Tirmizî, Taharet, 22, H.no: 28 (hasen-garib); Nesâî, Taharet, 75, H.no: 92 (Hz.AH'den); İbn Mâce, Taharet, 43, H.no: 405, 403 (İbn Abbas'tan), 404 (Hz.Ali'den), Taharet, 51, H.no: 434; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/299, H.no: 556; Bu hadisin tamamı 231/539.hadİste zikredildi. Ayrıca 260/568, 264/572, 265/573 ve 270/578.hadislere bk.

[282] Bk.231/539.hadis.

[283] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/331.

[284] Sened:

Sahih: Müsned, İV/94, H.no: 16798; Ebû Dâvûd, Taharet, 51, H.no: 125 (Ebû Dâvûd ve Münzirî sükût etti); Velid b. Müslim sika müdellİs biridir. Fakat burada tahdis siğası ile nakilde bulunmuştur. Bennâ, hadisin Ebû Dâvûd ve Tahâvî tarafından da nakledildiğini ve senedinin ceyyid olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/41.

[285] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/332.

[286] Sened:

Sahih: Müsned, VI/112, H.no: 24694; İkinci rivayet: VI/40, H.no: 24005; Benzer rivayet için bk. VI/99, H.no: 24559; VI/S4, H.no: 24424; VI/81, H.no: 24397; VI/191-192, H.no: 25465; VI/258, H.no: 26092; Mâlik, Taharet, 5; Müslim, Taharet, 25; İbn Mâce, Taharet, 55, H.no: 451-452.

[287] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/332-333.

[288] Sened:

Sahih: Müsned, in/316, H.no: 14329; İkinci rivayet: III/393, H.no: 15164; ffl/369, H.no: 14906; Benzer rivayet İçin bk.

Müsned, m/390, H.no: 15133; ftn Mâce, Taharet, 55, H.no: 454; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/38; Bennâ râvilerinin sika olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/42. Ahmed b. Hanbel'İn Müsned'indeki şu rivayeti de burada zikredilebilir:

Müsned, m/358, H.no: 14796;

Parmaklarından su çıkarıp herkese abdest aldırması mucizesi Enes'teıı (Radıyallahü anh) de nakledildi:

Bk. Mhot^, İÜ/216, H.no: 13199.

[289] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/333-334.

[290] Sened:

Sahih: Müsned, 11/193, H.no: 6809; ü/164, H.no: 6528; 11/205, H.no: 6911; ü/201, H.no: 6883; 11/226, H.no: 7103; 11/211, H.no: 6976; Buhâri, İlim, 3, 30; Vudû', 27; Müslim, Taharet, 26-27; Nesâî, Taharet, 89, H.no: 111; EbÛ Dâvûd, Taharet, 46, H.no: 97; İbn Mâce, Taharet, 55, H.no; 450; DârimU Vudû', 35, H.no: 712.

[291] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/334-335.

[292] Sened:

Sahih: Müsned, ü/228, H.no: 7122; Benzer rivayet için bk. Ü/498, H.no: 10407; 11/482, H.no: 10199; 11/471, H.no: 10048; n/467, H.no: 9981; 11/430, H.no: 9518; n/407, H.no: 9254; 11/406, H.no: 9237 (şu lafızla rivayet edildi: H/409, H.no: 9275; ü/389, H.no; 9023; 11/284, H.no: 7803: ü/282, H.no: 7778; M«2Hfc Taharet, 20; Müslim, Taharet, 28-30; Tirmizî, Taharet, 31, H.no: 41 (Tirmizî hadisin "hasen-sahih" olduğunu ve Abdullah b. Amr, Âişe, Câbir, Abdullah b.el-Hâris b. Cez' ez-Zübeydî, Muaykîb, Hâlİd b. el-Velîd, Şurahbîl b. Hasene, Amr b. el-Âs ve Yezîd b. Ebî Süfyân'dan da rivayet edildiğini söyler); Nesâî, Taharet, 89, H.no: 110; İbn Mâce, Taharet, 55, H.no; 453; Dârimi, Vudû', 35, H.no: 713; İbn Huzeyme, 1/84, H.no: 162.

Bu konuda Hz.Ali'den nakledilen rivayet "Dilin âfetleri" konusunda 124/8983. hadiste zikredilecektir ki bu hadis de Abdullah'ın ziyadelerinden biridir.

Bk. Müsned, 1/78, H.no: 583 (zayıf); Heysemî, Kasım b. Abdurrahman'ın zayıf olduğunu söyler. Bk. Mecma', 1/236; V/l 16; Âmir Hasen, Zevâiclü Abdilîah, H.no: 11.

[293] Metinde geçen son söz ile ilgili muhtelif rivayetlerin tercemesi;

§Haccac; "Vay o topuğun ateşten çekeceği (ızdıraba)" şeklinde müfret (tekil) olarak rivayet etti.

§Vekî; rivayetteki topuklar kelimesini ifade eden lafzın yerine şeklinde olduğunu rivayet etti, İki kelime de aynı manadadır.

[294] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/335-336.

[295] Sened:

Sahih: Müsned, IV/191, H.no: 17641; Benzer rivayet için bk. IV/191, H.no: 17637; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî İle ilgili geniş bilgi İçin bk.22/64.hadis. Mevkuf rivayette ise İbn Lehîa bulunmamaktadır: IV/190-191, H.no: 17636 (â_.üüı^') ziyâdesi ile rivayet edilen bu nakil hakkında Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah şöyle der: "(Babamın hocası) Hânın bu rivayeti Allah Rasûlii'ne ulaştırmadı (Buna göre hadis merfû değil, mevkuftur).. Ben de bu hadisi (hocam) Harun'dan işittim"; İbn Huzeyme, 1/84, H.no: 163; Ahmed eş-Şeybânî, Âhâd, IV/431, H.no: 2484; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/38; Dârekutnî, 1/95; Hâkim, 1/267, H.no: 580 (Hâkim sahih olduğunu söylemiş, Zehebî onaylamıştır); Makdisî, Muhtara, K/214, H.no: 203; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V70;

Heysemî hadisi Taberânî'ye merfû', Ahmed b. Hanbel'e ise hem mevkuf hem de merfû' olarak nisbet eder ve ricalinin İse sika olduğunu belirtir. Hk.Mecma', 1/240. Fakat Ahmed b. Hanbel'in senedlerinden biri merfûdur. Ahmed Muhammed Şâkir Tirmizî'nin Sü-nen'ine yaptığı tahkikte İbn Abdi'1-Hakem'in "Fütûhu Mısr" isimli eserinde (s.299) rivayet ettiğini belirterek nakledilenlerin hepsinin senedinin sahih olduğunu ifâde eder. Bk.Tİrmizî, Taharet, 31, H.no: 41.

[296] (Bir rivayette; Kıyamet gününde) ateşten çekeceği ızdıraba,) şeklinde geçmektedir.

[297] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/336-337.

[298] Sened:

Hasen: Müsned, IV/79, H.no: 16667; Benzer rivayet için bk. in/481, H.no: 15892; IV/79, H.no: 16668-16669; Ahmed eş-Şeybânî, Âhâd, III/177, H.no: 1507; Heysemî, hadisin Ahmed, Bezzâr ve Taberânî tarafından rivayet edildiğini Ahmed b. Hanbel'in senedindeki râvilerin sika olduklarını belirtir. Bk, Mecma', 1/236; Heysemî'nin "Ahmed b. Hanbel'in senedindeki râvİler" sözünden kastı, oğlu Abdullah'ın yaptığı ilâvenin râvileri demektir.

Saîd b. Huseym'ı Yahya b. Main sika sayar. &k.Kâşif, Trc. no: 1877; İbn Hacer ise "saduktur, Şiilikle suçlanmıştır hataları vardır" der. hk.Takrîb, Trc. no: 2295; Tirmizî bir, Ahmed b. Hanbel yedi rivayetini nakleder. Tirmizî bir hadisi için "hasen-sahih" hükmü vermiştir. Bk.Sünen, Deavât, H.no: 3443.

Amir Hasan Sabrİ zevâidden olan bu hadisi Zevâidü Abdilîah İsimli eserinde

zikretmez.

Ek: Muaykıb b. Ebû Fatma ed-Devsî el-Mekkî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.

Hasen: Müsned, V/425, H.no: 23502; İÜ/426, H.no: 15449 (Eyyûb b. Utbe (v.160/777) sebebiyle zayıftır. Fakat hadis şâhidleri ile hasene yükselir);

Heysemî, Taberânî tarafından da nakledilen hadisin senedinde ekseriyetin zayıf kabul ettiği Eyyûb b. Utbe'nin bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/240. Heysemî bu râvininîbnü'l-Medînî, Buhârî, Müslim ve bir topluluk tarafından zayıf sayıldığını, Ahmed b. Hanbel, Amr b. Ali ve Yahya b. Maîn'in'in bir rivayete göre sika, diğer rivayetlere göre zayıf saydıklarını, Nesâî'nin zayıftır dediğini belirtir. Bk. Mecma', 1/305, II/9, 46, 92, 264; IV/100. Tirmizî, Eyyûb b. Utbe hakkında badis âlimlerinin bir kısmının tenkidde bulunduğunu söyler, Bk. Tirmizî, Taharet, 62, H.no: 85; Eyyûb b. Utbe'nin İbn Mâce'nin Sünen'inde bir, Ahmed b. Hanbel'İn Müsned'inde ise on yedi rivayeti bulunmaktadır. Zehebî bu zât hakkında şunları söyler: "Buhârî "leyyin" olduğunu belirtti. Ebû Hatim de: ''Yahya b. Ebî Kesîr'den yazdıkları sahihtir. Fakat hafızasından hadis naklettiğinde hata yapar" dedi." Bk.Kâşif, Trc. no: 521; İbn Hacer "zayıftır" der. Bk.Takrîb, Trc. no: 619.

[299] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/337-338.

[300] Sened:

Sahih: Müsned, IV/229, H.no: 17933; Benzer rivayet için bk. IV/229, H.no: 17939; Ebû Dâvûd, Taharet, 59, H.no: 148; Tirmizî, Taharet, 30, H.no: 40 (Tirmizî hadisin "hasen-garib" olduğunu ve sadece İbn Lehîa tariki ile rivayet edildiğini belirtmiş, Ahmed Muhammed Şâkir ise Sünen'in tahkik ve tahricinde bunun böyle olmadığını, İbn Hacer'den (Bk.Telhîs, s.34) naklen Leys b. Sa'd ve Amr b. el-Hâris'in mürâbî-olduğunu söylemiştir. Ayrıca Beyhakî, Ebû Bişr ed-Dûlâbî'nin de rivayet ettiğini ve Dârekutnf nin Garâibii Mâlİk'inde de naklolunduğunu zikrederek, İbnü'l-Kattân'm sahih saydığını, buna İlâveten İbn Abdİlhakem'in (Bk.Fütûhu Mısr, s.261) İbn Lehîa kanalıyla naklettiğini ifade etmiştir); (Şevkânî ve Bennâ da aynı bilgileri verir. Bk. Neylü'l-evtâr, 1/169; Bülûğu'l-emânî, 11/44.) İbn Mâce, Taharet, 54, H.no: 446; Hadisin senedindeki İbn Lehîa ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadîs.

Lakît b. Sabira'dan (Radıyaliahii anh) şahidi İçin bk. (247/555.hadis) Müsned, IV/33, H.no: 16335, 16336; Ebû Dâvûd, Taharet, 56, H.no: 142; Savm, 28, H.no: 3366; Tirmizî, Taharet, 30, H.no: 38 (Tirmizî hadisin "hasen-sahih" olduğunu, ayrıca İbn Abbas, Müstevrid b. Şeddâd el-Fihrî ve Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (Radıyaliahii anhüm) de nakledildiğini söyler); Nesâî, Taharet, 71, 92, H,no: 87, 114; İbn Mâce, Taharet, 44, 54, H.no: 407, 448; Dârimi, Vudû', 34, H.no: 711; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/51, 76.

İbn Abbas'tan (Radtyatlahii anhümâ) şahidi için bir sonraki hadise bk. (288/596. hadis)

[301] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/338.

[302] Sened:

Hasen: Müsned, 1/287, H.no; 2604; Tirmizî, Taharet, 30, H.no: 39 (hasen-garib); İbn Mâce, Taharet, 54, H.no: 447; Ahmed Muhammed Şâkir, Tev'eme'nin azadlığı Salih'i zayıf sayanların varlığını, bunun sebebi olarak da ömrünün son döneminde ihtilâf ettiğinin/bunadığının gösterildiğini belirtmiş, fakat Mûsâ b. Ukbe'nin hocası Salih'ten ihtilâtından önce hadis aldığını ve bu sebeple tbn Hacer'in de (Bk.Telhîs, s.34) naklettiği gibi Buhârî'nin hadisi hasen saydığını söylemiştir. Mûsâ b.TJkbe Salih'ten ihtilâtından önce hadis almıştır. Ek.Sünen, Taharet, 30, H.no: 39; Şevkânî de aynı bilgileri verir. Bk. Neylü'l-evtâr, 1/169; Bennâ, age., n/44.

[303] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/338-339.

[304] sened:

Sahih: Müsned, UI/146, H.no: 12426; Ebû Dâvûd, Taharet, 66, H.no: 173; İbn Mâce, Taharet, 139, H.no: 665; İbn Huzeyme, 1/84, H.no: 164;

Hz.Ömer'den (Radıyallahü anh) şahidi için bir sonraki hadise (290/598) bk. Müsned, 1/21, H.no: 134; Müslim, Taharet, 31; Ebû Dâvûd, Taharet, 66, H.no: 173; İbn Mâce, Taharet, 139, H.no: 666.

[305] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/339-340.

[306] Sened:

Sahih: Müsned, 1/21, H.no: 134; Diğer rivayet: 1/23, H.no: 153 (Jü nU) ziyadesiyle; Hadisin

senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis. Müslim, Taharet, 31 Ebû Dâvûd, Taharet, 66, H.no: 173; (Müslim ve Ebû Davud'un bu rivayetinde Ebu'z-Zübeyr'den nakleden Ma'kıl b. Ubeydullah el-Cezerî'dir ki bu zât İbn Lehîa'nın mütâbii olmuş olur); İbn Mâce, Taharet, 139, H.no: 666; Dârekutnî, 1/109; Beyhakî, es-Sünenü 'l-kübrâ, 1/84; Enes'ten (Radıyallahü anh) şahidi İçin bir önceki 289/597. hadise bk.

[307] (Bir rivayette; Öğle namazı kılmak için )

[308] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/340.

[309] Edebiyatta iki türlü tertip vardır; Düzenli ve düzensiz:

a-Leff ü neşr-i mürettep: İlk söylenenle İkinci grupta söylenenlerin sıralı olmasıdır. b-Leff ü neşr-i müşevveş: Bu sıraya uymayan tertiptir. (Doğan, Mehmet, Büyük Türkçe Sözlük, 637).

[310] İmam Şafiî, Ümm, 1/25-26; Sehnûn, Müdevvene, 1/14-15; Kâsânî, BedâV, 1/21-22; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/12; İbn Kudâme, Muğnî, 1/125, 128.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/340-341.

[311] Sened:

Sahih: Müsned, İn/424, H.no: 15434; Ebû Dâvûd, Taharet, 66, H.no: 175; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/83; es-Sünenü's-suğrâ, s.97, H.no: 120; Müdellis Bakıyye b. el-Velîd tahdîs sığası ile nakletmiştir. Müslim bu zâtın an'anesini de kabul eder. Bennâ, ibn Hacer'in Tel-hîs'inden Esrem ile Ahmed b. Hanbel arasında geçen bir konuşmayı nakleder:

"Esrem: Bu hadisin isnadı ceyyİd midir?

Ahmed b. Hanbel: Evet, ceyyiddir.

-Peki tabiînden biri İşitmediği halde: "Allah Rasûlü'nün ashabından biri bana hadis nakletti" derse bu hadis sahih olur mu?

-Evet, sahih olur, dedi. Bk.Bülûğu 'l-emânî, ü/46.

Cünüp bir kimse guslettiğinde su ulaşmayan yer kalması ile ilgili rivayetler:

a-Hz.Ali'den (Radıyallahü anh): Bk. İbn Mâce, Taharet, 138, H.no: 664 (İsnadı zayıfnr);

b-İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ): Bk. İbn Mâce, Taharet, 138, H.no: 663 (İsnadı zayıftır).

[312] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/341.

[313] Sened:

Sahih: Müsned, Ilİ/471-472,H.no: 15818; İkinci rivayet: m/471, H.no: 15816 (Heysemî, bu ikinci rivayetin senedindeki râvilerin sahih hadis ricali olduklarını belirtir. Bk. Mecma', 1/241); III/471, H.no: 15817 (Şebib Ebû Ravh buradaki senede göre ashâbdan birinden naklediyor); Benzer rivayet için bk.V/363, H.no: 22967: (»f>]ı j u* ^u) İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/14, H.no: 34; Münzirî de Ahmed b. Hanbel'in râvilerinin kendileri ile delil getirilen kişiler olduğunu, Nesâî'nin de bu konuda bir naklinin bulunduğunu belirtir. Bk.Terğîb, 1/104-105. Ebû Ravh Şebîb (Zilkelâ1) el-Kelâî için bk.İbnü'1-Esîr, Üsdü'l-ğâbe, ü/609, Trc. no: 2381.

[314] (Bir rivayette; sabah namazını kıldırdı, oradaRûm sûresini okudu ve yamhnca...)

[315] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/341-342.

[316] Sened:

Sahih: Müsned, 1/336, H.no: 3113; Abdürrezzâk, 1/41, H.no: 126; Bennâ hadisin râvilerinin Buhâri ve Müslim'in ricalinden olduklarını ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/47. Ayrıca 294/602.hadisin tahricinebk.

Hz.Ömer'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.295/603.hadis.

[317] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/343.

[318] Sened:

Sahih: Müsned, 1/233, H.no: 2072; Benzer rivayet için bk. 1/332, H.no: 3073; 1/219, H.no: 1889; İbn Abbas'tan abdest alış şekli ile ilgili rivayet: 1/268, H.no: 2416 Abdürrezzâk, 1/42, H.no: 127, 131; Buhârî, Vudû', 22 (Buhârî, muallak olarak da rivayet etmiştir. Bk. Vudû', 1); Ebû Dâvûd, Taharet, 54, H.no: 138; Tinnizî, Taharet, 32, H.no: 42 (Tirmizî, Hz. Ömer, Câbir, Büreyde, Ebû RâfT ve Îbnü'l-Fâkih'ten de rivayetin bulunduğunu, İbn Abbas'ın naklinin bu husutaki en sahih rivayet olduğunu belirtir); Nesâî, Taharet, 64, H.no: 80; Nesâî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/81, H.no: 85; İbn Mâce, Taharet, 45, H.no: 411; Dârimi, Vudû', 29, 39, H.no: 702-703, 717; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/18, H.no: 74-75; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/29; İbnü'l-Cârûd, H.no: 69; îbn Huzeyme, 1/77, 88, H.no: 148, 171; îbn Hıbbân, m/357, 374, H.no: 1076, 1095; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, K/163, H.no: 9429; Ebû Ya'lâ, X/156, H.no: 5777; Ebû Nuaym, Müsnedü EbîHanîfe, s.123; Hâkim, 1/247, 251, H.no: 521 (Hâkim, Müslim'in şartına/râvisine uygun olarak sahih olduğunu söyler. Zehebî de aynı görüştedir), 534 (şâhid olarak nakleder); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/50, 67, 73, 80, 162, 286;

a-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/29; Ebû Ya'lâ, K/448, H.no: 5598; Hâkim, 1/251, H.no: 533 (Hâkim, Müslim'in şartma/râvisine uygun olarak sahih olduğunu söyler. Zehebî de aynı görüştedir); Beyhakî, es-Sünenü 'l-kübrâ, 1/80;

b-Abdullah b. Amr'dan (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. Bezzâr, VI/368, H.no: 2385; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, VII/228, H.no: 7346; Heysemî, senedinde Mendel b. Ali'nin bulunduğunu, bu râviyi Ahmed b. Hanbel, İbnü'l-Medînî ve bir rivayette Yahya b. Maîn'İn zayıf saydığım, bir rivayette ise sika saydığını belirtir. Bk.Mecma', 1/232;

c-Büreyde'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Rûyânî, Müsned, 1/65, H.no: 9; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/271;

d-Câbir'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 45, H.no: 410; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/17, H.no: 66;

e-Enes'teıı (Radıyallahii anh) şahidi için bk. Nesâî, es-Sünenii'l-lcübrâ, 1/81, H.no: 84;

f-Kaysî'den (Radıyallahii anh) şahidi için 297/6O5.hadİse bk. Müsned, V/368, H.no: 23012; Nesâî, Taharet, 91, H.no: 113; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/89, H.no: 115;

g-Übey b. Ka'b'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 47, H.no: 420 (Bûsırî, senedindeki Zeyd b. el-Havârî el-Ammî sebebiyle zayıf olduğunu belirtir. Bk. Misbâhu'z-zücâce, 1/62);

h-Ebû Râfı'den (Radıyallahii anh) şahidi için bk. Rûyânî, Müsned, 1/478, H.no: 727; Bezzâr, IX/316, H.no: 3864; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evmt, 1/278, H.no: 907;

ı-Hz.Ömer'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. (Bir sonraki 295/603.hadis)

[319] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/343-344.

[320] sened:

Hasen: Müsned, 1/23, H.no: 149; Benzer rivayet için bk. 1/23, H.no: 151 ( (Bu rivayet Rişdîıı b. Sa'd sebebiyle zayıftır. Fakat diğer rivayetle hasen li gayrihi mertebesine yükselir); Tirmizî, Taharet, 32, H.no: 42; İbn Mâce, Taharet, 45, H.no: 412 (Tebük Savaşında olduğu belirtilmektedir.). (Bûsırî, senedindeki Rişdîn b. Sa'd sebebiyle zayıf olduğunu belirtir. Bk.Misbâhu'z-zücâce, 1/60); Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/29; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi İçin bk.22/64.hadis. tbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ) şahidi için önceki 2293-294/601-602.hadislere bk.

[321] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/344.

[322] Sened:

Hasen: Müsned, 11/28, H.no: 4818; Benzer rivayet için bk. 1/372, H.no: 3526 (Sened ve metni ile aynı olan bu rivayet İbn Abbas'ın müsnedİnde yer almıştır); II/8, H.no: 4534; 11/132, H.no: 6158; n/38-39, H.no: 4966 1/219, H.no: 1889; Nesâî, Taharet, 65, H.no: 81; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/81, H.no: 88; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 414; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XII/386, H.no: 13430; İbn Hıbbân, İÜ/372, H.no: 1092; Ebû Ya'lâ, X/156, H.no: 5777; Heysemî, Abdulmuttalib b. Abdullah b. Hantab el-Mahzûmî hakkında "sikadır, zafiyeti de vardır" der. Bk.Mecma', VIII/165, 207;

Bennâ Ebû Zür'a ve Dârekutnî'nin sika saydıklarım, İbn Sa'd'm: "Çok hadis rivayet eden biridir. Hadisi ile delil getirilmez. Çünkü (sahâbî olmadığı halde) Hz.Peygamber'den bizzat hadis nakletmiş/irsâl yapmıştır" dediğini nakleder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/48.

[323] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/344-345.

[324] sened:

Sahih: Müsned, V/368, H.no: 23012; Nesâî, Taharet, 91, H.no: 113; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/89, H.no: 115; Bennâ hadisin senedinin ceyyid olduğunu belirtir. Senedinde yer alan Ebû Ca'fer ei-Medînî'nin Ebû Ca'fer el-Kârî' diye de tanındığını, asıl isminin Yezid b. el-Ka'kâ' olduğunu, İbn Sa'd'ın bu zat hakkında: "Sikadır, az hadis rivayet etmiştir. Kırâatta Medineliierin imamıdır"; Zehebî'nİn ise: "İbn Maîn ve Nesâî "sika", Ebû Hatim "sâlihu'l-hadis" saydı" dediklerini nakleder. Bk.Bülûğu'1-emânı, n/48.

Senedinde yer alan Umara b. Osman b. Huneyf e!-Ensârî İse İbn Hacer'e göre makbul sayılmıştır. Bk.Takrîb, Trc.no: 4854.

[325] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/345.

[326] Sened:

Sahih: Müsned, TV/41, H.no: 16416; Buhârİ, Vudû', 23, 38, 41-42, 45-46; Müslim, Taharet, 18; Dârimi, Vudû', 28, H.no: 700-701; İbn Huzeyme, 1/87, H.no: 170; Ebû Hüreyre'den (Radıyallahii anlı) şahidi için bir sonraki 299/607.hadise bk.

[327] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/345-346.

[328] Sened:

Sahih: Müsned n/364, H.no: 8747; ££« Öâvûrf, Taharet, 53, H.no: 136; Tirmizl Taharet, 33, H.no: 43 (Tirmizî, hadisin "hasen-garib" olduğunu ve Câbir'den de nakledildiğini söyler); İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/18, H.no: 81; Hâkim, 1/251, H.no: 533 (Hâkim: "Müslim'in şartı-na/râvisine göre sahihtir" demiş, Zehebî de bu görüşü onaylamıştır); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/79;

Abdullah b. Zeyd el-Ensârî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bir önceki 298/606.hadise bk.

[329] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/346.

[330] Sened:

Sahih: Müsned, 1/57, H.no: 403; Şâfıî, Müsned, s.16; Abdürrezzâk, 1/41, H.no: 125; Buhârî, Vudû', 24; Müslim, Taharet, 9; îbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 413; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/17, H.no: 62-63; İbnü'l-Cârûd, H.no: 72; İbn Huzeyme, 1/4, H.no: 3; Ebû Avâne, 1/203, H.no: 657; Bezzâr, II/7, 11, H.no: 343, 349; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, IV/148, H.no: 3836; VII/38, H.no: 6783; Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, 1/107, H.no: 161; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/62, 78; Makdisî, Muhtara, VMI-A12, H.no: 345, 347; 11/119, H.no: 492; Heysemî, senedindeki râvilerin sahih hadis ricali olduklarım ve Sahİh'te de geçtiğini söyler. Bk. Mecma', 1/228-229; 11/277-278;

Abdest azalarının üçer kez yıkandığım bildiren hadisler:

a-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Tirmizî, Taharet, 33, H.no: 43; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 415;

b-Muğîre b. Şu'be'den (Radıyallahü anh) şahidi İçin bk. Hâkim, UI/510, H.no: 5899 (Hâkim: "Garib ve isnadı sahihtir" der. Zehebî ise isnadının zayıflığı sebebiyle Telhîs'ten hazfetmiştir);

c-Rubeyyi' bt. Muavviz b. Afrâ'dan (Radıyallahü anhâ) şahidi İçin bk. Müsned, V/359; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 418; Dârimi, Vudû', 24, H.no: 696; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, VII/215, H.no: 7309;

d-Abdullah b. Ebî Evfâ'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 416 (Bûsırî: "Fâid b. Abdurrahman sebebiyle çok zayıftır" der. Buhârî bu zat hakkında"münkeru'l-hadis", Hâkim de: "Abdullah b. Ebî Evfâ'dan mevzu hadisler nakleder" der. Bk.Misbâhu'z-zücâce, 1/61);

e-Ebû Mâlik el-Eş'arî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 417 (Bûsırî, "Senedindeki Leys sebebiyle zayıftır" der. BkMisbâhu 'z-zücâce, 1/61);

f-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 414;

g-Aişe'den (Radıyallahü anhâ) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 413; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, m/120, H.no: 2669;

h-Ebû Ümâme'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/17, H.no: 61; VII/318, H.no: 36464;

ı-İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk, Müsned, 1/369, H.no: 3490;

i-Muâvİye'den (Radıyallahü anhümâ) şahidi için bk. Müsned, IV/94;

j-Mikdâm b. Ma'dîkerib'den (Radıyallahii anh) şahidi için bk. Müsned, IV/132;

k-Enes'ten (Radıyallahüanh) şahidi için bk. Taberânî, Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, 1/28, H.no: 9;

1-Ebû Râfî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, 1/317, H.no: 937.

[331] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/346-347.

[332] Sened:

Hasen: Müsned, V/257, H.no: 22118; Benzer rivayet için bk. V/258, H.no: 22125; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/17, H.no: 61; VII/318, H.no: 36464; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, VIII/121, 254, H.no: 7555, 7990 Ayrıca 253/561.hadisebk.

Abdullah b. Zeyd'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. IV/40, H.no: 16404

[333] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/347.

[334] Sened:

Hasen: Müsned, 11/98, H.no: 5735; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 419:

(Bûsirî, Zevâid'iiıde: "İsnâdındaki Zeyd el-Ammî zayıftır. Abdurrahîm metruk hattâ kezzâbdır. Muâviye b. Kurra ise İbn Ömer'e mülâki olmamıştır. İnb Ebî Hâtİm Ilel'inde bu kannati belirtmiştir. Hâkim de bu görüşü Müstedrek'te açığa kavuşturdu" der.);

Heysemî, senedinde zayıf kabul ettiği, bazılarınca da sika sayılan Zeyd el-Ammî'nin bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/230. Ahmed Muhammed Şâkir, Heysemî'nin büyük bir hataya düştüğünü, Zeyd'İn sika olduğunu, Ebû İsrail'in ise sahih hadis ricalinden olmadığını belirtir. Hâkim İse bu hadîsi mürsel olarak gösterir. (Ebû İsrâîl hakkında bk.2/280.hadisin tahrici) 3u rivayeti de Ebû Hüreyre'nin hadisine (299/607,hadi s) şâhid olarak getirir. Hâkim, 1/251, H.no: 533 (Zehebî, Zeyd el-Ammî'nin vâhî olması sebebiyle hadisi zayıf sayar). Beyhald, es-SUnenü'l-kübrâ, 1/80-81;

Zeyd el-Ammî (Zeyd b. el-Havârî) Herât kadısıdır. Ebû Dâvûd bu zât İçin "Zeyd b. Mürre'dir" der. Şu'be ve Süfyân es-Sevrî, bu zâttan hadis almıştır. Buharı herhangi bir cerhte bulunmamıştır. Bk.et-Tânhu'l-kebîr, III/I/358; Tirmizî hadislerini sahih saymıştır (Bk. Sünen, Salât, 44, H.no: 212). Ahmed Muhammed Şâkİr, 11/18, H.no: 4683.hadisin tahricinde "sikadır" der. Ahmed Muhammed Şâkir senedindeki Zeyd el-Ammî İçin "saduktur" der. Bk. Tirmizî, Taharet, 41, H.no: 55'in tahricinde). Bûsirî ise (ibn Mâce, Taharet, 60, H.no: 469) Zevâid'de Zeyd el-Ammî'nin zayıf, olduğunu bildirir. BkMisbâhu'z-zücâce, 1/68. Heysemî, senedinde zayıf kabul ettiği, bazılarınca da sika sayılan Zeyd el-Ammî'nin bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/230. Ahmed Muhammed Şâkir, Heysemî'nin büyük bir hataya düştüğünü, Zeyd'in sika olduğunu, Ebû İsrail'in ise sahih hadis ricalinden olmadığını belirtir.

Übey b. Ka'b'dan şahidi:

İbn Mâce, Taharet, 47, H.no: 420 (Bu rivayet için: "Zeyd el-Ammî ve ondan rivayet eden Abdullah b, Arâde zayıftır" der ve Ahmed b. Hanbel'in bu isnadına işaret eder).

Hadis zayıf olmakla birlikte şahid ve mütâbileri ile hasen li gayrihi seviyesine yükselir. Ayrıca 307/6l5.hadise bk.

[335] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/347-348.

[336] Sened:

Sahih: Müsned, 1/57, H.no: 404; Mâlik, Taharet, 29; Buhârî, Rikâk, 8; Müslim, Taharet, 9; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 11/159, H.no: 1571; Heysemî, Taberânî'nin Evsat ve Sağîr'inde ve Bezzâr'm Müsned'inde Enes'ten nakledilen şu hadis için de ricalinin sika olduklarını belirtir.

BkMecma', 1/231.

[337] Bir rivayette; bîr yerde otururken abdest için su istedi ve abdest aldı, geçmektedir.

[338] İkinci ve üçüncü gelen rivayetler Müsned'de geçtiği halde el-Fethu'r-Rabbânî'de herhalde benzer olduğu için alınmamıştır. Bk. Bennâ, 11/49 (Bu rivayetler Hz. Osman abdest alırken etrafında bulunan kişilerin nakilleridir.)

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/348-350.

[339] Sened:

Sahih: Müsned, 1/114, H.no: 919; Benzer rivayet için bk.I/124, H.no: 1016; 1/157, H.no: 1350 (...ı_Wîı_WîUy) 1/142, H.no: 1204; 1/125, H.no: 1025; 1/123, H.no: 1007; 1/115, H.no: 928;

1/116, H.no: 945; Ebû Yûsuf, Kitâbü'l-Âsâr, s.2; Abdürrezzâk, 1/38, H.no: 120; Tinnizî, Taharet, 34, H.no: 44 (Tirmizî bu konuda Hz.Osman, Âişe, Rubeyyi', İbn Ömer, Ebû Ümâme, Ebû Rafı', Abdullah b. Amr, Muâviye, Ebû Hüreyre, Câbir, Abdullah b. Zeyd ve Übey b. Ka'b'dan rivayetlerin bulunduğunu ve Hz.AJi'nin rivayetinin bu hususta en kuvvetli rivayet olduğunu belirtir); Nesâî, Taharet, 103, H.no: 136; İbn Mâce, Taharet, 46, H.no: 413; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/16, 22, H.no: 60, 135; Bezzâr, ü/7, 309, H.no: 148, 734; İÜ/54, H.no: 809; Makdisî, Muhtara, D/77, 118, 119, 285, H.no: 455, 491,492, 665-667; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/63.

[340] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/350-351.

[341] Yani Abdullah b. Amr b. As'tan (Radıyallahü anhümâ).

[342] Sened:

Sahih: Müsned, 11/180, H.no: 6684; Ebû Dâvûd, Taharet, 52, H.no: 135; Nesâî, Taharet, 105, H.no: 140; es-Sünenü'l-kübrâ, 1/82, H.no: 89; İbn Mâce, Taharet, 48, H.no: 422; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/16, H.no: 58; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/22; İbnü'l-Cârûd, H.no: 45; İbn Huzeyme, 1/89, H.no: 174; Taberânî, Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, 11/162, H.no: 1111; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/79; Heysemî, Taberânî'nin Kebîr'inde İbn Abbas'tan nakledilen şu hadis için: "Senedinde Süveyd b. Abdülaziz var, bu zatı Ahmed ve Yahya zayıf, Duhaym sika saymıştır" der:

Bk.Mecma', 1/231.

Üçer kez yıkadığına dair daha önce zikredilen hadisler için bk.

Rubeyyi' bt. Muavviz'den (Radıyallahü anhâ): 271/579; Muâviye'den (Radıyallahü anh) nakledilen: 280/588.hadis ve diğer şâhidler için 300/608, hadisin tahricine bk. Abdestte israf ile ilgili hadisler için bk.212-213/520-521.hadisler.

[343] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/351-352.

[344] sened:

Hasen: Müsned, 1/19, H.no: 121 (Ebû Akil'in amcasının oğlu meçhuldür, hadis bu sebeple zayıftır. Ancak hadis sahih şahidi ile hasen li gayrini seviyesine yükselir); Müslim, Taharet, 17; Ebû Dâvûd, Taharet, 65, H.no: 169; Tinnizî, Taharet, 41, H.no: 55:

lafzı ile rivayet edildi. Tinnizî, Enes ve Ukbe b. Amir'den (Radıyallahü anhümâ) de nakledildiğini belirtir. Senedinde ızdırabın bulunduğunu belirten Tirmİzî'ye Ahmed Muhammed Şâkİr şu cevabı verir: "Tirmisî hata etmiştir. Hadisin aslı sahihtir. Senedi doğrudur. Izdırab sadece Tirmizî'nİn kendi senedinde vardır. Ahmed b. Hanbel'in senedlerinde böyle bir ızdırab yoktur." Nesâî, Taharet, 109, H.no: 148; es-Siinenü'l-kübrâ, 1/94, H.no: 141; îbn Mâce, Taharet, 60, H.no: 470; Taberânî, Misnedü'ş-Şâmiyyîn, I/l 15, H.no: 176;

Hadisin şâhidleri:

a-Ukbe b. Âmir'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. (203/511.hadis): Müsned, IV/150-151, H.no: 17296 (^ü & f); IV/145-146, H.no: 17247; Abdürrezzâk, 1/45-46, H.no: 142; Dârimi, Vudû', 44, H.no: 722; îbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/13, H.no: 21, 24; VI/113, H.no: 29896; Ebû Avâne, 1/190-191, H.no: 604-605; Bezzâr, 1/361, H.no: 242; Ebû Ya'lâ, 1/162, 213, H.no: 180,249; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XVÜ/331, H.no: 916; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/298, H.no: 554-; Hâkim, 11/433, H.no: 3508; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/78;

b-Enes'ten (Radı-}alla.hü anh) şahidi için bir sonraki 317/615.hadise bk.

c-İbn Ömer'den (Radtyattahü anhümâ) şahidi için bk. îbn Mâce, Taharet, 47, H.no: 419. Metni:

İbn Mâce, Tahâiet, 47, H.no: 419 (Bûsırî Zevâid'de Zeyd el-Ammî'nin zayıf, Abdurrahim'in ise metruk, hattâ kezzâb olduğunu, MOâviye b. Kurra'nın, İbn Ömer'e mülâkî olmadığını belirtir. BYMisbâhu'z-ziicâce, 1/61); Beyhakî, es-Siinenü'l-kübrâ, 1/80, H.no: 385; es-Sünenü's-suğrâ, s.94, H.no: 112; Ebû Ya'lâ, IX/448, H.no: 5598; Heysemî ise Müâviye b. Kurra'nın babası ve dedesi aracılığıyla naklettiği hadîs diye verir ve Taberânî'nİn Evsat'ında (Bk. el-Mu'cemü'l-evsat, IY/78, H.no: 3661; VI/239, H.no: 6288) zikredildiğini söyleyerek Abdurrahim b. Zeyd el-Ammî'nin metruk, babasının ise ihtilaflı olduğunu ifade eder. Bk. Mecma', T/239.

d-Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radıyallahü anh) mevkûfen şahidi için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/13, H.no: 19; VI/113, H.no; 29893:

Heysemî: 'Taberânî'nİn Evsat'ında sahih hadis ricali İle nakledilir" der. Bk.Mecma\ 1/239. e-Hz.Ali'den (Radıyallahü anh) mevkûfen şahidi için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/13, H.no: 20; VI/113, H.no: 29894:

f-Huzeyfe'den (Radıyallahü anh) mevkûfen şahidi için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/13, H.no: 25; VI/114, H.no: 29897:

Heysemî: 'Taberânî'nİn Kebir ve Evsat'ında Huzeyfe'den merfû olarak da nakledilir" der. Bk.Mecma', T/239.

g-Hz.Osman'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk.

Heysemî, hadisin Ebû Ya'lâ tarafından nakledildiğini, senedinde zayıflığında icma olan Muhammed b. AbdurrahmarTın bulunduğunu belirtir. BkMecma', 1/238-239.

[345] Trc. 'Ben şahidim ki tek olup ortağı bulunmayan Allah'tan başka ilâh yoktur ve yine şahidim ki Hz. Muhammed O'nun kulu ve rasûlüdür.'

[346] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/353-354.

[347] Sened:

Hasen: Müsned, III/265, H.no: 13727; Tirmizî, Taharet, 41, H.no: 55 (Ahmed Muhammed Şâkir senedindeki Zeyd el-Ammî için "saduktur" der. Bk. Tirmizî, Taharet, 41, H.no: 55'in tahricinde) İbn Ebî Şeybe, Musannef 1/13, H.no: 22; VI/113, H.no: 29895; İbn Mâce, Taharet, 60, H.no: 469 (Bûsırî Zevâid'de Zeyd el-Ammî'nin zayıf, olduğunu, Hz.Ömer'den şahidinin ise Tirmizî'nin de belirttiği gibi ızdıraplı olduğunu bildirir. Bk.Misbâhu'z-zücâce, 1/68) Fakat Sindî haşiyesinde Hz.Ömer'den nakledilen hadisin sahih olduğunu, Müslim, Ebû Dâvûd ve Tirmizî'nin naklettiğini, bu hususta Tirmİzî'ye itibâr edilmeyeceğini belirtir); Heysemî, senedinde zayıf kabul ettiği, bazılarınca da sika sayılan Zeyd el-Ammî'nin bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma1, 1/230. Ahmed Muhammed Şâkir, Heysemî'nin büyük bir hataya düştüğünü, Zeyd'in sika olduğunu, Ebû İsrail'in ise sahih hadis ricalinden olmadığını belirtir. Zeyd el-Ammî (Zeyd b. el-Havârî) Herât kadısıdır, Ebû Dâvûd bu zât İçin "Zeyd b. Mürre'dİr" der. Şu'be ve Süfyân es-Sevrî, bu zâttan hadis almıştır. Buharı herhangi bir cerhte bulunmamıştır. Bk.et-Târthu'l-kebîr, IH/I/358; Tirmizî hadislerini sahih saymıştır (Bk. Sünen, Salât, 44, H.no: 212) Ahmed Muhammed Şâkir 11/18, H.no: 4683.hadisin tahricinde "sikadır" der.

Hadis zayıf olmakla birlikte şahîd ve mütâbileri ile hasen 1İ gayrihi seviyesine yükselir. Aynca 302/610.hadise bk.

[348] Trc. 'Ben şahidim ki tek olup ortağı bulunmayan Allah 'tan başka ilâh yoktur ve yine şahidim ki Hz. Muhammed O'nun kulu ve rasûlüdür.

[349] Bennâ, age., 11/52.

[350] Aynca bk.Nesâî, Amelü 7- yevmi ve 'l-leyle, 173

San'ânî, Nesâî'nin rivayet ettiği bu hadis İçin "mevkuf olarak sahih" dediğini nakleder.

[351] (Bk.Tirmizî, Taharet, 41, H.no: 55; Beyhakî, es-Sünenü's-Suğrâ, 1/94, es-Sünenü'l-Kübrâ, 1/78; Heysemî, Mecmeu'z-zevâid (Taberânî'^nin"el-Mûcemu'l-kebîr ile Evsafından nakil), 1/243-244 ).

[352] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/354-355.

[353] Sened:

Sahih: Müsned, IV/161, H.no: 17410; Abd b. Humeyd, Müsned, s.l 18, H.no: 283; İbn Mâce, Taharet, 58, H.no: 462; Ahmed eş-Şeybânî, Âhâd, 1/201, H.no: 258; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis. Hadisin şâhidleri:

a-Hakem b. Süfyân es-Sekafî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 58, H.no: 461; Suyûtî, hadisi Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvûd, İbn Mâce ve Hâkİm'in Müstedrek'ine nisbet ederek sahih olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiıt's-sağîr, H.no: 145; Münâvî de Hakem b. Süfyân'm Hz.Peygamber'den (Sallallahü aleyhi ve sellem) semâmda ihtilâfın bulunduğunu belirterek İbn Abdilber'in: "Bu zâtın abdest konusunda bir hadisi vardır, onun da senedi muzdariptir, o da bu hadistir" dediğini nakleder. Bk. Feyzu'l-Kadîr, V/145-146. Bu rivayet 155/463.hadiste zikredildi.

b-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. îbn Mâce, Taharet, 58, H.no: 463;

c-Câbir'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 58, H.no: 464 (Kays b. Asım sebebiyle zayıftır);

Ayrıca bir sonraki 309/617. hadisin tahricine bk.

[354] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/356.

[355] Sened:

Hasen: Müsned, V/203, H.no: 21668; Haris b.Ebî Üsâme, Müsned (Zevâidü'l-Heysemî), 1/210, H.no: 72; Dârekuînî, 1/111; Heysemî, hadisin senedinde Rişdîn b. Sa'd'm bulunduğunu, bu zâtı Heysem b. Hârice ve bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel'in sika, diğerlerinin zayıf saydığını belirtir. Bk. Mecma', 1/241-242; İbn Hacer, Rişdîn'in zayıf olduğunu söyler ve Ebû Hâtim'in "İbn Lehîa'yı Rişdîn'e tercih ettiği" görüşünü nakleder. İbn Yûnus'un da şöyle de-diğİnİ kaydetmiştir: "Dininde sağlam biri idi. Sonradan gaflete düştü ve ihtilât etti." Bk. Takrib, Trc. no: 1942. Zehebî ise Ebû Zür'a'nın "zayıftır" dediğini naklederek hafızasının kötü olduğunu hatırlatmıştır. Bk.Kâşif, Trc. no: 1575. Tirmizî, hafızasından dolayı âlimlerin bu zatı zayıf saydığını söyler. Bk.Tirmizî, Salât, 17, H.no: 513; Taharet, 40, H.no: 54. (Ahmed Muhammed Şâkir ise Tirmizî'nin bu hadisinin haşiyesinde zayıflığının tartışılabileceğini ifade etmiştir.)

Bennâ hadisin Tirmizî'nin Ebû Hüreyre'den, Abdürrezzak'm İbn Abbas'tan, İbn Mâce'nin de Câbir'den şâhidlerinin bulunduğunu söyler. Bk.Bülûğu'l-emânî, ü/53.

Ayrıca bir önceki 308/616. hadisin tahricine bk.

[356] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/356-357.

[357] Sened:

Sahih: Müsned, V/225, H.no: 21857; Sika müdellis İbn İshâk tahdis siğası ile naklettiğinden dolayı îıadis makbuldür. Ebû Dâvûd, Taharet, 25, H.no: 48; Dârimu Vudû', 3, H.no: 664; İbn Huzeyme, 1/71, H.no: 138; Ahmed eş-Şeybânî, Âhâd, IV/244, H.no: 2247; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/43; Hâkim, 1/258, H.no: 556 (Hâkim: "Müslim'in şartma/râvisine göre sahihtir" demiş, Zehebî de bunu onaylamıştır); Makdisî, Muhtara, IX/265-266, H.no: 227-228; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, VTI/49; Misvak ile ilgili hadisler için bk. 166/474, 172/4S0.hadisler.

[358] Abdullah'a İbnü'l-Gasîl denirdi, zira babası Hanzale melekler tarafından yıkandı. (Bk. İbn Abdilber, İsîîâb, III/892). Bu zât için bk. 11 l/419.hadisin dipnotu.

[359] Yâni abdest bozul madiği nda diğer vaktin namazı kılmabilir görüşü.

[360] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/358.

[361] Sened:

Sahih: Müsned, 111/132, H.no: 12286; Benzer rivayet için bk. III/26O, H.no: 13669; III/154, H.no: 12503; ÜI/133, H.no: 12305; m/194, H.no: 12951; Buhârî, Vudû', 54; Müslim, Taharet, 86; Ebû Dâvûd, Taharet, 112, H.no: 171; Tirmizî, Taharet, 44, H.no: 58 (hasen-garib); NesâÛ Taharet, 101, H.no: 131; İbn Mâce, Taharet, 72, H.no: 509; Dârimi, Vudû', 46, H.no: 726; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/42; Suyûti, hadisin sahih olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no: 6979;

Hadisin şâhidleri:

a-Câbir'den (Radıyallahü anh) mevkûfen şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 72, H.no: 511 (Bûsırî, senedindeki Fadl b. Mübeşşir sebebiyle zayıf saydı. Bk.Misbâhu 'z-zücâce, 1/73);

b-Sa'd'dan (Radıyallahü anh) mevkûfen şahidi için bk. Dârimi, Vudû', 3, H.no: 663; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/33, H.no: 286;

c-Seleme'den (Radıyallahü anh) mevkûfen şahidi için bk. İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/33, H.no: 287.

[362] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/359.

[363] Sened:

Sahih: Miİsned, V/350, H.no: 22862; Benzer rivayet için bk. V/351, H.no: 22869; V/358, H.no: 22925; Metni için bk. Müslim, Taharet, 86; Ebû Dâvûd, Taharet, 65, H.no: 172; Tirmizî, Taharet, 45, H.no: 61 (hasen-sahih); Nesâî, Taharet, 101, H.no: 133; es-Sünenü'l-kiibrâ, 1/93, H.no: 134; İbn Mâce, Taharet, 72, H.no: 510; Dârimi, Vudû', 3, H.no: 665; Tayâlisl s.108, H.no: 805; İbn Ebî Şeybe, Mustınnef, 1/34, H.no: 298; Ebû Avâne, 1/200, H.no: 646; İbn Huzeyme, 1/9, H.no: 12; İbnü'l-Cârûd, H.no: 1; Tahâvi, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/41; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, İV/221, H.no: 4032; Beyhakî, es-Siinenü'l-kübrâ. T/162; Aynca 328/636 ve 331/639.h;ıdislere bk.

[364] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/359-360.

[365] Sened:

Hasen: Müsned, VI/95, H.no: 24524; Ebû Dâvûd, Taharet,, H.no: 42; İbn Mâce, Taharet, 20, H.no: 327 (Bûsırî, Ahmed b. Hatibe!'in Müsned'inde İbn Ebî Müleyke'nin Hz.Âişe'den naklettiğine değinir. BkMİsbâhu'z-Zâcâce, 1/53); İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/56, H.no: 592; İshâk b. Râhûye, Müsned, III/667, H.no: 1262; Ebû Ya'lâ, VIII/262, H.no: 4850 (İbn Ebî Müleyke'nin babasından naklettiği kayıtlıdır); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/113;

Ebû Ya'kûb Abdullah b. Yahya (et-Tev'em) ed-Dabbî zayıftır. Bk.İbn Hacer, Takrib, Trc. no: 3698; İbn Maîn zayıf saymış, İbn Hıbbân kuvvetlendirmiştir. Bk.Sikât, VII/57; Zehebî, Kâşif, Trc. no: 3050; İbn Ebî Müleyke'nin annesi ise müphemdir, meçhuldür. Heysemî, senedindeki râvilerden İbn Ebî Müleyke ve annesi hakkında cerh ta'dîl açısından bilgi veren birini tanımadığını belirtir. Bk. Mecma', 1/241; Suyûtî, hadisin hasen olduğunu belirtir. Bk.el-Cûmiu's-sağîr, H.no: 7836; Münâvî ise Nevevî'nin Hulâsa'da bu hadisi zayıf bahsinde zikrettiğini, Ebû Davud'un Şerhinde Abdullah b. Yahya et-Tev'em sebebiyle zayıf olduğunu, fakat Trâkî'nin Muhtar'da hasen olduğunu söylediğini nakleder. Bk.Feyzu'l-Kadîr, V/545; Hüseynî, el-Beyân ve't-ta'nf, 11/188.

[366] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/360.

[367] Sened:

Zayif: Müsned, VT/189, H.no: 25437; Câbir el-Cu'fî (v. 128/746) sebebiyle zayıftır. Şu"be ve Süfyâıı sika, ekseriyet zayıf saydı. Bk.Mecma', 1/241. Bir başka (63/260.) hadiste de Câbİr b. Yezid el-Cu'fî'nin zayıf olduğunu açıklar. Bk. Mecma', 1/173. Zehebî, Câbir b. Yezîd el-Cu'fî hakkında Şîa âlimlerinin ileri gelenlerinden biri olduğunu, sadece Şu'be'nİn sika saydığını, hadis hafızlarının buzâtı terk ettiklerini söyler ve Ebû Davud'un: "Bu râvînin benim kitabımda sehv hadisinden başka hadisi yoktur (Ebû Dâvûd, Salât, 195, H.no: 1036 -Miinzirî de bu zâtın hadisleri İle deli! getirilemeyeceğini belirtir.-)" dediğini nakleder. Bk.Kâşif, Trc. no: 739. Fakat Ebû Dâvûd, Diyet bahsinde (H.no: 4580) mütâbaat olarak da olsa bu râvinin hadisine yer vermiştir. Tİrmizî, Câbir el-Cu'fî hakkında "Âlimler hadisini zayıf saydılar. Yahya b. Saîd ve Abdurrahman b. Mehdi bu râviyi terk ettiler. Hocam Câmd Vckî'İn şöyle dediğini nakleder: "Şayet Câbir el-Cu'fî olmasaydı, Kûfeliler hadissiz kalırlardı..." Bk.Sünen, Salât, 38, 152, H.no: 206, 364; İbn Sa'd da çok zayıf biri olduğunu söyler. İSkJabakât, VI/240; Ahmed b. Hanbe! İse Câbir b. Yezîd el-Cu'fî'nin birçok hadisini nakletmiştir. (Bu râvî için bk. 150/458.hadis).

[368] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/361.

[369] Sened:

Hasen: Müsned, 11/258-259, H.no: 7504; Nesâî, es-Simenü'l-kübrâ, ü/197, H.no: 3039; Hcysemi, senedindeki râvilerinden Muhammed b. Amr b. Alkame'nin sika olduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/221; MüntekaH-ahbâf'da: "Ahmed b. Hanbel sahih bir isnadla nakletti" der. Şevkânî ise Nesâî, İbn Huzeyme, muallak olarak Buhârî bu hadisin bir benzerini naklettiler. İbn Hıbbân da Salıih'inde Hz.Âişe'den rivayet etti" der. Bk.Neylü'l-evtâr, 1/228; Bennâ, age., 11/56. Münzirî isnadının hasen olduğunu söyler. Bk.Terğîb, 1/98, H.no: 313; Ayrıca benzer rivayet İçin 171/479.hadisin tahricine bk.

[370] İbn Hazm, Muhatta, 1/75-76; Mevsılî, İhtiyar, 1/7; İb Kudâme, Muğnî, 1/132.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/361.

[371] Sened:

Hasen: Müsned, V/364, H.no: 22983; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/41, H.no: 393; Beyhakî, es- Sünenü'l-kübrâ, IV/322, H.no: 8382: Beyhakî'nin bu rivayetinden hadisi rivayet eden sahâbînin Hz.Peygamber'e (Satlallahü aleyhi ve sellem) hizmet edenlerden biri olduğu anlaşılıyor. Heysemî, isnadının hasen olduğunu belirtir. Bk. Mecma', ü/21; Bennâ hadisin senedinde zikredilen EbûHâSid'in isminin Muhacir b. Mahled olduğunu, bu râviyi İbn Hıbbân'm sika, Ebû Hâtim'in leyyin, İbn Maîn'in ise sâlih olarak değerlendirdiğini ifade eder. Bk.Bülûğıı 'l-emânî, Ü756.

Sahabenin de mescidde abdest aldığı görülmüştür. Örnek olarak bk. Atıyye'den: "İbn Ömer mescidin dışında bevlettikten sonra mescidde abdest aldı" dediği nakledilir. Bk.İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/41, H.no: 387.

[372] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/362.

[373] Sened:

Sahih: Müsned, VI/85, H.no: 24436; İkinci rivayet: VI/121, H.no: 24783; Buhâii, Gusl, 25-26; Müslim, Hayz, 23; Ebû Dâvûd, Taharet, 87-88, H.no: 222, 224; İbn Mâce, Taharet, 99, H.no: 584; Dârimi, Vudû', 36, H.no: 2084; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 1/62, H.no: 658-659; Dârekutnî, 1/125; Ebû Nuaym, Müstahrec, 1/360, H.no: 696; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/200, 202; Benzer bir rivayet için bk. 478/786.hadis (Mâlik, Taharet, 110; Buharı, Gusl, 286, 288; Müslim, Hayz, 305; Ebû Dâvûd, Taharet, 87, H.no: 222; Nesâı, es-Sünenü'l-kübrâ, V/331, H.no: 9045; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis.)

Hadisin şâhidleri:

a-Hz. Ömer'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.474/782; Tirmizî, Taharet, 88, H.no: 120 (Tirmizî, bu konuda Ammâr, Âişe, Câbir, Ebû Saîd ve Ümmü Seleme'den rivayetlerin bulunduğunu, Hz.ömer'İn rivayetinin ise bu konunun en sahih rivayeti olduğunu belirtir);

b-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhiimâ) şahidi için bk.475/783; İbn Mâce, Taharet, 99, H.no; 585;

c-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.476/784; Heysemî isnadının hasen olduğunu söyler. Bk.Mecma', 1/274.

d-Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk.477/785.hadis; İbnMâce, Taharet, 99, H.no: 586;

Bennâ hadisin senedinin ceyyid olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/57.

[374] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/362-363.

[375] sened:

Sahih: Müsned, IV/292-293, H.no: 18495; Benzer rivayet için bk. IV/301-302', H.no: 18586; IV/300, H.no: 18561; IV/299, H.no: 18558; IV/296, H.no: 18524; IV/293, H.no: 18496; IV/290, H.no: 18469; IV/285, H.no: 18424; Müslim, Zikir, 56-57; Ebû Dâvûd, Edeb, 98, H.no: 5046; Tirmizî, Deavât, 16, H.no: 3394; İbn Mâce, Duâ, 15, H.no: 3876; Dârimi, İs-ti'zân, 51, H.no: 2686; Bu hadis "ezkâr" (dualar ve zikirler) bölümünde 131/4860.hadiste tekrar edilecektir.

Yalağa girince okunacak duaya bir örnek de Ebıı Hüreyre'dcn nakledilmiştir: Miisned, 11/432, H.no: 9555-9556; 11/295. H.no: 7925; Dârhni, îsti'zân, 51, H.no: 2687. Bu ve diğer dualar için bk, l27/4856.h'adis vd,

[376] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/363-364.

[377] Konuyla ilgili kaynaklar, yerlerinde tafsilatlı olarak zikredildi. (Ayrıca bk. Şîrâzî. Mühezzeb, 1/21; Kâsânî, Bedâiu's-sanâi', 1/19,24.35; İbn Rüşd, Bklâyetü'l miictchid, 1/6-7, 9 10, 12; İbn Kudâme, Mıığnî, 1/78. 90-91, 102, 113, 126).

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 2/364-365.

[378] Çoraba ve mestlere mesh konusundaki hadisler el-Müsned tercemesinin İÜ. Cildinde geçecektir. Ancak abdest konusu ile alâkalı olduğu için tabloya alındı.

[379] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/30.

[380] Sened:

Sahih: Müsned, IV/239, H.no:18009; Benzer rivâyeiler için bk. IV/239, H.no:18007; 1V/239-240, H.no: 18011; IV/240, H.no:18013, 18015-18016; IV/241, H.no:18018; İbnü'l-Mübârek, 387, H.no:1096; Tayâlisî, s.160, H.no:l 165; Şafiî, 17; Ümm, 1/34-35; Abdürrezzâk, Musannef, 1/205, H.no:795; İbn Ebî Şeybe, 1/162, H.no:1867; V/284, H.no:26112; EbÛ Davûd, İlim, 1, H.no:3641; Tirmizî, Taharet, 71, H.no:96 (hasen-sahih); Deavât, 98, H.no:3536, (hasen-sahih); Nesât, Taharet, 113, H.no:I58; İbn Mâce, Mukaddime, 17, H.no:226 (Bûsirî, son döneminde ihtilât eden Âsim b. Ebi'n-Necûd - Behdeie- haricinde diğer râvîlerin sika olduğunu ifade eder); Taharet, 62, H.no:478; Dârimi, Mukaddime, 32, H.no:369; Humeydî, 11/389, H.no:881; Saîd b. Mansûr, Sünen, V/119, H.no:940; Dârekutnî, 1/191, H.no:15, Makdisî, Muhtara, VIII/32-34, H.no:23-26; VIII/36, H.no:29; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, VIII/55-60, H.no:7349-7365. Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/114.

Heysemî, Taberâni'nin rivayetinde zayıf sayılan Abdulkerİm b. Ebu'l-Mehârik'in bulunduğunu belirtir. Bk.Mecma', 1/123. Âsim b. Behdeie -İbn Ebi'n-Necûd- hakkında İbn Hacer: "Sadûktur, ancak bazen hata yapar. Kırâaüa delildir. Buhârî ve Müslim'in râvîleri arasında bir başka rüvî İle destekli olarak yerini alır." (Bk. Takrîb, Trc.no:3054) Zehebî ise, "Sika sayılır. Ancak Dârekutnî, hafızasında biraz problemin bulunduğunu söyler" der (Bk. Kâşif, Trc.no:2496).

Ayrıca 14/211 ve 337/645. had ise bk.

[381] Bilâkis abdest alıp üzerine mesh etmeyi emretti. Bk. 'Mest üzerine mesh' konusu.

[382] Hadisin Müsned'dekî bir başka rivayeti şöyledir:

Bk. Müsnel, IV/240, H.no:18013; (Zir b. Hubeyş'in Safvân b. Assâl el-Murâdî'den benzer rivayeti için bk. 14/211.hadis).

[383] Bu rivayet şöyledir:

Bk. Müsned, III/222, H.no:13249.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/30-32.

[384] Sened:

Sahih: Müsned, 1/86, H.no:655; £60 Dâvfirf, Taharet, 81, H.no:205; Salât, 187, H.no:1005 (Ebû Davud'un her iki yerdeki metni şu şekildedir: Tiruıizî, Radâ', 12, H.no:1164:

(Tirmizî, Ali b. Talk'tan rivayet edilen bu hadis için "hasen" hükmü vermiş ve bu konuda Hz. Ömer, Huzeyme b. Sabit, İbn Abbas ve Ebû Htireyre'den (Radıyaüahü arihiim) rivayetlerin bulunduğunu belirtmiştir. Ayrıca hocası Buhârî'den şunları nakleder: "Ali b. Talk'ın Hz. Peygamber'den bu bir tek hadisten başka rivayetinin bulunduğunu bilmiyorum ve yine Talk b. AH es-Sühaymî'nin hadislerinden biri olduğunu da bilmiyorum. Zannedersem Vekî' bu zâtı Allah Rasûlü'nün bir başka ashabından biri olduğunu gördü ve bu hadisi nakletti"); H.no:1165:

(Ali'den nakledilen hadis: Tinîiizî bu zâtın Ali b. Talk olduğunu söyler); H.no:1166 (Hasen); Dârimt, VudÛ', 114, H.no:1141;/ûn flı&Mn, V/514-515, H.no:4199, 4201; Beyhakî, eS'Sünenü'l-kübrâ, V/324-325, H.no:9023-9026;

Ahmed b. Hanbel ve Beylıakî'nin 9023.hadisinin senedinde Vekî'-Abdülmelik b. Müslim el-Hanefî - babası (Müslim b. Sellâm) - Ali silsilesi bulunmaktadır. Ebû Dâvûd, Dârinıî, Tirmizî, İbn Hıbbân ve Beylıakî'nin 9024-9026. had islerin in senedinde ise: "...îsâ b. Hıttân - Müslim b. Sellâm - Ali b. Talk" vardır. İbrahim el-Huseynî hem Hz.Ali ve hem de Ali b, Talk'tan rivayetine dikkat çeker. Bk.d-Beyân ve't-ta'nf, 1/74.

Heysemî de hadisin Hz.Ali'den gelen rivayetine yer vererek sünenlerde Ali b. Talk el-Hanefî'den nakledildiğini, asıl Hz.Ali rivayetinin Abdullah b. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'e yaptığı ziyâde olduğunu, ayrıca bu hadisin râvilerinin de sika olduklarını belirtir. Bk. Mecma', 1/243; IV/299. Heysemî'nin bahsettiği ziyâde şu hadistir:

Müsned, 1/138, H.no:1164; Taberânî, el-Mu'cemü'l-evsat, 11/274, H.no:1965; Dârekutnî, //e/, IH/189; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/220, H.no:993; Heysemî hadisin senedinde yer alan Husayn hakkında Yahya b. Maîn'in "Onu tanımıyorum" dediğini nakleder. Bk. Mecma', 1/243 (Bu rivayet Namaz bahsinin 801/1671.hadisi olarak zikredilecektir).

Ali b. Talk b. Münzir (veya Talk b. Ali b. Münzir) el-Hanefî'nin (Radıyattahü anh) Ahmed b. Hanbel yirmi, Tirmizî altı, Ebû Dâvud altı, Nesâî üç, İbn Mâce ve Dârimî bir rivayetini nakleder. Bu şahabının biyografisi için bk.İbnü'1-Esîr, Üsdü'l-ğâbe, IV/117-118, Trc.no:3790;

Mecdüddin b. Teymiye ihtiyatla hadisin hem Hz. Ali'den, hem de Ali b. Talk'tan rivayet edildiğini gösteren iki hadis verir (Bk.Müntekâ, H.no:3648, 3650). Ahmed Muhammed Şâkir, Ali b. Talk'a nisbet edenlerin hatalı olduğunu iieri sürmektedir. Fakat senedlerin ifade ettiği görüntü hadisin Ali b. Talk'tan nakledildiğini belgeliyor.

Hadisin son bölümünün:

a-Huzeyme b. Sâbİt'ten (Radıyalkıhü anh) şahidi için bk. Müsned, V/2I3, H.no:21747, 21751-21752, 21755; V/214, H.no:21762; V/215, H.no:21771; Dârimî, Vudû', Nikâh, 30, H.no:2219.

b-İbn Abbas'tan (Radıyallahü anlmma) şahidi:

Bk. Tirmizî, Radâ', 12, H.no:1165 (Hasen-garib)

c-Ebû Hüreyre'den (Radıyailahü anh) şahidi için bk. Müsned, 11/479, H.no: 10158.

[385] Bu cümle tasğîr (küçültme) sigası iledir ve tam tercemesi; 'yelcik çıkarsa'dır. Ancak Türkçeye, 'yellenirse' şeklinde terceme edildi.

[386] Bu mana için bk. Müsned tr. H.no: 427/735 ve ilgili dipnot.

[387] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/32-33.

[388] Sened:

Hasen: Müsned, III/426, H.no:15445; İbn Mâce, Taharet, 74, H.no:516 (İbn Mâce'de sahâbinin ismi es-Sâib b. Yezid olarak zikredilmiştir. Bûsırî, Muhammed b. Amr b. Ata'nın talebelerinden Muhammed b. Abdullah b. Mâlik'in Sünen'deki mütâbii Abdülaziz b. Ubeydullah'ın zayıf olduğunu belirtir. 'BkMisbâhu'z-Zücâce, 1/74); Haris b. Ebî Üsâme, Müsned, 1/221; Taberânî, et-Mu'cemü'l-kebîr,WWl40,R.no\6622;Mü.medü'ş-Şâmiyyîn, 11/286, H.no:1354;

Heysemî de hadisin Taberânî tarafından rivayet edildiğini, (İbn Mâce'nin senedinde tenkid edilen) Abdülaziz b. Ubeydullah'ın zayıf olduğunu, kendisini sika sayan birini görmediğini belirtir Bk. Mecma', 1/242. Fakat Taberânî'nin bu rivayetinde ise sahâbinin ismi es-Sâib b. Hallâd'dır.

Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis.

Hadisin râvisi es-Sâib b. Habbâb'dır. İbn Mâce ve Taberâni'de verilen isimler doğru değildir. İbnü'1-Esîr, es-Sâib b. Habbâb'dan sadece bu hadisin nakledildiğini söyler. Bk.Osdü'1-ğâbe, U/390, Trc.no:1907

Ebû Hüreyre'den (Radıyaiiahu anh) şahidi için bk. 351/659 ve 359/667.hadisler.

Abdullah b. Zeyd'den (Radıyaiiahu anh) şahidi için bk.359/667.hadis.

Hadis şâhid ve mütâbii ile hasen seviyesindedir.

[389] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/33-34.

[390] Sened:

Sahih: Müsned, 11/410, H.no:9283; Benzer rivayetler için bk. 11/471, H.no:10049; 11/435, H.no:9580; Tirmizî, Taharet, 56, H.no:74 (Hasen-Sahih); İbn Mâce, Taharet, 74, H.no:515; Beyhakî, es-Sünenü't-kübrâ, 1/117, 220.

Ebû Hüreyre'nin (Radıyaiiahu anh) sözü (mevkuf) olarak nakledilen muallak rivayet için bk. Buharı, Vudû', 34;

Abdullah b. Zeyd'den (Radıyaiiahu anh) şahidi için bk.359/667.hadİs.

Sûib b. Habbâb'dan (Radıyallalıü anh) şahidi için bk. 350/658.hadis.

Ayrıca 3 56/664. had İse bk.

[391] Tuvalete gitmekten kasıt, küçük veya büyük tuvalet İhtiyacını gidermektir.

[392] Şîrâzî, Mühezzeb, JJ22; Merğınânî, Hidâye, 1/14; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/24; İbn Kudâme, Muğnî, 1/160/162; Meydânı, lübâb, 1/36.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/34-35.

[393] Sened:

Sahih: Müsned, 11/308, H.no:8064; Mükerrer için bk. 11/318, H.no:8206; Benzer bir rivayet ise şöyledir:

Müsned, 11/415, H.no:9344; Şu rivayet İse daha kapsamlıdır:

Müsned, 11/289-290, H.no:7879 (Bu rivayet 37/907. hadiste zikredilecektir. Vehb b. Münebbih'cen duyan râvînin müphem oluşu sebebiyle hadisin isnadı zayıftır. Fakat hadisin şâhid ve mü tabileri vardır. Bunlarla sahih li gayrihi seviyesine yükselir); Hemmâm, Sahîfe, H.no:113; Buharı, Vudû', 2, 34, 135; Müslim, Taharet, 225; Ebû Dûvûd, Taharet, 31, H.no:60 (Hocası Alımed b. Hanbel'den naklettiği hadislerden biridir); Tirmizî, Taharet, 56, H.no:76 (Gaıib-Hasen-Sahİh).

Bu rivayetin Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radtyallahü anlı) şahidi için 38/908.hadise bk. Bu hadis de burada zikredilebilirdi.

Ayrıca 37/907.hadise bk.

[394] İbn Rilşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/5.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/35-36.

[395] sened:

Sahih: Müsned, VI/272, H.no:26217; Taberânî, eUMu'cemü'l-evsat, 11/575, H.no:1986.

Heysemî, hadisin Bezzâr ve Taberânî tarafından da nakledildiğini, Ahmed b. Hanbel'in râvilerinin sahih hadis ricali olduklarını, fakat senedinde Muhammed b. İshak'ın bulunduğunu, bununla birlikte bu zatın da tahdis sigası ile naklettiğini belirtir. Bk. Mecma', 1/243.

[396] ya da Rasûlullah'ın mevlâsı Ebû Râfi'in eşi.

[397] Lafız manası, "..ona ne sebeple/hangi gerekçeyle..." şeklindedir.

[398] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/36-37.

[399] Mezi: Cinsel yakınlaşma/oynaşma sebebiyle gelen sıvı,

Vedi: İdrardan sonra gelen biraz koyu akıntı,

Meni: Cinsel birleşme sırasında şehvetle çıkan sıvı,

İstihâze: Hayız ya da nifas kanı dışındaki özür/hastalık kanıdır.

[400] Sened:

Sahih: Müsned, 1/87, H.no:662; 'Mâlik, Taharet, 53; Buhâri, îli'm, 51; Gusl, 13; Vudû\ 34; Müslim, Hayz, 17-19; Ebû Dâvûd, Taharet, 82, H.no:206-207; Tirmizî. Taharet, 83, H.no:114 (hasen-sahih); Nesâî, Taharet, 112, H.no:)52-157; 130, H.no:193-194; Gusl, 28, H.no:435-438; İbn Mâce, Taharet, 70, H.no:504;

Ayrıca 81-84/389-394.hadislere bk.

82/390.hadis: (Müsned, î/107, H.no:847; (İkinci rivayet): 1/125, H.no:1028; (Üçüncü rivayet (Z.)): 1/111, H.no:891; Benzer rivayetler için bk. 1/125, H.no:1029; 1/121, H.no:977; 1/111-112, H.no:893 (Z.); 1/109, H.no:868 (tf> ^ J- (ıülı j j-^î tiüJ) ziyadesiyle; 1/108,

H.no:856; 1/103, H.no:811 (Z.) ziyadesiyle; 1/109-110, H.no:869.

[401] Mikdad b. Esved ya da Ammar b. Yasir aracılığıyla, bk. Müsned Trc. no:81/389, 84/392.

[402] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/37.

[403] Sened:

Sahih: Mümed, VI/42, H.no:24027; Mükerrer için bk. VI/262, H.no:26133; Benzer rivayetler için bk. VI/137, H.no:24940; VI/204, H.no:25557: VI/194. H.no:25498; VI/187, H.no:25421; VI/128-I29, H.no:24853; VI/82, H.no:24404; Mâlik, Taharet, 104; Buharı, Vudû', 63; Hayz, 8, 19, 24, 28; Müslim, Hayz, 62; Ebû Dâvüd, Taharet, 107-109, 115, H.no:280, 282, 286, 304; Tirmizî, Taharet. 93, H.no:125 (Hasen-Sahih); Nesât, Taharet, 120, H.no:21I-212; Hayz, , H.ııo:358-359, 363, 366-367; İbn Mâce, Taharet, 115, H.no:620-624; Dârimî, Vudû', 86, H.no:774,779; İbn Sa'd, Tabakât, VIII/178.

Hadisin değerlendirmesi için bk. Zeylaî, Nasbu'r-râye, 1/106; İbn Hacer, et-Telhîsu'l-habîr, 62;

Benzer bir rivayet için bk. 44/848.hadis

Ayrıca 37/841 .hadiste tekrar edilecektir.

[404] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/37-38.

[405] Sened:

Sahîh: Milsned, U/414, H.no:9326; Müslim, Hayz, 99; £6ö Dâvûrf, Taharet, 67, H.no:177; Tirmîzî, Taharet, 56, H.no:74-75 (Hasen-Sahih); İbn Mâce, Taharet, 74, H.no:515; Dârimî, Vudû', 47, H.no:727; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/117, 220;

Hadisin şâlıidleıi:

a-Ebû Hüreyre'den (RadıyallahU anlı) benzer rivayetler için bk. 351/659.hadis.

b-Abdullah b. Zeyd'den (RadıyallahU anlı) şahidi için bk. Buhârî, Vudû', 4, 34; Müslim, Hayz, 98; İbn Mâce, Taharet, 74, H.no;513 (359/667.hadis)

c-Ebû Said el-Hudrî'den (Radtyallahü anh) şahidi için bk. İbn Mâce, Taharet, 74, H.no:514(358/666.hadis);

d-Sâib b. Habbâb'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. 350/658.hadis.

[406] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/38.

[407] Sened:

Sahih: Müsned, 11/330, H.no:8351; Benzer rivayet için bk. 11/330, H.no:8352 (Bu hadiste sened aynı olmasına rağmen lafız 320/119O.hadİste zikredilecektir).

Heysemî, Ahmed b. Hanbel tarafından rivayet edilen hadisin senedindeki râvilerin sahili hadis ricali olduklarını, hadisin özetinin Ebû Davud'un Sünen'inde bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/242.

Ayrıca bk. 320/119O.hadis.

[408] Bir rivayette, mesciddeyken.

[409] İbnü'1-Esir, Nihaye, 1/14; Ayrıca Arapçada; fiili hayvanı sürmek ya da durdurmak için kullanılır ve bu durumda ona; bes! bes! ya da bis! bis! denir. (Bk. Razİ, age., 52)

[410] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/39.

[411] Sened:

Hasen: Müsned, IH/96, H.no:11852; Diğer rivayet için bk. 111/96, H.no:11851; İbn Mâce, Tahâı-et, 74, H.no:514; Heysemî, Ebû Ya'lâ tarafından rivayet edilen hadisin senedindeki Ali b. Zeyd ile ihticacta İhtilaf edildiğini, hadisin özelinin İbn Mâce'nİn Sünen'inde bulunduğunu belirtir. Ahmed b. Hanbel tarafından rivayet edildiğine değinmez. Bk. Mecma', 1/242. Heysemî, bir başka hadisin senedinde Ali b. Zeyd'in zayıf olduğunu, kendisiyle delil getirilip getirilmeyeceğinde ihtilafın varlığını ifade eder. Bk. age., 1/128; Bûsiri de aynı şeyleri söyler. Bk. Misbâhu'z-zücâce, IV/228. Buhârî bu zat hakkında herhangi bir değerlendirme yapmamıştır. Bk.et-Tâıihu'l-kebîr, VI/275, Trc.no:2389; İbn Hacer, "zayıftır" derken (Bk.Takrîb, Trc.no:4734); Zehebî: "Hadis hafızlarından biridir; fakat sebt/hafızası kuvvetli değildir" der ve Dârekutnî'nin şu görüşünü nakleder: "O, benim nazarımda leyyin/zayıf olarak kalacaktır." Bk.Kâsif, Trc.no:3916. İmam Müslim, bu râviyi (Sâbil el-Bünâni İle birlikte) mütâbaat açısından eserine almıştır. Bk.Sahih, Cihâd, 100; Tirmizî ise: "Saduktur; fakat bir başkasının mevkuf yaptığı haberleri merfû yapar" diyerek sadece zaptını tenkid etmiştir. İşte bu sebeble bazı âlimler, bu râvînin hadislerini hasen olarak telakki etmişlerdir. Fakat Tirmizî, bu râvînin de yer aldığı hadislere "hasen-sahih" hükmü de verir. Bk.Sünen, Taharet, 80, H.no:109 (Ahmed Muhammed Şâkir, sika olduğunu; hakkında tenkidde bulunanların ise delilsiz hareket ettiklerini İfade eder); Cuma, 39, H.no:545.

Ayrıca 3 8/908.had iste tekrar edilecektir.

Müsned'de rivayet edilen bir başka hadis ise şöyledir:

Müsneil, III/12, H.no:11024 (Bu hadis Namaz bölümünde 883/I753.hadis olarak zikredilecektir); Müslim, Mesâcid, 88; Ebû Dâvûd, Salâl, 191-192, H.no:1024, 1026, 1029; Tinnizî, Salât, 174, H.no:396 (Hasen-Sahih); Nesât, Sehv, 24, H.no: 1236-1237; İbn Mâce, İkâme, 129, 132, H.no:l204, 1210; Dârimî, Salât, , H.no:1495; Dârekutnî, 1/374; Hâkim, Müstedrek, 1/227, H.no;464-466 (Hâkim, Buhârî ve Müslim'in şartına/râvisine uygun olduğunu söyler. Zehebî de aynı görüştedir).

Ali b. Zeyd için 29/180.hadisin tahririne bk.

[412] Lafız olarak namazını bırakmaz, manasindadır. Ancak bı cümleler her ne kadar haberî de olsa inşa anlamında olduğu için talep manasında namazı bırakmasın, şeklinde terceme edildi.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/39-40.

[413] Sened:

Sahih: Müsned, IV/40, H.no;16402; Benzer bir rivayet için bk. IV/39, H.no:16394; Buhârî, Vudû', 4,34; Müslim, Hayz, 98; Nesât, Taharet, 115, H.no: 160; İbn Mâce, Taharet, 74, H.no:513.

Abbâd b. Temİm'in amcası, Abdullah b. Zeyd b. Asım'dır (Radıyallahii anh).

Hadisin şâhidleri:

a-Ebû Said el-Hudrî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. 358/666.hadis;

b-Sâib b. Habbâb'dan (Radıyallahü anh) şahidi için bk. 35 0/65 8.1ı adi s.

c-Ebû Hureyre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. 351/659 ve 3 56/664. had isler.

Heysemî'nİn, senedindeki râvilerinin sahih hadis ricali olduklarını belirttiği, Taberânî ve Bezzâr'ın İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhüma) rivayet ettikleri hadisi de şâhİd olarak gösterebiliriz. Taberânî'nin İbn Mes'ud'dan (Radıyallahü anh) rivayet etliği hadisin ise senedinde sika-müdellis olan Haccâc b. Erlât'ın bulunduğunu söyler. Bk. Mecına', 1/242. Taberânî'nin İbn Mes'ud'dan (Radıyallahü anh) rivayet ettiği bir diğer hadisin ise râvilerinin sika olduğunu belirtir:

Bk. Mecma \ 1/242-243.

[414] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/40-41.

[415] İbn Nüceym, el-Eşbâh ve'n-nazâir, 62.

[416] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/41.

[417] Sened:

Sahih: Müsned, İ/244, H.no:2195; Benzer rivayetler için bk. 1/221, H.no:1926; 1/366, H.no:3466; Buhârİ, Mevâkît, 24; Müslim, Mesâcid, 225; Nesât, Mevâkît, 20, H.no:529-532; Dârimî, Salât, 9, H.no:1218;

İbn Abbas'tan (Radıyallahü anhüma) nakledilen bir başka rivayet ise şöyledir:

Heysemî, hadisin Taberânî'nin Kebir'inde nakledildiğini, râvilerin sika olduklarını belirtir. Bir başka rivayet için de; 'Taberânî'nin Kebir'inde nakledildiğini, senedinde zayıf olan Muhammed b. Küreyb'in bulunduğunu ifade eder."Bk.Mecma',I/313.

İbn Abbas'ın burada zikredilen rivayeti namaz bahsinde 157/1027.hadiste diğer rivayetleri ile birlikte tekrar edilecektir. Bu bölümde sadece Enes b. Mâlik'ten (Radıyallahü anh) şahidi verilmiştir. Bk.361-362/669-670.hadisler.

Ayrıca 150-159/1020-1029.hadislerde de diğer şâhidleri zikredilecektir:

a-Hz. Âişe'den (Radıyallahü anlıâ) şahidi için bk. Buhârî, Mevâkît, 24; Müslim, Mesâcid, 218; Dârimî, Salât, 19, H.no:1216-1217; (158-159/1028-1029.hadisler)

b-İbn Ömer'den (Radıyallahü anhüma) şahidi için bk. Buharı, Mevâkît, 24, 40; Müslim, Mesâcid, 221; Ebû Dâvûd, Taharet, 79, H.no:199; Salât, 7, H.no:420; (151-152/1021-1022.hadisler)

c-Nu'man b. Beşîr'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Salât, 7, H.no:419;

d-Muâz b. Cebel'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Salât, 7, H.no:421; (156/1026.hadİs)

e-Ebû Saîd el-Hudrî'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Ebû Dâvûd, Salât, 7, H.no:422;(154/1024.hadis)

f-Enes'ten (Radıyallahü anh) şahidi için bk. Buhârî, Mevâkît, 25, 40; (361-362/669-67O.hadisler)

g-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. 150/1020.hadİs

h-Câbİr b. Abdullah'tan (Radıyallahü anh) şahidi için bk.41/911

ı-Ebû Bekre'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. 15 5/1025.hadi s

i-îbn Mes'ûd'dan (Radıyallahü anh): BkMüsned, 1/396.

[418] Aynı rivayetin Abdullah b. Ömer'den (Radıyallahü anhüma) gelen şahidinde, sahabenin durduğu yer 'mescid' olarak açıklanmaktadır. Bundan, sahabenin mescidde oturarak cemâatle namaz kılmayı beklerken uyukladığını ve bunun da abdestî bozmadığını anlıyoruz. (Bk. Buhârt, Mevâkît, 24; Müslim, Mesâcid, 221, 225)

[419] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/41-42.

[420] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/43.

[421] Sened:

Sahih: Müsned, III/160, H.no: 12570; Benzer rivayetler için bk. III/I01, H.no:11926; III/182, H.no:12816; 111/113, H.no:12067; III/205, H.no:13067; III/182, H.no:12815; HI/129-130, H.no:12254; III/199, H.no: 12994; IH/268, H.no:13766; Buhârî, Mevâkît, 25, 40; Ezan, 27-28, 36, 156; Müslim, Hayz, 123-126; Ebû Dâvûd, Salât, Taharet, 79, H.no:200-201; Salât, 45, H.no:542, 544; Tirmizî, Cum'a, 21, H.no:518 (Hasen-Salıilı).

Benzer bir rivayet 1483/2353.hadİste zikredilecektir.

Ayrıca bir sonraki 362/67O.hadise de bk.

[422] Râvilerden Affan; ya da yatsı namazı geciktirildi' diye nakletti.

[423] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/43.

[424] Sened:

Sahih: Müsned, IIT/277, H.no:13876; M«s/wn, Hayz, 123-126; £&« Dâvâd, Taharet, 79, H.no:200-20i; 77mn'zf, Taharet, 57, H.no;78 (Hasen-Sahih);Bir önceki 361/669 ve 1483/2353.!ıadislere bk.

[425] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/43-44.

[426] Sened:

Hasen: Müsned, I/Ill, H.no:892; Heysemî, Hz. Ali'nin sürriyyesinin (Sürriyye -odalık-: Efendisi için özel bir odada kalan cariyeye verilen isimdir) mechûl olması ve İbn Ebî Leylâ'nın hafızasının zayıflığı sebebiyle hadisin zayıf olduğuna hükmetmiştir. Bk. Mecma', 1/314. Ahmed Muhammed Şâkir ise hasen hükmü verir.

İbn Ebî Leylâ: Abdurrahman b. Ebî Leylâ el-Ensârî (v.83/702) meşhur sika bir râvİdir. Kûfe'nin âlimidir. Babası Ebû Leylâ, Hz. Ömer ve Muâz'dan rivayetleri vardır. Buhârî'de 38, Müslim'de 32 rivayeti bulunmaktadır. Bk.Zehebî, Kâşif, Trc.no:3300; İbn Hacer: "Sika biridir. Ancak Hz.Ömer'den hadis işitip işitmediği hususunda ihtilâf vardır" der. Takrîb, Trc.no:3993; Bu râvi daha Önce geçen hadislerin metinlerinde de yer almştı. Örnek olarak bk.61/369 ve 47/244.hadis.

Bu zatın oğullan da İbn Ebî Leylâ olarak biliniyor. Meselâ bu hadisin senedinde zikredilen Küfe kadısı Muhammed b. Abdurrahman b. Ebî Leylâ (v.148/765) hakkında Tirmizî: "Babasından hiçbir hadis işitmemiştir. Onun babasından rivayetleri mutlaka bir aracı vâsıtası yi ad ir" der. Bk.77/"mızf, Salâl, 28, H.no:I94; Meselâ kardeşi îsâ b. Abdurrahman vasıtasıyla hadis almıştır. Bk.Tirmizî, Edeb, 3, H.no:274l; Tirmizî diyor ki: "Biz onu hafızası sebebiyle zayıf sayıyoruz. Ahmed b. Hanbel'in bu zatla delil getirilemeyeceğini söylediğini Hocam Ahmed b. el-Hasan nakletti." Bk. el-Ilelü's-sağtr, 745-746 (Sünen'in sonunda) Tinnizî, Cum'a, 76, H.no:609 (garîb); Heysemî, Muhammed b. Abdurrahman b. Ebî Leylâ'nın hafızasının kuvvetli olmadığını, ancak Ebû Hâtim'in sika saydığını ifade etti. Bk. Mecma', 1/218. Zehebî, Ahmed b. Hanbel'in bu râvi hakkında; "Hafızası kötüdür", Ebû Hâtim'in ise: "Sadûk makamındadır" dediklerini nakleder. Bk. Kâşif, Trc.no:5000; Şu'be: "İbn Ebî Leylâ'nın bana naklettiği hadisler makbuldür" der. Bk.Buhârî, ei-Târîhu'l-kebîr, I/I/162.

Diğer oğlu îsâ b.Abdurrahman b.Ebî Leylâ'dır. Bu zâtın, babasından naklettiği bir rivayet için bk.73/381 .hadis.

Buhârî'deki bir rivayette Ebû Berze: "Hz. Peygamber (Sallallahü aleyhi ve sellem) yatsıdan önce uykuyu, yatsıdan sonra sohbet/oturup konuşmayı hoş karşılamazdı" demiştir. Bk. Buharı, Mevâkît, 23; İbn Hacer bu iki hadisin aralarının uzlaştırılması hakkında şunları dile getirir. "Tirmizî: "İlim ehlinin birçoğu yatsıdan önce uyumayı mekruh saydı. Bazıları da özellikle Ramazan gecelerinde bu uykuya ruhsat verdiler. Ruhsat verenler şu kaydı koydular: "Kendine uyandıracak biri bulunmalı veya bir kimsenin uyku âdeti vaktin tamamını kapsamamalı." İbn Hacer bu şartlı ruhsatı uygun bularak yasağın İlletinin, vaktin çıkma endişesi olduğunu belirtmiştir. Tahâvî de bir başka açıdan hâdiseyi değerlendirir: Yatsı vakti henüz girmemişse uykuya ruhsat vardır. Yatsı vakti girmişse uyku mekruhtur. Bk.Fethu'1-Bârî, U/62.

[427] Râvİlerden Yalıya b. Sâîd; 'yatsı namazından önce uyuklardım' şeklinde nakleder.

[428] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/44-45.

[429] Sened:

Sahih: Müsned, V234, H.no:2084; Buhârf, İlim, 41; Vudû', 5, 36; Ezan, 57-58, 77, 79, 161; Müslim, Müsâfirûn, 181-194; Ebû Dâvûd, Taharet, 79, H.no:202; Tatavvu', 26, H.no:1357. Ayrıca yine İbn Abbas'tan (Radıyallalıii tvıhüma) nakledilen 366-367/674-675.hadislere bk.

[430] Hadisler birbirini açıklamaktadır: Bu rivayetteki lafzı 367/675 nolu hadiste ve Tinnizi, Taharet, 57. No: 77'de ise şeklinde geçmektedir ve hepsi horlamak manasındadır.

[431] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/45.

[432] Sened:

Sahih: Müsned, VI/135, H.no:249I7; İbn Mâce, Taharet, 62, H.no:474; İbn Mes'ûd'dan (Radıyallalıii anh) şahidi için bk. ibn Mâce, Taharet, 62, H.no:475;

Bennâ, hadisin isnadının ceyyid olduğunu söyterMülûğu'l-emânî, 11/80.

[433] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/45.

[434] Sened:

Sahih: Müsned, 1/220, H.no:1912; İkinci rivayet: 1/220, H.no:1911; Benzer rivayetler için bk. 1/244-245, H.no:2196; 1/242, H.no:2164; 1/215. H.no:1843; 1/284, H.no:2567; 1/234, H.no:2083; 1/285-286, H.no:2572; 1/287, H.no:2602; 1/257, H.no:2325-2326; 1/252, H.no:2276; 1/369, H.no:3490; 1/330, H.no:3061; 1/341, H.no:3169-3170, 3175; 1/343, H.no:3194; 1/370, H.no:35Ö2; 1/371, H,no:3514; 1/373, H.no:3541; Rivayetlerin birinde bu uykunun yan tarafına yatarak olduğu nakledilir: "ı^-kii }\1 'S jCj. J,\ jî" Müslim, Müsâfirûn, 186; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/121-122;

Ayrıca 364/672 ve 367/675.hadislere bk.

Namaz bahsinde 1020/1890.hadis olarak da tekrar edilecektir.

İkinci rivayet (Allah Rasûlü'nün (Sallallahü aleyhi ve sellem) gözlerinin uyuduğu,fakat kalbinin uyumadığı) ile ilgili hadisler: Müslim'in İbn Abbas'tan (Radıyallahii anhüma) rivayetinde "Gözlerin uyuyup kalbin uyumaması Hz. Peygamber'e has bir özellik olduğu vurgulanmaktadır:

Müslim, Müsâfırûn, 186;

Hz.Âişe'den (Radıyallahii anhâ) şahidi için bk.

Mâlik, Salâtü'1-leyl, 9; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI/36, 73, 104; İbn Ebî Şeybe, 1/123, H.no:1401; Bulıârî, Teheccüd, 16; Terâvîh, 1; Menâkıb, 24; Müslim, Müsâfirûn, 125; Tirmizî, Salât, 208, H.no:439; Ebû Dâvûd, Tatavvıf, 26, H.no:1341; Taharet, 79, H.no:202; NesâU Kıyâmü'1-leyl, 36, H.no:1695.

İbn Mes'ûd'dan (Radıyallahii caî\\) gelen rivayetle ise Mekke'de İbn Mes'ûd ve Allah Rasûlü'nün (SalUıllahü aleyhi ve sellem) birlikte oldukları bir gecede meleklerin ikrân olarak zikrediliyor Edeb, 76, H.no:2861 (Hasen-sahih). Meleklerin hazır bulunduğu geceki bu rivayet Câbir'den (Radıyallaha anh) de nakledilir. Bk.Buhâri, İ'tisâm, 2.

İbn Abbas'tan nakledilen rivayette Yahudilerin dört (bir rivayette beş) soru ile Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve sellem) smamalarındaki sorulardan biri de bu özelliği idi.

MUsned, 1/278, H.no:2514; 1/274, H.no:2483 (Bu rivayetin tamamı, Kur'ân'm Faziletleri bölümünde 165/7080 ve Peygamber Efendimiz başlığı altında 204/9613.hadislerde zikredilecektir. Hadisin bir parçası için bk. 432/740.hadİs).

Enes b. Mâlİk'ten (Radıyallahü aıüı) rivayet edilen hadiste İsrâ gecesi Hz. Peygamber Mescİd-i Haram'da uyurken üç kişinin gelişinden bahsedilir. Bu rivayette bahsedilen özelliğin sadece Allah Rasûlü'ne hâs olmadığı, diğer peygamberlere de verilen bir özellik olduğu İfade edilmektedir:

Buhârî, Menâkıb, 24.

Bu özelliğin Deccâl'e de âit olduğunu belirten hadisler için bk. Müsned, V/40, H.no:20297; V/49, H.no:20382; V/51-52, H.no:20399; Tirmizî, Fiten, 63, H.no:2248 (Ebû Bekre'den, "hasen").

[435] (Râvi sözlerine devamla şöyle dedi;)

[436] Yani sol tarafına namaza duran İbn Abbas'ın.

[437] Bilâl Habeşî.

[438] Lafız olarak; konuşurduk, şelindedir.

Beyhaki'nİn rivayetinde bu konuşmanın metni de verilmiştir: Vudû', 5; Ezan, 161; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/122.

[439] Bir önceki dipnota bk.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/45-47.

[440] sened:

Sahih: Müsned, 1/244, H.no:2194; Buhârî, İlim, 41; Abd b. Humeyd, Müsııed, 209, H.no:616; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrû, 1/121-122;

Bennâ Nevevî'nin hadisi sahih saydığını söyler. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/81. Müsned'deki şu uzun rivayet de bu hadisi desteklemektedir:

Müsned, 1/369, H.no:3490. Ayrıca 364/672.hadise bk.

[441] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/48.

[442] Sened:

Hasen: Müsned, 1/256, H.no:23i5 (Ahmed b. Haııbel'in oğlu Abdullah, babasının hocası Abdullah b. Muhammed'den kendisinin de bu hadisi işittiğini söyler); Ebû Dûvûâ, Taharet, 79, H.no:202 (Ebû Dâvûd hadisin değerlendirmesinde şunları söyler:

kısmı münkerdir. Yezîd ed-Dâlânî'nin bu rivayetini hocam Ahmed b. Hanbel'e sordum. O da bu zatı zayıflıkta ileri noktada gördüğü için beni bu hadise karşı uyardı ve şunları söyledi:

"(Ahmed b. Hanbel) bu hadise aldırış etmemesine rağmen Yezid ed-Dâlânî'yi Katâde'nin talebeleri arasında gösteren sebeb nedir?"; Ebû Davud'un metni:

Tirmizt, Taharet, 57, H.no:77 (Tirmizî herhangi bir hüküm vermez. Ancak Hz.Aişe, İbn Mes'ûd ve Ebû Hüreyre'den şâhidlerinin bulunduğunu söyler); İbn Ebî Şeybe, 1/122-123, H.no:1397; Ebû Ya'lâ, IV/477, H.no:2610; TaberÛnî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XII/157, H.no: 12748; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ'MMV.

Senedde yer alan râvilerden Ebû Hâlid Yezid b. Abdurrahman ed-Dâlânî el-Esedî sika biridir. Nesâi ve İbn Mâce bir, Dârimî iki, Ebû Dâvud on, Tirmizî beş (ki hadisleri için "hasen-sahih" hükmü verir. Örnek olark bk.Sünen, H.no:2419, 3611), Ahmed b. Hanbel ise yedi hadisini rivayet eder. Zehebî, Ebû Hâtİm'in "sika" (bk.el-Cerhu ve 't-ta 'di!, Trc.no: 1167), İbn Adiy'İn "hadisinde leyyini i k/zayıflık var" (bk.el-Kâmil, Trc.no:2732) dediklerini nakleder. İbn Hacer İse "sadûktur, çok hata yapar, tedlis de yapardı" der. Bk.Kâşif, Trc.no:6600; Takrîb, Trc.no:8072; Iclî Sikât'ında zikreder. Bk.Sikât, Trc.no:2133; Fakat Katâde'den hadis işitmediği iddia edilmektedir. Şu'be'nin belirttiğine göre Kalâde b. Diâme b- Katâde (v.117/735) de Ebu'l-Âliye Rufey' b. Mihrân er-Riyâhî'den (v.90/709) (Tirmizî'nin nakline göre) üç rivayetin dışında hadis işitmedi. Bu hadisler: Hz. Ömer hadisi ki 187/1057.hadiste zikredilecektir; İbn

Abbas hadisi ki 59/9236 ve 107/9516. hadiste zikredilecektir; Hz. Ali hadisi. Bk.Tirmizî, Salât, 20, H.no: 183. Ebû Dâvûd bu sayıya yine Şu'be'den yaptığı bir nakle göre bir ilâvede bulunmuştur: Bk.

Ebû Dâvûd, Taharet, 79, H.no:202. Beyhakî bu sayıya iki hadis daha ilâve eder: Kerb/sıkıntı esnasında okunan dua hadisi ile İsrâ gecesinde Mûsâ ve diğer peygamberlerle ilgili mülakat hadisi ki 51/9337 ve 108/9517..hadiste zikredilecektir.

Buradaki hadis ise bu altı hadisten biri değildir. Dolayısıya senedi munkatıdır.

Azîmâbâdî, hadisin münker sayılan "Onun yatar vaziyetteki uykusu abdesti bozar" bölümü: "Hz.Âişe'nin "Gözlerim uyur ama kalbim uyumaz", İbn Abbas veya İkrime'nin "Hz.Peygamber korunuyordu" hadislerine muhaliftir" dolayısıyla münker olması ile birlikte hadisin son kısmı üzerinde ittifak edilen sahih hadislere mana açısından da zıttır" der ve Münzirî'den şu nakillerde bulunur: Dârekutnî: "Yezid, Katâde'den bu rivayetinde tek kaldı ki bu sahih değildir"; İbn Hıbbân: "Yezid çok hata yapan biri idi, sika râvilere muhalefet eder, öylekİ bu ilme yeni başlayan biri bile sika râvilere uygun nakilde bulunsa dahi rivayetinin illetli olduğunu, kalb yaptığını (sened veya metinleri birbirine karıştırdığı, kelimelerin yerini değiştirdiği) ve kendisi ile delil getirilmeyeceğini rahatlıkla fark edebilir. Peki mu'dal rivayetle rivayette tek kalırsa durumu nasıl olur?", Ebû Ahmed el-Kerâbîsî: "Hadislerinin bir kısmına mutabaat yapılmaz", Ebû Hatim er-Râzî: "Sadûk, sika biridir", Ahmed b. Hanbel, Yalıya b. Maîn ve Nesâî: "Bu râvide bir beis yoktur", derler. Beyhakî: "Hadis hafızlarının hepsi bu hadisi ed-Dâlânî'den dolayı münker saydılar ve Ahmed b. Hanbel ve Buhârî gibi âlimler bu zâtın Katâde'den hadis işitmediğini İfade ettiler" der. Dâlânî'nin sağlam biri olduğunu var sayarsak, isnadında inkıta, ızdırâb ve sikalara muhalefet bulunmaktadır. Avnü'l-Ma'bûd, 1/237-239

İbnü'l-Mülakkin hadis âlimlerinin bu hadise zayıf hükmü verdiğini söyler. Bk. Hulâsatü'l-Bedri'l-münîr, \I5?>, H.no:157; Ahmed Muhammed Şâkir, Tirmizî'nin Sünen'ine yaptığı haşiyede, Azîmâbâdî'nin Münzirî'den yaptığı nakillere de yer vererek sahih olan rivayetin İbn Abbas1 m (Meymûne annemizin evindeki gece namazını anlattığı) nakli olduğunu söyler. Bk.Sünm, Taharet, 57, H.no:77; İmam Mâlik Hz.Ömer'in şu sözünü nakleder: Bk. Muvatta',

Taharet, 10; BkAbdürrezzâk, 1/129, H.no:482; îbn Ebî Şeybe, 1/123-124, H.no:1404, 1423; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/119; İbn Ebî Şeybe ve Tirmizî de Enes'ten şu rivayeti

nakleder:Bk. An ££f Şeybe, 1/123, H.no:1398; Tirmizî, Taharet, 57, H.no:77 (hasen-sahih); İmam Şâfı de İbn Ömer'den şu nakillerde bulunur: Bk. Şafiî, Müsned,

228; Abdürrezzak'ın İbn Abbas'tan nakli şöyledir: BkAbdürrezzâk, 1/129, H.no:479; Ebû Hüreyre'den nakli: " Bk.Airezzât, 1/129, H.no:480; Ebû Yusuf ise ibrahim en-Nehâî'nİn şu sözünü nakletmiştİr:Bk.Ebû Yusuf, Kitâbü'l-Âsâr, 12, H.no:52; Beyhakî de İbn Abbas'ın sözünü naklederek bu konuda Zeyd b. Sabit, Ebû Ümâme ve Ebû Hüreyre'den de

nakillerin bulunduğunu ifade eder. Bk. İbn Ebî Şeybe, 1/123, H.no:1399; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/120; Hz.Âişe'den: Bk. îbn

Ebî Şeybe, 1/123, H.no:1409; Ebû Hüreyre'den: Bk. /fcrc EbîŞeybe, 1/124, H.no:1416; Abdullah b. Amr'dan:

Heysemî, Taberâni'nin Evsat'ında, Ebû Ümâme'den gelen rivayeti ise Kebir'inde naklettiğini söyler: Bk.Mecma',

1/247-248.

Bennâ, İbnü't-Türkmânî Alâüddîn b. Ali el-Mardînî'nin (v.745/1347) el-Cevheratü'n-nakî fı'r-reddi ale'l-Beyhdkî (Beyhakî'nin es-Sünenü'l-kübrâ'sı ile) isimli eserinde ed-Dâlânî'nin Katâde'den hadis İşittiğini söylediğini belirtir. Aynı şekilde İbn Cerir et-Taberi de bu hadisi delil gösterek sahih saydığını zikreder. Bu rivayet şâhidleri İle desteklenmektedir. Heysemî, hadisin Ahmed b. Hanbel ve Ebû Ya'lâ tarafından nakledildiğini ve râvilerinin ise sika olduklarını söyler (Bennâ'nın Mecmau'z-zevâid'den verdiği bilgiyi bu eserde özellikle konu ile ilgili bölümde bulamadık) Zehebî, Muğnî'sinde Dâlânî için "hadisi hasendir" ifadesini kullanır. Yukarıda şâhidlerini zikrettiğimiz hadislerin bir kısmına da değinerek bu hadisin kendisiyle delil getirilmeye müsait olduğunu söyler. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/82.

[443] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/48-50.

[444] Sened:

Hasen: Müsned, l/l 11, H.no:887; Ebû Dâvûd, Taharet, 79, H.no:203; İbn Mâce, Taharet, 62, H.no:477; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/121.

Bakıyye b. Velid el-Hımsî sika müdellistir. Burada tahdis sigası ile naklettiğini görüyoruz. Suyûtî, Hz. Ali'den nakledilen hadisin zayıf, Muâvİye'den nakledilen hadisin ise sahih olduğuna hükmeder. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no:5749-5750; Münâvî İse, Suyûti'nin Hz.Ali'den nakledilen hadise sahih dediğini, fakat bunun böyle olmadığını söyleyerek şunları ekler: Abdülhak: "Hz.Ali'nin rivayet ettiği hadis muttasıl değildir", İbnü'l-Kattân: "Bakıyye ve Vadîn zayıftır", Bâcî: "Hadis münkerdir" derler. İbn Hacer: "Ebû Zür'a ve Ebû Hatim Hz. Ali ile tâbîî arasındaki inkıta/kopukluk sebebiyle illetli gösterdiler" der. Zehebî de: "Vadîn leyyindİr. İbn Âiz, Hz.Ali'ye yetişmedi" der. Bk.Feyzu'l-kadîr, IV/522-523. Muâviye'nin rivayetinde de Suyûtî hata etmiştir. Hadis zayıftır. Çünkü Ebûbekİr b. Ebî Meryem zayıf biridir. İbn Abdilber, hem Hz.Ali'nin hem de Muâviye'nin rivayet ettiği hadisi zayıf sayarak bu hadislerle delil getirilemeyeceğini söyler. Moğultay da Hz. Ali'nin hadisini daha sağlam bulur. İbn Hacer ve Zehebî Muâviye'nin rivayet ettiği hadisi çok zayıf bulurlar. Bk.Fe;yz«7-kadîr, IV/523.

Muâviye b. Ebû Süfyan'm rivayeti için bk.370/678.hadis.

Azîmâbâdî, Münzirî'den naklen der ki: "Senedinde Vadîn b. Ata ve Bakıyye b. el-Velîd bulunmaktadır ve her ikisi hakkında tenkidler yapılmıştır. " Cüzcânî de Vadîn'in "vâhî" olduğunu söyler. Azîmâbâdî, kendi kanaatini şu şekilde yansıtır: Her İki râviyi de sika sayanlar vardır. Ebû Zür'a, Yahya b. Maîn, Ahmed b. Hanbel sika sayanlardan birkaçıdır. îbn Adiy, Vadîn hakkında "Hadisinde bir beis görmüyorum" derken, Bakıyye için "Saduktur, çok tedlis yapar" der. Bk. Avnü'l-Ma'bûd, 1/239. Bennâ ise hadisin hasen olduğunu ifade eder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 11/83.

[445] Meşhur rivayetle şeklindedir. Ancak yukardaki rivayette kalb olma ihtimali vardır ve bu farklılık Arapçada normal karşılanmıştır. Türkçede, güneş ısı ve ışık kaynağıdır ya da ısı ve ışık kaynağı güneştir, şeklinde kullanım buna örnektir. Bennâ tertibinde başka bir Müsned nüshasını esas almış olacak ki şeklinde zikretmiştir.

[446] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/50-51.

[447] sened:

Sahih: Müsned, IV/96-97, H.no: 16822; Tayâiisî, s.58, H.no:207; Dârimî, Vudû', 48, H.no:728;

Heysemî, senedinde ihtilâli sebebiyle zayıf kabul ettiği Ebû Bekif b. Ebî Meryem'in bulunduğunu belirtir. Bk. Mecma', 1/247.

[448] Lafız olarak İki göz manasmdadır, ancak Türkçe'de gözler şeklinde kullanıldığı için yukarıdaki şekilde terceme edildi.

[449] Bu rivayeti Abdullah, babası Ahmed b. Hanbel'in kitabında kendi el yazısından vicâde/bulma yolu İle nakletti. Bu sebeple (Ht.) kısaltması ile bu duruma İşaret edildi.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/51.

[450] Salih b. Ahmed b. Hanbel, Mesûil, 1/178; Şîrâzî, age., 1/23; Merğınânî, age., 1/15; İbn Rüşd, age, 1/26; Nevevî, Mecmu', 11/14; İbn Kudâme, age., 1/160,165.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/52.

[451] Sened:

Sahih: Müsned, V/194, H.no:21585; IbnEblŞeybe, 1/150, H.no:1723; Tahâvî, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/73; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, V/243, H.no:5221-5222; Bezzâr, IX/219, H.no:3762. Heysemî, bu hadisin râvîlerinin sahih hadis ricali olduklarını, fakat İbn İshak'ın müdellis olduğunu, ancak "haddesenî" lafzı ile naklettiğini belirtir. Bk.Mecma', 1/244-245; Dolayısıyla tedlisİn hiçbir Önemi kalmamış, hadis ise sahih olmuş olur.

Hz.Âişe'den (Radıyallahü anltâ) şahidi için bk. İshâk b. Râhûye, Müsned, M/990, H.no:1716.

[452] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/52.

[453] Sened:

Sahih: Müsned, U/223, H.no:7076; İbnü'l-Cârûd, s.18, H.no:19; Dârekutnî, 1/146; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, I/I33, H.no:626. Heysemî, senedindeki Bakıyye b. Velid'in müdeilis olduğunu ve an'ane yaptığını ifade eder. Bk. Mecma\ 1/245. Fakat hadis şâhidleri ile kuvvet kazanır. Ayrıca Dârekutnî ve Beyhakî'nin rivayetinde ise talıdis sigası ile nakletmiştir. Bk. Dârekutnî, 1/146; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/132-133;

İbn Hacer râvilerinin sika olduğunu fakat Amr b. Şuayb'de ihtilâf edildiğini belirtmiştir. Bk.ed-Dirâyefi tahrîri ehâdîsi'l-Hidâye, 1/41.

Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. el-As es-Selımî hakkında Yahya b. Main şöyle der: "Amr b. Şuayb'in babası kanalıyla dedesi Abdullah b. Amr b. el-Âs'tan nakleliği hadisler bir kitap gibidir, dedesi ve babası kanalı ile naklederse zayıftır. Saîd b. el-Müseyyib, Süleyman b. Yesâr veya Urve kanalı ile naklederse sikadır." Bk. Zehebî, el-Müntekâjî serdi'l-künâ, 1/57.

Buhârî İse bu râvinin tercüme-i hâlinde Alımed b. Hanbel, Ali b. Abdullah, Humeydî ve îshak b. İbrahim'in Amr b. Şuayb'in babası ve dedesi kanalı ile naklettiği rivayetleri delil olarak aldıklarını nakleder. Bk.et-Târihu'l-kebîr, VI/342, Trc.no:2578.

[454] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/52-53.

[455] Sened:

Hasen: Müsned, 11/333, H.no:8385; Tahâvî, Şerha meâni'l-âsâr, II1A; Dârekutnî, 1/146; Deylemî, III/616, H.no:5926; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/133-134, H.no:631.

Yahya b. Yezid b. Abdülmelik en-Nevfelî'de bir beis olmamasına karşın, babası Yezİd b. Abdülmelik en-Nevfelî'nin zayıflığını ekseri âlimler ifade ettiler. Heysemî de bu kanaatini belirttikten sonra Yahya b. Maîn'in bir rivayete göre bu zatı sika saydığım, hadisin Bezzâr ve (Evsat ve Sağîr'de) Taberânî tarafından nakledildiğini söyler. Bk. Meana', 1/245.

Beyhakî rivayeti verdikten sonra sika râviler tarafından nakledildiğini Yezîd hakkında eleştirilerin bulunduğunu beyân eder ve bu râvî hakkında Ahmed b. Hanbel'in şu sözünü aktarır: "^ L <, ^ i*aii j*l y ^-i" (Medîne âlimlerinden bir şeyhtir. Kendisinde bir beis yoktur).

Beyhakî Ebû Hüreyre'den mevkuf olarak da nakleder. Bk.Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/130, 133-134. Yezid b. Abdülmelik en-Nevfelî'den İbn Mâce bir, Ahmed b. Hanbel ise üç rivayet nakleder. İbn Mâce'nin rivayeti için Bûsırî: "Her ne kadar İbn Sa'd sika saysa da Ahmed, Yalıya b. Maîn ve Halef zayıf saymışlardır" der. BkJbn Mâce, Cenâiz, 58, H.no:1607. Hâkim'in Müstedrek'inde Nâfi' b. Ebû Nuaym kanalı ile mutâbaatı vardır. BkMüstedrek, 1/233, H.no:479 (Hâkim, sahih olduğunu söyler. Zehebi de bunu onaylar).

Hz.Aişe'den (Radıyalkıhü anhâ) şahidi için bk. Bk. Müstedrek, 1/234, H.no:480-481 (Zehebî Telhîs'te "sahihtir" der).

[456] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/53-54.

[457] Sened:

Sahih: Müsned, VI/407, H.no:27170; İkinci rivayet: VI/407, H.no:27170 (vicâde yoluyla nakledilen rivayet); Üçüncü rivayet: VI/406, H.no:27168; Dördüncü rivayet: VI/406, H.no:27I69; Mâlik, Taharet, 58; Şafiî, Ümm, 1/15; Ebû Dâvûd, Taharet, 69, H.no:181; Tirmizî, Taharet, 61, H.no:82-84 (Tirmizî hadis hakkında "hasen-sahih" hükmünü verdikten sonra şunları söyler: "Ümmü Habîbe, Ebû Eyyûb, Ebû Hüreyre, Ervâ bt. Üneys, Aişe, Câbir, Zeyd b. Hâlid ve Abdullah b. Amr'dan (RadıyaUahü anhiim) da nakiller vardır. Hocam Buhârî, bu konuda en sahih rivayetin Büsre'nin nakli olduğunu belirtti"); Nesâî, Taharet, 118, H.no: 163-164; Gusl, 30, H.no:442-445; îbn Mâce, Taharet, 63, H.no:479 (İbn Mâce, Büsre hadisinden sonra sırasıyla Câbir, ÜmmU Habîbe ve Ebû Eyyûb rivayetlerini verir. Bûsirî ise bu hadislerin her birinin zayıflık gerekçesini açıklar. Bk. İbn Mâce, Taharet, 63, H.no:480-482); Dârimî, Vudû', 50, H.no:730-731; Dârekutnî, I/146-I47; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, V/243, H.no:5221; XXIV/193-194, H.no:4S6, 489; Hâkim, Müstedrek, 1/229-233, H.no:472-479 (Hadisin İbn Ömer, Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid el-Cühenî, Sa'd b. Ebû Vakkâs, Câbir b. Abdullah, Ümmü Habîbe ve Ümmü Seleme gibi şâhidlerine de işaret ederek sahih olduğunu söyler); îbn Hıbbân, III/398,400, H.no: 1114, 1117; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/129430.

İbn Hacer, Dârekutnî'nİn Büsre hadisi için on tarik naklettiğini belirtir. Bk.Dirâye, 1/38; Telhis, 1/122-123; Hadis için bk. Ahmed b. Hanbel, llel, 11/579, H.no:3743-3744; Zeylaî, Nasbü'r-râye, 1/54-55.

Hz. Âişe'den (RadıyaUahü anhâ) şahidi için bk. Hâkim, Müstedrek, 1/234, H.no:480-481 (Zehebî Telhîs'te "sahihtir" der);

Ebû Hüreyre'den (RadıyaUahü anlı) şahidi için bk. Hâkim, Müstedrek, 1/233, H.no:479 (Zehebî sahih olduğunu söylemiştir. Zehebi de bunu onaylar);

Tirmizî'ye ek olarak, abdestin gerekliğini belirten rivayetler, İbn Ömer, Sa'd b. Ebî Vakkâs ve Ümmü Seleme'den de nakledilir. Bk. Hâkim, Müstedrek, 1/233, H.no:479.

Talk b. Ali'den nakledilen rivayet için bir sonraki 375/683. hadise bk. Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/134; Heysemî, Mecma', 1/245.

San'ânî İbn Hazm'dan naklen abdestin gerekliliğini belirten rivayetleri nakleden sahabenin sayının 17 olduğunu söyler. Bk.Sübülü's-selâın, 1/140.

Heysemî Büsre bt. Safvân kanalı ile rivayet edilen hadisleri verir. Bir kısmının zayıf, bir kısmının da sahih olduğunu gerekçeleri ile belirtir. Bk.Mecma', 1/245.

Büsre bt. Safvân b. Nevfel el-Esediyye el-Kuraşiyye, Muâviye b. Muğîre b. Ebi'l-Âs'ın eşidir. Bİr diğer görüşe göre, Safvân b. Ümeyye'nin kızıdır. Emevîdir. Abdülmelik b. Mervân'ın anneannesidİr. İlk Müslüinanlardandır, ayrıca Bey'atü'n-nisâ/Kadınlar Biatı'nda bulunan hanımlardan biridir. Varaka b. Nevfel Büsre'nin amcasıdır. Safvân b. Nevfel'in nesli Büsre kanalı ile türemiştir. Hz.Hatİce annemizin yakınlarından biridir. Hâkim, Müstedrek, 1/233, H.no:479; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/130.

[458] Yani vicüde yoluyla.

[459] İlk iki rivayette müzâkere Urve ile Mervân arasında, üçüncü de babası Zübeyr ile Mervân arasında ve dördüncüde her ikisi varken Urve'den nakledildi.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/54-56.

[460] Sened:

Sahih: Müsned, IV/22, H.no:16238; İkinci rivayet: IV/23, H.no:16244; Üçüncü rivayet: IV/23, H.no:I6247; E&û Dâvûd, Taharet, 70, H.no:182; Tirmizî, Taharet, 62, H.no:85 ("Hasen-Sahih" hükmü veren Tirmizî, hadisin Ebû Ümâme'den de nakledildiğini, Eyyûb b. Utbe ve Muhammed b. Câbir hakkında tenkidin bulunduğunu, fakat Mülâzinı b. Amr'ın Abdullah b. Bedr'den gelen tarikinin daha sahih olduğunu söyler); Nesâî, Taharet, 119, H.no:165; İbn Mâce, Taharet, 64, H.no:483 (İbn Mâce bir sonraki hadisinde Tirmizî'nİn işaret ettiği Ebû Ümâme hadisini de nakleder. Fakat Bûsırî senedinde yer alan Ca'ier b. Zübeyr'in hadisinin terk edileceği hususunda ittifakın bulunduğunu beliririn H.no:484); Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/134;

İbn Hacer Talk'ın hadisini zikrettikten sonra Ali b. Abdullah (Îbnü'l-Medînî'nin): "Büsre'nin hadisinden daha iyidir" dediğini nakleder. Bk.Bülûğu'l-merâm, H.no:66; San'ânî, Tahâvî'nin: "İsnadı müstakîmdir, muzdarib değildir" dediğini naklederek, Taberânî ve İbn Hazm'ın sahih; Şafiî, Ebû Hatim, Ebû Zür'a, Dârekutnî, Beyhakî ve İbnü'l-Cevzî'nin ise zayıf saydıklarını söyler. Bk.Sübülü's-selâm, 1/138-139;

Hadis, Yemâme kadısı Ebû Yahya Eyyûb b. Ulbe el-Yemâmî sebebiyle zayıf sayılır. Eyyûb b. Utbe el-Yemâmî'nİn (v.160/777) rivayetlerinden birer tanesini Tirmizi ve İbn Mâce, on yedisini Ahmed b. Hanbel nakleder. Zehebî bu râvî hakkında şu bilgilen verir: Buhârî: "Kendisinden hadis alanlar leyyin olarak telakkî ederler"; Ebû Hatim: "Yahya b. Ebî Kesîr'den yazdığı hadisler sahihtir. Fakat o hafızasından hadis nakleder ve hata yapardı" dediler. Bk.Kâşif, Trc.no:521; İbn Hacer ise zayıf olduğunu ifâde eder. Bk. Takrib, Trc.no:619. Bennâ, Fellas'ın "Daha önce sadûk idi, ancak daha sonra hafızası kötüleşti"; İbn Adİy'in "zayıf olmakla birlikte hadisleri yazılır" dediklerini nakleder. Bk.Bülûğu'l-emânî, 1/274-275. Ancak hadis şâhidleri İle kuvvetlenir. Ayrıca üçüncü rivayette müıâbî olarak Kuran b. Temmâm ve Muhammed b. Câbir vardır.

Talk b. Ali'den şu rivayet de nakledilir:

Heysemî, hadisin Kebir'inde Taberânî tarafından nakledildiğini, ve şöyle dediğini nakleder: "Bu hadisi Eyyûb b. Utbe'den sadece Hammâd b. Muhammed nakleder. Diğer hadisi de Hammâd b. Muhammed nakleder. Her iki rivayet de bana göre sahihtir. Talk b. Ali Hz. Peygamber'den yukarıdaki (375/683) hadisi ilk zamanlarda duymuştu. Daha sonra da Büsre, Ümmü Habîbe, Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid vd. sahabenin rivayet ettiği hadislerle paralellik arz eden bu hadisi duymuş olabilir. Buna göre de 'Abdesti gerekli görmeyen rivayet neshedilmiştir' denilebilir." Mecma', 1/245. Zeylaî, bu rivayeti senedindeki Hammad b. Muhammed ve hocası Eyyub'un zayıflığı sebebiyle zayıf sayar. Bk.Nasbü'r-râye, 1/54-55. Beylıakî'ııin rivayeti de bu hadisin Talk b. Ali'nin Medîne'ye İlk geldiği yıllarda olduğuna işaret etmektedir:

Ahmed Muhammed Şâkir bu hadis hakkında Tirmizî şerhinde şunları söyler: Şâfiiler Talk b. Ali rivayetini oğlu Kays sebebiyle zayıf sayarlar. Hâlbuki durum böyle değildir. Kays b. Talk sika biridir. İbn Maîn, Iclî ve İbn Hıbbân sika saymışlardır. İbn Hazm da Muhallâ'da sahih sayar (1/239). Fakat bu hadis mensûhtur. Çünkü Talk b. Ali Medîne'ye H.l.yılda mescidin inşâsı sırasında gelmiştir.

San'ânî: "Neshten daha güzel bir görüş vardır. O da Büsre hadisini sahih sayanların ve bu hadisin sahicilerinin çokluğu, tercih edilmesi gereken bir hadis olduğunu gösterir" der ve netice olarak İmam Mâlİk'in görüşüne yer verir: "Abdest almak vacip değil, mendûptur, yani emr nedb ifade eder." Bk.Sübülü's-selâm, 1/140; Bu görüş en ihtiyatlı yoldur. Allah doğrusunu en iyi bilir.

Talk b. A1İ, bina ustası bir sahâbîdİr. Mescidi genişletme çalışmalarında çok emeği geçmiş "Harcı ona verin, o bunu çok iyi biliyor" diye taltife mazhar olmuş biridir.

[461] Lafız anlamı; birimiz, şeklindedir.

[462] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/56-58.

[463] Mendup; tavsiye edilen, güzel hareket, manalarına gelmektedir.

[464] Î.Şâfıî, Ümm, 1/16; İbn Rüşd, age., 1/28; îbn Kudâme, age., 17170-171; İbn Nüceym; Bahr, 1/45; Nevevî, Mecmu', 1/31.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/58-59.

[465] Sened:

Sahih: Miisned, VI/210, H.no:25642 (Şuayb el-Arnavut'un tahrid h.no:25766); Benzer rivayetler için bk. VI/210, H.no:25643 (İnkıta sebebiyle zayıftır. Çünkü, İbrahim b. Yezid et-Teymî, Hz. Âişe'den hadis işitmedi); VI/62, H.no:24210 (377/685.hadis). Ebû Dâvûd, Taharet, 68, H.no:178 (Ebû Dâvûd "İbrahim et-Teymî Hz.Aişe'den hadis işitmediği için bu hadis mürseldir" der);

Tinnizî, Taharet, 63, H.no:86 (Tirmizî tam altı hocasından Vekî' kanalıyla naklettiği bu hadis hakkında "Bu hadisle Süfyâıı es-Sevrî ve Kûfeliler amel ettiler ve öpmeden dolayı abdestin gerekmediğini belirttiler. İmam Mâlik, Evzaî, Şafiî, Ahmed b. Hanbel ve İshâk ise öpmenin abdest gerektireceği görüşünü benimsediler. Her iki tarafın da görüşünü destekleyen birçok nakil vardır. Bizimkiler (Şâfiîler) Hz.Âİşe'nin bu hadisi ile amel etmezler. Çünkü senedinden dolayı bu hadisi sahih saymazlar" der ve sözlerini şöyle noktalan "Yahya b. Saîd el-Kattân ve Buhârî bu hadisi zayıf saydı. Çünkü Habîb b. Ebû Sabit, Urve'den hadis işitmedi. İbrahim et-Teymî, Hz.Âişe'den hadis İşitmediği için o rivayet de sahih değildir. Kısaca, bu babda Hz.Peygamber'den sahih bir rivayet nakledilmiş değildir");

Nesâî, Taharet, 121, H.no:170 (Nesâî, bu babda, İbrahim et-Teymî'nin mürsel olarak naklettiği bu rivayetinden daha iyi bir naklin bulunmadığını söyler);

İbn Mâce, Taharet, 69, H.no:502 (Muhammed Fuâd Abdülbâki, Ebû Dâvûd ve Nesâî'nin mürsel olarak naklettiklerini, cumhura göre de mürsel rivayetle delil getirme hususunda zararlı olmadığım, bu nakilde ise mevsul olarak nakledildiğini, Dârekutnî'nin de bunu böyle zikrettiğini, Bezzâr'ın hasen isnâdla naklettiğini, İbn Mâce'nin de iki isnâdla naklettiğini, dolayısıyla ittifakla hadisin delil olacağım söyler.)

DârekutnU 1/135-142; Heysem!, Mecma', 1/247.

Ayrıca bir sonraki 377/685.hadise bk.

[466] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/59.

[467] Sened:

Sahih: Müsned, VI/62, H.no:24210 (Bu rivayetin senedinde Haccâc b. Ertâd ile Muhammed b. Abdullah b. Amr b. el-Âs'ın kızı, Anır b. Şuayb'in halası Zeynep es-Sehmiyye vardır). Ebû Dâvûd, Taharet, 68, H.no:178 (Ebû Dâvûd "İbrahim et-Teymî Hz.Aişe'den hadis işitmediği için bu hadis mürseldir" der); Tirmizî, Taharet, 63, H.no:86 (Hasen-Sahih); Nesâî, Taharet, 121, H.no:170 (Nesâî, bu babda, İbrahim el-Teymî'nin mürsel olarak naklettiği bu rivayetinden daha iyi bir naklin bulunmadığını söyler); İbn Mâce, Taharet, 69, H.no:503 (Bûsırî şunları söyler: "Senedinde Haccâc b. Ertâd var, hem müdellis hem de an'ane yapmıştır. Ayrıca meçhul olan Zeyneb es-Sehmiyye var. Dârekutnî bu râvi ile delil getirilemeyeceğini belirtir"); Dârekutnî, 1/135-142; Heysemî, Mecma', 1/247.

Ayrıca bir önceki 376/6 84.hadise bk.

[468] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/60.

[469] Sened:

Sahih: Müsned, VI/148, H.no:25028; Benzer rivâyeller için bk. VI/44, H.no:24051; VI/54-55, H.no:24155; VI/255, H.no:26059; VI/225, H.no:25760; VI/182, H.no:25365; VI/192, H.no:25475; VI/152, H.no:25062; Mâlik, Salâtü'1-leyl, 2; Buhârî, Salât, 22, 104, 108; Müslim, Salât, 272; Ebû Dâvûd, Salât, 111, H.no:710-714; Nesâî, Taharet, 120, H.no:166-168; Kıble, 10, H.no:757; İbn Mâce, İkâme, 40, H.no:956.

Müsned'in farklı rivayetleri;

Müsned, VI/192, H.no:25475;

Müsned, VI/152, H.no:25062;

Müsned, VI/182, H.no:25365.

[470] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/60.

[471] Şafiî, Ümm, 1/12; SehnOn, Müdevvene, 1/13; îbn Rüşd, Bidâyetü'l-müctehid, 1/27-28; Nevevî, Mecmu', 11/30-34; İbn Kudâme, Muğnî, 1/186-191; İbn Nüceym, Bahr, 1/44.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/61.

[472] Sened:

Sahih: Müsned VI/443, H.no:27375; İkinci rivayet: VI/449, H.no:27408; Benzer rivayetler için bk. V/195, H.no:21598; V/277, H.no:22281; Ebû Dâvûd, Savm, 33, H.no:2381; Tirmizî, Taharet, 64, H.no:87 (Tirmizî, Hüseyin el-Mııalüm'in hadisinin ceyyid olduğunu ve bu hususta vârid olan hadislerin içinde en sahihi/sağlamı sayıldığını ifade eder); Dârimî, Savm, 24, H.no:1725; Hâkim, Müstedrek, 1/588-589, H.no:1553-1556 (Hâkim, Buhârî ve Müslim'in şartına/râvisine uygun olarak sahih olduğunu söyler. Zehebî de bunu onaylar); Abdüssamed-in babası Abdülvâris'tir. Velid b. Hişâm ise mesturdur. Hadis metin yönü ile de tenkide maruz kalmıştır: Mensuhtur.

Şevkânî der ki: "Bu hadis Ahmed b. Hanbel, üç sünen sahibi (Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî), İbnü'l-Cârûd, İbn Hıbbân, Dârekutnî, Beyhakî, Taberânî, İbn Mende ve Hâkim tarafından "Rasûlullah (Sallallahii aleyhi ve sellem) kustu ve orucu bozuldu" lafzı ile nakledildi. İbn Mende: "İsnadı sahih ve muttasıldır" dedi. Buhârî ve Müslim'in bu hadisi sahihlerine almamalarının nedeni senedindeki İhtilâftır. Beyhakî de isnadında ihtilâfın bulunduğunu, şayet rivayet sahih ise kasten kusan kimseye hamlolunacağını söyler. Eserinin bir başka yerinde ise senedin muzdarib olduğunu ve bu hadisle delil getirilemeyeceğini İfade eder. Bk.Neylü'I-evtâr, 1/203.

Bu konuda şu rivayet de zikredilir:

İbn Mâce, İkâme, 137, H.no:1221 (Bûsırî senedinde yer alan İamâil b. Ayyâş'ın (v. 181/797) Hicazlılardan rivayetinin zayıf olduğunu söyler); Hemen hemen cerh tadil âlimlerinin hepsi Şamlı âlimlerden rivayetinde sika saymışlardır. Hocası Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc el-Emevî (v.150/767) Mervu'r-rûz'da ikâmet etti. İbn Cüreyc'in babası kanalı ile Allah Rasûlü'nden mürsel olarak naklettiği rivayet sahihtir. Bk. Bennâ, age., 11/92. Eserinin bir başka yerinde hadisi Ebû Dâvûd, Tirmİzî, Nesâî, İbn Hıbbân, Dârekutnî, Taberânî, Hâkim, İbnü'l-Cârûd, İbn Mende ve Beyhakî'ye nisbet eder ve: "İsnadı sahihtir, muttasıldır. Senedindeki ihtilâf sebebiyle Buhârî ve Müslim eserlerine almadılar" der. Bk. age, X/42.

Sevbân b. Bücdüd'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. V/283, H.no:22342; V/276, H.no:22272 (Senedinde yer alan Ebû Şeybe'yi bazıları mechûl saymıştır. Bele b. Abdullah el-Mehrî de meçhuldür) (I I l/3322.hadis).

Fedâle b. Ubeyd el-Ensârî'den (Radıyallahü anlı) şahidi için bk. VI/22, H.no:23848 (110/3321.hadis)

Bu hadis oruçlunun kusması konusunda 108/3319.hadiste tekrar edilecektir.

[473] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/61-62.

[474] Bu konudaki hadisler ve değerlendirmesi için bk. Zeylaî, Nasbur-râye, 1/37-41.

[475] İmam Şafiî, Ümm, 1/14; Sehnûn, age., 1/18; Şîrâzî, age., 1/24; Merğınânî, age. 1/14; İbn Rüşd, age., 1/24-25; Nevevî, Mecmu', 1/7; İbn Kudâme, age., 1/176; Mevsılî, İhtiyar, 1/10.

[476] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/62-63.

[477] Sened:

Sahih: Müsned, V/106, H.no:209İ3; Benzer rivayetler için bk. V/108, H.ııo:20942; V/102-103, H.no:20877; V/100, H.no:20852; V/100-101, H.no:20853; V/98, H.no:20822; V/96-97, H.no:20806; V/93, H.no:20767; V/92, H.no:20759; V/88, H.no:20707; V/86, H.no:20690; V/102, H.no:20871; V/105, H.no:20907; Bu son iki rivayetin lafzı şöyledir:

V/100, H.no:20851 (bu rivayetin metni ise şöyledir:)

Rivayetlerden deve eti yeme sebebiyle abdeslin gerektiğini, davar (koyun/keçi) eti yenildiği zaman da rivayetlerin bir kısmında (20942, 20907, 20871, 20853, 20852, 20806, 20707, 20690) abdestin gerekmediği açıkça İfade edilirken; diğer bir kısmında (20913, 20877, 20851, 20822, 20767, 20759) "dilersen abdest al, dilersen alma" şeklinde tercih hakkını görüyoruz. Namaz lafzının zikredildiği bölümde ise, deve barınaklarında namaz kılmama yacağı, davar (koyun/keçi) ağıllarında ise kıl anabileceği ifade edilmiş, bazı rivayetlerde (20942, 20852) ise "dilersen" kaydı konulmuş; bir kısım rivayette de (20870, 20851) ruhsat verildiği kaydedilmiştir.

Müslim, Hayz, 97; ibn Mâce, Taharet, 67, H.no:495;

Bu hadisin sadece namaz ile İlgili bölümü Ma'bed el-Cühenî'nin oğlu Sebre b. Ma'bed'den de nakledilmiştir. Bk. MUsned, III/404, H.no:15278-15279; III/405, H.no:15284; Hadislerinden biri (bk. Miisned, V/102, H.no:20870) yanlışlıkla Semüra b. Cündüb'ün hadisleri arasında yer almıştır. İbn Mâce, Mesâcid, 12, H.no:770.

Hadisin şâhidleri:

a-Ebû Hüreyre'den (Radtyatlahü anlı) şahidi İçin bk. 395/1265.hadis.

b-Abdullah b. Muğaffel'den (Radıyallahu anh) şâlıidi için bk. 397-398 /1267-1268. hadisler.

c-Abdullah b. Amr'dan (Radıyallahu anhiima) şahidi için bk. 394/1264.hadis.

d-Enes'ten (Radıyallahuanh) şahidi İçin bk. 357/1227.hadis.

e-Berâ b. Âzib'den (Radıyallahu anh) şahidi için bk. 381/689.hadis.

f-Zü'1-Gurre'den (Radıyallahu anh) şahidi için bk. 382/690.hadis.

g-Üseyd b. Hudayr'dan (Radıyallahu anh) şahidi için bk. 383/691.hadis .

[478] Zira Ebû Hüreyre'den gelen bir rivayette; 'Koyunların kaldıkları yerden/ağı! I arından başka yer bulamazsanız...1 şeklinde kayıtlan maktadır.

[479] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/63-64.

[480] Sened:

Sahih: Müsııed, IV/288^ H.no: 1*8447; Benzer rivayet için bk. IV/303-304, H.no: 18609; Ebû Dâvûd, Taharet, 71, H.no:184; Salât, 25, H.no:493; Tirnnzî, Taharet, 60, H.no:81 (Tirmizî, Câbir b. Semüra ve Üseyd b. Hudayr'den de (Radtyatlahu anhiima) rivayet olunduğunu, İshak'm:

"Bu konuda sadece Berâ ve Câbir b. Semüra'dan (Rudıyallahu anhüma) sahih rivayet nakledildi" dediğini zikrederek hadisin "hasen-sahih" olduğunu belirtti); İbn Mâce, Taharet, 67, H.no:494.

[481] Devenin şeytanî olarak vasıflanması; her hâlde onların ürkek, inatçı ve azgın olmalarından, koyunların Övülmesi ise sakin ve uysal olmalarından kaynaklanmaktadır.

[482] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/64-65.

[483] Sened:

Sahih: Müsned, IV/67, H.ııo: 16582; Benzer rivayet için bk. V/112, H.no:20978 (senedi:)

Tahâvt, Şerhu meâni'l-âsâr, 1/70.

Heysemî, hadisi Abdullalı b. Ahmed b. Hanbel'in ve Taberânî'nin rivayet ettiğini, Zü'1-Gurre'nin Yaîş el-Cühenî olduğunu, Ahmed b. Hanbel'in senedindeki râvilerin sika olduklarını söyler. Ayrıca Heysemî, Taberânî'nin Süleyk el-Gatafânî'den (Radıyallahii anlı) de rivayet ettiğini, isnadında Câbir el-Cu'fî'nİn bulunduğunu, bu râviyi Şu'be ve Süfyân'ın sika diğerlerinin ise zayıf saydıklarını belirtir. Bk. Mecına', 1/250.

Zii'I-Gurre'nİn 38l/689.hadisİn senedinden hareketle Berâ b. Âzib olma İhtimâli bulunmaktadır. Zü'1-Gurre el-Cühenî'nin (et-Tâî veya el-Hilâlî gibi nisbetlerle de anılır) isminin Yaîş olduğu ifade edilmiştir. Rk.Üsdü'l-ğâbe, V/490, Trc.no:5654; Ebû Nuaym: "Berâ b. Âzib'in yüzünde beyazlık veya buna benzer bir şey vardı. Bu sebeble de Zü'1-Gurre olarak isimlendirildi" der. İbn Mâkûlâ da, bazı ilim sahibi zâtlarca Berâ'nın bu adla isimlendirildiğini belirttikten sonra: "Bu bana göre tartışmalı bir konudur. Çünkü o, ne bir Tâî, ne bir Hilâlî, ne de bir Cühenî'dir" der. Abdurrahman b. Ebî Leyla'nın Zü'1-Gurre diye isimlendirilen Yaîş el-Cühenî'den bu konuda rivayetleri vardır. İbnü'l-Esîr 381/689.hadisin senedine de yer verir. Bk.Üsdü'l-ğâbe,11/219, Trc.no:1549.

Şevkânî, İbn Ebî Leylâ'nın hadisi Berâ'dan mı, Zü'1-Gurre'den mi, yoksa Üseyd b. Hudayr'dan mı (Radıyallahü anhiim) aldığında İhtilâf olduğunu, sahih olanın da Berâ b. Âzib'den olduğunu belirtir. Ayrıca Şevkânî, Zü'1-Gurre'nin Berâ b. Âzib'in lakabı olması fikrini uygun bulmaz. Ona göre Zü'1-Gurre Yaîş'tir, Bk.Neylü'1-evtâr, 1/220.

[484] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/65-66.

[485] Sened:

Hasen: Müsned, IV/352, H.no:18998; Benzer rivayetler için bk. IV/391, H.no:19375; IV/352, H.no:18997 (Metni:

Bennâ deve eti ile ilgili bu rivayeti tertibinde tercih etseydi daha İsabetli olurdu. Çünkü onun tercih ettiği rivayet deve eti ile İlgili değil, deve sütü ile ilgilidir. Deve sütü ile ilgili bir başka başlık daha uygun olurdu. İbn Mâce, Taharet, 67, H.no:496 {Bûsırî, Haccâc b. Ertad'ın zayıflığı ve tedlisİ sebebiyle isnadının zayıf olduğunu söyler ve şunları ilâve eder: Bu hadis şazdır. Mahfuz olan rivayet, Abdurrahman b. Ebî Leylâ'nın Berâ'dan naklettiği hadistir). Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, 1/206, H.no:559 (Hocası Abdullah b. Ahmed b. Hanbel kanalı İle nakleder).

Heysemî, hadisin Taberânî tarafından rivayet edildiğini belirterek senedinde kendisiyle ihticâcında ihtilaf bulununan Haccâc b. Ertad'ın varlığına dikkat çeker. Ahmed b. HanbeJ'in rivayetine değinmez. Ayrıca bu konuda Ebû Ya'lâ'nm da Musa b. Talha (yahut oğlunun) mevlâsının babası ve dedesi kanalı ile bir rivayetinin bulunduğunu söyler. Bk. Mecma', 1/250.

İbn Ömer'den (Radıyallahii anhiima) şahidi: İbn Mâce, Taharet, 67, H.no:497 (Senedinde Bakıyye b. Velîd var, müdellistir ve atı'ane ile rivayet etmiştir. Ricali sikadır. Hâlid b. Anır ise meçhulü'1-hâIdİr) Suyûtî de bu hadisin zayıf olduğuna işaret eder. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no:3384; Münâvî, Moğultay aracılığı ile Ebû Hâtim'in şu sözünü nakleder: "Ben bu hadisi inkâr ediyordum. Fakat aslını buldum. Ancak hadis İbn Ömer'in sözü/mevkûf olarak sahihtir. Bk. Feyzu'l-kadîr, J/363.

Câbir b. Semüra'nın babası Semüra es-Suvâî'den (Radıyallahü anhiima) şahidi:

Heysemi, hadisin Taberânî tarafından rivayet edildiğini, isnadının ise hasen olduğunu

söyler. Bk. Mecma', 1/250.

Ebû Sa'lebe el-Huşenîden (Radıyallahü anlı) nakledilen rivayet ise şöyledir:

Buhari, Tıb, 57.

[486] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/66-67.

[487] Şîrâzî, age., 1/24; İbn Kudâme, 179-181; Dehlevî, age., 1/504.

[488] Bk. lyaz, Kadı Ebû'I-Fadl b, Musa, îkmâlü'l-mü'lim bi fevâidiMüslim, 1/205.

[489] Buharı, Et'ıme, 53; Müslim, Hayz, 90; Ebû Davûd, Taharet, 74, Müsned, 1/264,11/265, 271.

[490] Bu rivayetin Câbİr b. Semiira'nın babası Semüra es-Süvâî'den şahidi vardır. Taberânî'nİn el-Mu'cemü'l-Kebîr'de rivayet ettiği hadis için, Heysemî isnadının hasen olduğunu söyledi. Bk. Mecma M/250.

[491] İbn Rüşd, 1/29; Nevevî, Mecmu', 1/57; İbn Kudâme, age., 1/183-184; Bennâ, age., 11/95.

[492] Rasûlullah mescid inşasından önce, namaz vaktinin geldiği her yerde ve (bazen de mecbur kalarak) koyunların kaldığı yerde namaz kıldı. Buharı, Salât, 49; İbn Ebî Şeybe, 1/338

§Rasûlullah'ın mescid yapmak için salın aldığı arsa, önceden ekin ekilen, ağaçların olduğu bazen de müşriklerin gömüldüğü bir yerdi. Önceleri deve ya da koyun yatakları/barınakları olsa bile namaz vakti nerede girerse orada namaz kılıyorlardı. Bu bilgi ile ilgili rivayetlerin metni:

Bk. Müsned, III/244, H.no:13495 (Bu rivayetlerin tercemesi için bk. 357/1227.hadis).

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/67-68.

[493] Sened:

Sahlh: Müsned, 11/265, H.no:7594; Benzer rivayetler için bk. 11/271, H.no:7661; ü/389, H.no:9026-9027; 11/427, H.no:9487; 11/458, H.no:9869; 11/469-470, H.no:10027; 11/478-479, H.no:10156; 11/503, H.no: 10490. Abdürrezzâk, 1/172, H.no:666; Müslim, Hayz, 90; Ebû Dâvûd, Taharet, 75, H.no: 194; Tirmizî, Taharet, 58, H.no:79 (Hasen-Sahih); Nesât, Taharet, 122, H.no:171-175; îbn Mâce, Taharet, 65, H.no:485.

Ayrıca 387/695.hadise bk. 393/701.hadisle karşılaştırınız.

Hadisi Ebû Hüreyre'den nakleden İbrahim b. Abdullah b. Kârız'ın ismi bazı rivayetlerde şöyle geçer:

a-Abdullah b. İbrahim b. Kârız: Müsned, ü/271, H.no:7661; Müslim, Hayz, 90.

b-İbn Kârız: Müsned, 11/469-470, H.no:10027.

c-İbrahim b. Kârız: Müsned, 11/478-479, H.no: 10156.

Benzer bir rivayet de şöyledir:

Bk. A/ümed, 11/529, H.no:10792; Tirmizî'nin rivayeti:

Ebû Hüreyre Allah Rasûlü'niin şu sözünü nakletti: "Ateşin değdiği her şeyden hattâ peynir parçasından bile abdest lâzım gelir." Bunun üzerine İbn Abbas Ebû Hüreyre'ye sordu: "Ey Ebû Hüreyre! Yağdan da yersek abdest alalım mı? Sıcak sudan içersek yine abdest alalım mı? Ebû Hüreyre: "Ey yeğenim, Rasûlullah'tan bir hadis işitince ona misal vermeye kalkışma!" dedi. Bk. Tirmizî, Taharet, 58, H.no:79 (Tirmizî, hadisin Ümmü Habîbe, Ümmü Seleme, Zeyd b. Sabit, Ebû Talha, Ebû Eyyûb ve Ebû Musa'dan da nakledildiğini ve "hasen-sahih" olduğunu söyler); İbn Mâce, Taharet, 65, H.no:485.

[494] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/68-69.

[495] Sened:

Sahih: Müsned, V/184, H.no:21490; Benzer rivayetler için bk. V/191-192, H.no:21563; V/190, H.no:21553-21548; V/189, H.no:21540; V/188, H.no:21535; Müslim, Hayz, 90; Nesât, Taharet, 122, H.no:179; Dârimî, Vudû', 51, H.no:732;

A-Abdestin gerektiğini ifade eden rivayetleri nakleden sahâbîler (Radıyallahü anküm):

a-Ebû Hüreyre: Bir önceki 384/692. ve 387/695. hadise bk.

b-Zeyd b. Sabit: Bu hadis (385/693)

c-Ebû Mûsâ el-Eş'arî: 386/694.hadise bk.

d-Süheyl İbnü'l-Hanzaliyye: 388/696.hadise bk.

e-Hz.Âişe: 389/697.hadise bk.

f-Ümmü Seleme: 390/69 8. had ise bk.

g-Ümmü Habîbe: 391/699.hadise bk.

h-Enes b. Mâlik'ten: Heysemî, Bezzâr'ın naklettiğini, senedinde Haccâc b. Nusayr'in bulunduğunu, Ebû Hâlim ve bazı tenkidçilerin zayıf, İbn Maîn ve İbn Hıbbân gibi âlimlerin ise sika saydığını söyler. Taberânî'nin Evsat'ında nakledilen hadisin İse senedinde kezzâb sayılan Hâlid b. Yezîd b. Ebû Mâlik'in bulunduğunu vurgular. Bk. Mecma', 1/248-249.

ı-İbn Ömer'den: Heysemî, hadisin Bezzâr ve Taberânî tarafından nakledildiğini, senedinde münkeru'l-hadis olan el-Alâ b. Süleyman er-Rakkî'nin bulunduğunu söyler. Bk. Mecma', 1/249.

i-Muâz'dan: Heysemî, hadisin Bezzâr tarafından nakledildiğini, senedinde zayıf olan Hasan b. Yahya el-Huşenî'nin bulunduğunu söyler. Bk.Mecma', 1/249.

j-Abdullah b. Zeyd: Heysemî, Taberânî'nin Evsat'mda sahih hadis ricali ile naklettiğini söyler. Bk.Mecma', 1/249.

k-Ebû Sa'd el-Hayr: Taberânî, el-Mu'cemii'l-kebîr, XXII/306; Heysemî, hadisin Taberânî tarafından nakledildiğini, senedinde meçhul olan Fİrâs eş-Şa'bânî'nİn bulunduğunu söyler. Bk.Mecma', 1/249.

I-Ebû Eyyûb'dan: Nesâî, Taharet, 122, H.no:176; Heysemî, Taberânî'nin Evsafında sahih hadis ricali İle naklettiğini söyler. Bk.Mecma', 1/249.

m-Seleme b. Selâme b. Vakş: Heysemî, hadisin Taberânî tarafından nakledildiğini, senedinde Leys'in kâtibi Abdullah b. Salih'in bulunduğunu, bu râviyi Abdülnıelik b. Şuayb b. Leys sika, Ahmed b. Hanbel ve birçok kimsenin zayıf saydığını, yalanla ilham edildiğini söyler. BkMecma', 1/249.

n-Abdullah b. Ebû Ümâme (ki ismi îyâs b. Sa'lebe idi) babasından: Heysemî, hadisin Taberânî tarafından nakledildiğini, senedinde zayıf olan Vâkidî'nin bulunduğunu söyler. Bk.Mecma',\I2A9-25Q.

o-Ebû Talha'dan: Nesât, Taharet, 122, H.no:177-178;

B-Abdestİn gerekmediğini ifade eden rivayetleri nakleden sahâbîler (Radıyallahü anhüm) için 392/670.hadisİn dipnotuna bk.

[496] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/69-70.

[497] Sened:

Sahih: Müsned, IV/397, H.no:19444; Mükerrer için bk. IV/413, H.no:19592; Heysemî, senedindeki râvilerin sika olduklarını belirtir. Bk. Mecma', 1/248.

[498] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/70-71.

[499] Sened:

Sahih: MUsned, 11/389, H.no:9027; Benzer rivayetler için bk. 11/503, H.no: 10490; 11/478-479, H.no:10156; 11/469-470, H.no:10027; 11/427, H.no:9487; 11/265, H.no:7594; 11/271, H.no:7661; 11/389, H.no:9026; 11/529, H.no:10792; Abdürrezzâk, 1/172, H.no:666; Müslim, Hayz, 90; Ebû Dâvûd, Taharet, 75, H.no: 195; TirmizS, Taharet, 58, H.no:79 (Haseıı-Sahİh); Nesâî, Taharet, 122, H.no:171-175; İbn Mâce, Taharet, 65, H.no:485.

Ayrıca 3 84/692.had ise bk.

[500] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/71.

[501] Sened:

Hasen: Müsned, V/289, H.no:22390; Mükerrer için bk. IV/180, H.no:17555; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, VI/98, H.no:5622; Heysemî, senedinde kendisiyle ihticâcda İhtilaf bulununan Muâviye'nin mevlâsı Kasım b. Abdurrahman'ın varlığına dikkat çeker. Ayrıca Süleyman b. Abu'r-Rabî' hakkında bilgi veren birini görmediğini söyler. Bk. Mecma', 1/248.

Ahmed b. Hanbel'in hocası Abdurrahman b. Melıdî bu rivayette tahdîs sigasi ile nakleder. Ayrıca Süleyman b. Ebu'r-Rabî'nin Şu'be ve Leys b. Sa'd isimli öğrencileri olan Süleyman b. Abdurrahman olduğunu, Ahmed b. Hanbel'in oğlu Abdullah belirtmiştir.

Suyûtî, hadisin hasen olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiu's-sağtr, H.no:85I3.

İbnü'l-Hanzaliyye: Sehl/Süheyl b. Amr b. Adiy el-Evsî el-Ensârî. Hanzalİyye annesinin ismidir. Babasının İsmi Amr'dır. Rıdvan biatına kaülmış, Uhud'da bulunmuş bu sahâbînin nesli olmamıştır. Gece kâim, gündüz sâim olan bu âbid zât Allah'ı çokça zikreder, fakat halkın arasına pek karışmazdı.

[502] Ebû Dâvûd, Taharet, 74, H.no:188.

[503] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/71-72.

[504] Sened:

Sahih: Müsned, VI/89, H.no:24461; Müslim, Hayz, 90; İbn Mâce, Taharet, 65, H.no:486, 487 (Bûsırî bu ikinci hadis için şunları söyler: "Senedinde Hâlid b. Yezîd var, bu râviyi bazıları sika bazıları da zayıf saydı. Hadisin metni sahihtir). Ayrıca 407/715.hadise bk.

[505] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/72.

[506] Sened:

Sahih: Müsned, VI/321, H.no:26603; Taberânî, d-Mu'cemü'l-kebîr, XXIII/387; Suyülî, hadisin sahih olduğunu belirtir. Bk.el-Câmiu's-sağîr, H.no:6980; Münâvî, ise Suyûtî'nin sahih demesinin Heysemî'den kaynaklandığını, çünkü Heysemî'nin râvilerinin sika olduğunu ifade ettiğini (bk.Mecma', 1/248) belirtir. Bk. Feyzu'l-kadîr, V/259. Fakat Heysemî Taberânî'nin râvilerinin sika olduğunu, Ahmed b. Hanbel'in ise isnadında Ebû Süleyman'ın bulunduğunu, bu râvi hakkında bilgi veren birini tanımadığı için de bu zât hakkında bilgi veremediğini söyler. Bk.Meana', 1/248. Hadis şâhidleri İle kuvvet kazanır.

Ayrıca 408/716 ve 395/703 .hadislere bk.

[507] Yani süt annesinin kocası.

[508] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/72-73.

[509] Sened:

Sahih: Müsned, VI/326, H.no:26652; Diğer rivayet: VI/327, H.no:26657; İkinci tarik: VI/327-328, H.no:26662; Üçüncü tarik: VI/328, H.no:26664; Benzer rivayetleri için bk. VI/427, H.no:27279; VI/426, H.no:27272; VI/328, H.no:26663; VI/327, H.no:26661, 26658; Ebû Dâvûd, Taharet, 75, H.no:195; Nesâî, Taharet, 122, H.no:180-181; İbn Ebî Şeybe, 1/150, H.no:1724; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXIII/234, H.no:447; Müsnedii'ş-Şâmiyyîn, 11/370, H.no:I516; Ebû Ya'lâ, XIII/65, H.no:7144; Beyhakî, es-Sünenü'î-kiİbrâ. 1/130, H.no:617.

Ümmü Habîbe annemiz, Ebû Süfyan Sahr b. Harb b. Ümeyye'nin kızıdır. Peygamber efendimizin eşidir. İsmi Ramle'dir. Kızının ismi Habîbe olduğu için bu künye ile tanınmıştır, îslâmm ilk yıllarında Müslüman olmuş, ilk kocası Abdullah b. Cahş ile birlikte Habeşistan'a hicret etmiş, kocası Abdullah orada vefat edince Ümmü Habîbe Hz. Peygamber ile evlenmiştir. H.44 yılında Medine'de vefat etmiştir. Bk. Seheranfûrî, Bezlü'l-mechûd, 11/117-118.

[510] Zira bir rivayette geçtiği gibi Ümmü Habİbe onun teyzesidir.

[511] Sevîk: Buğday ya da arpadan olan bir lür ezme, püre ya da kavut (Bk. İbn Manzûr, Lisanü'l-Arab, X/170). Ancak burada kavut şurubu olarak çevrilmesinin nedeni üçüncü rivayetteki kavuttan bir şurup, ziyadesidir.

[512] Veya "kız kardeşimin oğlu". Ebû Davud'un rivâyeünde her iki şekilde yani (^-İ) ve (^İ) lafzı İle nakledilmiş; Nesâî'nin iki tarikinde de sadece (^f) lafzı ile nakledilmiştir. Seheranfûrî bu farklı rivayetlere şöyle bir açıklık getirir: "Ebû Süfyan'ın, Ümmü Habîbe'nin erkek kardeşinin oğlu olarak zikredilmesi ya mecazdır ya da bazı râvilerin hatasıdır." Bk. Bezlü'l'inechûd, 11/119. "Kız kardeşimin oğlu şeklindeki rivayetlerde herhangi bir problem yoktur. Çünkü Ümmü Habîbe, Ebû Süfyan b. Saîd b. Muğîre'nin teyzesidir.

[513] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/73-74.

[514] Müseyyib ya da Müseyyeb şeklinde ya'nın kesri ya da fethi ile okunmuştur. (Bk. Zürkânî, Şerit, 1/62, 366, 486,11/246)

[515] Sened:

Sahih: Müsned, 1/70, H.no:505; Benzer bir rivayet: 1/62, H.no:441 (Bu rivayette Sakif kabilesinden olan şeyhin ve amcasının kim olduğu belli olmadığı için zayıftır):

Heysemî, hadisi Afımed, Ebû Ya'lâ ve Bezzâr'ın rivayet ettiğini, Bezzâr'ın İsnadının zayıf, Ahmed b. Hanbel'in ise senedindeki râvilerin sikaolduklannı beüıtir. Bk. Mecına', 1/251.

(Ebân b. Osman'dan: Osman b. Aftan ekmek ve et yedi. Sonra ağzını çalkaladı, ellerini yıkadı ve ellerini yüzüne sürdü/yüzünü yıkadı. Daha sonra abdest almadan namaz kıldı). Bk. Mâlik, Taharet, 22. Bu rivayet, abdeslİn gerekli olduğunu söyleyen hadİslerdeki abdest kelimesinden kastedilenin lügat anlamı olduğunun delilidir.

A-Abdestin gerektiğini ifade eden rivayetleri nakleden sahâbîler (Radıyallahü anhümj için bk.385/693.hadis

B-Abdestin gerekmediğini ifade eden rivayetleri nakleden (Radıyallalıüanhüm) sahâbîler:

1-Osman b. Affân: Bu hadis (392/700)

2-Ibn Abbas: 393/701. ve 399/707. hadise bk.

3-Ebû RâfT: 394/7O2.hadise bk.

4-Ümmü Seleme: 395/703.ve 408/7 lö.hadise bk.

5-Meymûne: 3 96/704.hadise bk.

6-Amr b. Ümeyye: 397/705.hadise bk.

7-İbn Mes'ûd: 398/706.hadise bk.

8-Ebû Hüreyre: 414/722.hadise bk.

9-Câbir: 400-401/708-709.hadise bk.

10-Süveyd: 402/710.hadise bk.

11-Enes: 403/711 .hadise bk.

12-İbn Cez': 404/712.1ıadisebk.

13-Muğîre: 405/713.hadise bk.

14-Ebû Râtî': 406/714.hadise bk.

15-Âişe:4O7/715.hadisebk.

16-Meymûne: 409/717.hadise bk.

17-Fâiıma:410/718.hadisebk.

18-Ümmü Âmir: 411/719.1ıadise bk.

19-Ümmü Hakîm bt. ez-Zübeyr: 412/720.hadise bk.

20-Dubâa bt. ez-Zübeyr: 413/72 Lhadise bk.

21-Hz.Ebû Bekir: Heysemî: "Hadisi Ebû Ya'Iâ (H.no:24) ve Bezzâr (H.no:292) nakletti. Senedinde Hiisânı b. Mısak var ki bu zâtın zayıflığında icma eltiler" der. Bk.Mecma', 1/251.

22-Hz.AIİ: Heysemî: "Hadisi Ebû Ya'Iâ (H.no:512) nakletti. Senedinde Abdüla'lâ b. Âmir var ki bu zâtı Ahmed ve Ebû Hâtİm zayıf saydı. İbn Adiy ise kendisinden sika râvîlerin naklettiğini belirtti. Diğer râvîleri sahih hadis ricalidir," der. Bk.Mecma', 1/251.

23-Muâviye: Heysemî: "Hadisi Ebû Ya'Iâ (H.no:7359) nakletti. Fakat senedinde müphem bir râvî bulunmaktadır" der. BkMecma', 1/252.

24-Ebû Ümâme el-Bâhilî: Heysemî üç ayrı rivayet zikreder: Her üçünün de Taberânî tarafından nakledildiğini; Birincisinin râvilerinden hiçbirinin tercüme-i hâline rastlamadığını, ikincisinin râvilerinden Muhammed b. Saîd el-Maslûb'un kezzab olduğunu, üçüncüsünün İse Ubeydullah b. Zahr ve A1İ b. Yezîd İsimli rüvilerinin zayıf olduklarını ve kendileri ile delil getirmenin helâl olmadığını belirtir. Bk.Mecma', 1/252.

25-RâfT b. Hadîc: Heysemî iki ayrı rivayet zikreder: Bunların Taberânî tarafından nakledildiğini; Birincisinin râvilerinden Amr b. Kays ve İbrahim b. Muhammed'in tercüme-i hâline rastlamadığını, ikincisinin râvilerinden Vâkidî'nin kezzab olduğunu söyler. Bk. Mecma', 1/252.

26-Hasan b. Ali: Heysemî İki ayrı rivayet zikreder: Bunların Taberânî tarafından nakledildiğini; her iki senedde de İbn İshak'ın bulunduğunu, bu râvinin ise sika-müdellis olduğunu ve an'ane yaptığını söyler. Bk.Mecma', 1/252.

27-Muhammed b. Mesleme: Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XIX/234; Heysemî Yunus b. Ebû Hâlİd'İn tercüme-İ hâline rastlamadığını belirtir. BkMecma', 1/252.

28-Muâz'dan: Heysemî iki ayrı rivayet zikreder: Bunların Taberânî tarafından nakledildiğini, Birincisinin (ki metni şöyledir:

senedinde yalancı olduğu söylenen Mutarrifb. Mâzİn'in bulunduğunu; İkincisinin ise senedinde zayıf olan İbn Lehîa'nın bulunduğunu söyler.

Bk. Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XX/70; Heysemî, Mecma', 1/252-253. 29-Safiyye bt. Huyey:

Heysemî: "Hadisi Ebû Ya'Iâ ve Taberânî nakletti. Râvİleıi sikadır" der. Bk.Mecma', 1/253.

30-Ümmü Hânı: Taberânî, el-Mu'cemü'1-kebîr, XIV/432; Heysemî: "Hadisi Kebir ve Evsat'ta Taberânî nakletti. Râvileri sikadır" der. Bk.Mecma', 1/253.

31-Ümmü Mübeşşir: Heysemî hadisin Taberânî tarafından nakledildiğini, râvilerden Muhammed b. el-Muvatta'nın tercüme-i hâline rastlamadığını, diğer râvilerinin ise sika olduklarını belirtir. Bk.Mecma', 1/253.

32-Amra bt. Hızâm: Heysemî hadisin Taberânî tarafından nakledildiğini, râvilerden Muhammed b. Sâbİt el-Bünânî'nin zayıf olduğunu, diğer râvilerinin ise sahih hadis ricali olduklarını belirtir. Bk.Mecma', 1/254.

33-Hİnd bt. Saîd b. Ebû Saîd el-Hudrî halasından: Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XIV/445-446; Heysemî hadisin Taberânî tarafından birçok tarikle nakledildiğini, rivayetlerinden bir kısmının râvîlerinin Hind bt. Saîd'in haricinde sahih hadis ricali olduklarını, Hind bt. Saîd'i ise İbn Hıbbân'm sika saydığını belirtir. Bk.Mecma', 1/254.

34-Ümmü Süleym: Heysemî hadisin Taberânî tarafından nakledildiğini, râvilerden Muhammed b. Yusuf un tercüme-İ hâline rastlamadığını belirtir. Bk.Mecma', 1/254.

Abdesti gerektirmediğine hükmedenler ise; Sahabeden dört halife (Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali), İbn Mes'ûd, Ebu'd-Derdâ, İbn Abbas, İbn Ömer, Enes b. Mâlik, Câbİr b. Semüra, Zeyd b. Sabit, Ebû Mûsâ el-Eş'arî, Ebû Hüreyre, Übey b. Ka'b, Ebû Talha, Âmir b. Rabîa, Ebû Ümâme, Muğîre b. Şu'be, Câbİr b. Abdullah ve Hz. Âişe; Mezhep imamlarından Ebû Hanîfe, Mâlik, Şâfî, Ahmed b. Hanbel vd. Bunlar abdesti gerektiren hadisleri ya mensûh sayıyorlar, ya da abdesti lügat anlamında (ağzı çalkalama ve elleri yıkama şeklinde) alıyorlar. Bk.Seheranfûrî, age., 11/119.

[516] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/75-77.

[517] sened:

Sahih: Mümed, 1/226, H.no:1994; İkinci rivayet: 1/253, H.no:2286; 1/227, H.no:2002 (üç isnâdla rivayet edilen bu hadisin her üç isnadı da sahihtir); 1/226, H.no:1988; î/241, H.no:2153 (Senedinde Ca'fer el-Cu'fî vardır); 1/366, H.no:3463; 1/365, H.no:3453; 1/353, H.no:3312; 1/244, H.no:2188; 1/363, H.no:3433; 1/361, H.no:3403; 1/279, H.no:2524; 1/273, H.no:2467; 1/356, H.no:3352; 1/336, H.no:3l08; 1/326-327, H.no:3014; 1/254, H.no:2289; 1/351-352, H.no:3295; 1/258, H.no:2339 (Bu iki rivayet, senedindeki Muhammed b. Zübeyr et-Temîmî el-Hanzaiî sebebiyle zayıftır. Buhârî bu zat hakkında "münkeru'l-hadis" ve "fîhi nazar" ifadesi kullanır. Bk.et-Târîhu'1-kebîr, M/86); 1/258, H.no:2341; 1/267, H.no:2406; 1/281, H.no:2545; 1/284, H.no:2570; 1/320, H.no:2941.

Mâlik, Taharet, 19; Buhârî, Vudû', 50 (Buhârî bab başlığının hemen altında der ki: "Hz. Ebû Bekir, Ömer ve Osman yediler, fakat abdest almadılar" İbn Hacer bunun Taberânî tarafından mevsûl olarak nakledildiğini ve isnadının da hasen olduğunu söyler. Bk.Fethu'l-Bân, 1/411); Et'ınıe, 18; Müslim, Hayz, 91; Ebû Dâvûd, Taharet, 74, H.no:187; Nesâî, Taharet, 123, H.no:184; İbn Mâce, Taharet, 66, H.no:488; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1/157-158;

Hz. Ömer, Osman ve Ali'nin abdest almadıklarını belirten rivayet için bk. Mâlik, Taharet, 21, 22, 24;

İbn Hacer bu hâdisenin Dubâa b. ez-Zübeyr veya Meynıûne'nin evinde gerçekleştiğini, ezan ile namaza davet edenin Bilâl olduğunu söyler. Bk.Fethu 'l-Bârî, 1/411); Şu rivayetler de bu görüşü kuvvetlendiriyor:

Bk. Müsned, 1/351,'H.no:3287; 1/264, H.no:2377 (396/704.hadise bk.) a-Amr b. Ümeyye'den (Radıyallahü anh) şahidi için bk. (3 97/705. had is) b-Meymûne'den (Radıyallahü anhâ) şahidi İçin bk. (409/717.1ı adi s)

c-Ebû Râfi'den (Radtyallahü anlı) şahidi için bk. (394/702.hadis)

d-Ebû Hüreyre'den (Radıyallahü anlı) nakledilen benzer rivayet 384/692.hadiste zikredildi.

Ayrıca 396/704 ve 399/707.hadislere bk.

[518] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/77-78.

[519] Sened:

Sahih: Mümed, VI/9, H.no:23757; Benzer rivayetler için bk. VI/9, H.no:23758:

VI/8, H.no:23745 (Bu iki rivayette koyunu kendisinin veya kendilerinin kestiğini söylüyor. Bk. 406/714.hadis); Müslim, Hayz, 94; Ayrıca 406/714.hadİse bk.

[520] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/78.

[521] Sened:

Sahih: Müsned, VI/292, H.no:26382; Benzer rivayetler için bk. VI/319, H.no:26589; VI/317, H.no:26575; VI/307, H.no:26501; Tirmizî, Et'ıme, 27, H.no:1829; Nesûf, Taharet, 123, H.no:182-183; İbn Mâce, Taharet, 66, H.no:491; İbn Huzeyme, 1/28, H.no:44. Ayrıca 408/716 ve 390/698.hadislere bk.

[522] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/78.

[523] Sened:

Sahih: Müsned, 1/264, H.no:2377; Benzer rivayet için bk. 1/272, H.no:2461; Mâlik, Taharet, 50; Buhârî, Vudû', 51; Müslim, Hayz, 96 (Buhârî ve Müslim özet olarak nakletti); Taberânî, el-Mu'cemu'l-kebîr, X/325 H.no:10796-10797.

Ayrıca 409/717, 384/692, 393/701 ve 399/707.hadislere bk.

[524] Meymûne annemiz İbn Abbas'ın (Radıyaüahü aııhüma) teyzesidir.

[525] (Geniş açıklama için bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bâri, 1/311)

[526] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/79-80.

[527] İbn Abbas küçük sahabilerdendi ve Hz. Peygamber'in ömrünün sonları udayken küçük yaşla/gençlik döneminde bulunuyordu. Zekâsı yanında Rasûlullah'ın duasının bereketiyle birçok şeyi ezberliyor, unutmuyordu, ayrıca nasih olan hükümleri de iyi biliyordu. Yukarıdaki son cümle ile buna vurgu yapılmak istenmektedir.

[528] Abdürrezzpk, II7563, No: 4471; Müslim, Siyam, No.l 113.

[529] Ebû Davud, Taharet, 74, No: 192; İbn Cârûd, Müntekâ, 1/19, No: 24; İbn Huzeyme, 1/28, No:43 m

[530] İbn Hıbbân, M/416, No:l 134.

[531] İbn Hıbbân, X/291, No:4443.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/80.

[532] Scned:

Salıih: Affcn^, IV/139, H.iîo:Î7184; Mükerrer için bk. V/288, H.no:22384; İkinci rivayet: IV/139, H.no:17183; Benzer rivayetler için bk. IV/179, H.no:17550; V/288, H.no:22383; IV/I79, H.no: 17546; IV/139, H.ııo:17182; V/287, H.no:22378; Bir başka rivayet ise şöyledir:

İV/288, H.no:17545;Buhârî, Vudû', 50 (Amr b. Ümeyye'nin Bulıürî'dekİ iki hadisinden biridir. Diğer hadisi de mesh konusunda nakledilir); Ezan, 43; Cihâd, 92; Et'ıme, 20, 26, 58; Müslim, Hayz, 92-93; Tirmizî, Efıme, 33, H.no:1836 (Hasen-Sahih); İbn Mûce, Taharet, 66, H.no:490; Dârimt, Vudû', 52, H.no:733.

[533] Bİr sonraki rivayetle, bıçak kelimesi zikredilmektedir. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Taharet, 74.

[534] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/80-81.

[535] Sened:

Sahih: Müsned, 1/400, H.no:3793; Benzer rivayetler İçin bk. İ/400, H.no:3791-3792 (Senedlerde, 3791.hadiste: Abdullah b. Utbe'nİn oğullan hem Ubeydullah hem de Hamza; 3792,hadiste: Ubeydullah; 3793.hadiste: Hamza vardır); Heysemî, Alımed b. Hanbel ve Ebû Ya'lâ (H.no:5274) tarafından rivayet edilen bu hadisin râvîlerinin sika olduklarını belirtir. Ük.Meana\V25l

İbn Mes'ûd'dan nakledilen diğer rivayetler de şöyledir.

Heysemî Taberânî'nin Kebîr'inde nakledilen bu rivayetler için: "Rİcâli sikadır" der.

BkMecma', 1/254.

[536] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/81.

[537] Sened:

Sahih: Müsned, 1/366, H.no:3464; Mâlik, Taharet, 50; Müslim, Hayz, 90; Ebû Dâvûd, Taharet, 75, H.no:194; İbn Mâce, Taharet, 65, H.no;485.

Ayrıca 393/701 ve 396/704.hadislere bk. ve 384/692.hadisle karşılaştınniz.

[538] Başka rivayette; İbn Abbas ve Ebû Hüreyre'den (hadis) dinledi, şeklindedir. Bk. Abdürrezzak, 1/165, No: 642.

[539] Bu ziyade İçin bk. Abdürrezzak, 1/165, No: 642.

[540] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/81-82.

[541] Sened:

Sahih: Müsned, III/304, H.no:14196; Benzer rivayetler için bk. İÜ/364, H.no:14857: III/381, H.no:15020 (senedinde Abdullah b. Muhammed b. Akîl bulunmaktadır): 111/307, H.no:14233 (senedinde Abdullah b. Muhammed b. Akîl bulunmaktadır): 111/374-375, H.no: 14960 (senedinde Abdullah b. Muhammed b. Akîl bulunmaktadır):

AftS/üt, Taharet, 24; /6n Mâce, Taharet, 66, H.no:489; Hz.Osman'ın da benzer bir uygulamayı yaptığına dâir bir rivayet:

Mâlik:, Taharet, 22.

[542] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/82-83.

[543] Sened:

Sahih: Müsned, lİl/322, H.no: 14390; AföKfc Taharet, 25 (mürsel olarak nakledilir), 24 (Hz.Ebû Bekir'in et sebebiyle abdest almadığını gösteren rivayet); Buharı, Et'ime, 53: ebu Dûvûd, Taharet, 74, H.no:191-192; Tirmizt, Taharet, 59, H.no:80 (Hasen-Sahih); Nesâî, Taharet, 123, H.no:185.

[544] Metinde İbn Bekr'den gelen rivayette: Önümüze kondu, şeklindedir. Ayrıca yukarıdaki rivayetle tekrar vardır. Bu tekrar Abdürrezzak'ııı rivayetinde geçtiği hâlde İbn Hibban'da bulunmamaktadır. Bu nedenle ya râvi hatasıdır veya işte buraya ve buraya da konuldu şeklinde1 iki yere ayrı ayrı konulduğu anlaşılabilir. (Bk. Abdürrezzak, 1/165, No: 639; İbn Hıbbân, III/4İ3, No: 1130)

[545] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/83-84.

[546] Sened:

Sahih: Müsned, IH/462, H.no:15743; Benzer rivayetler için bk. III/462, H.no:15742 (Bu rivayette sahâbînİn Rıdvan Biatı'na katıldığı belirtilmektedir); III/488, H.no:15932; Mâlik, Taharet, 20; Buharı, Vudû', 51, 54; Cihâd, 123, Meğâzî, 36, 39, Et'ime, 7, 9, 51; Nesât, Taharet, 124, H.no:186;/&« Mâce, Tahûret, 66, H.no:492.

[547] Sahbâ, Medine yönünden gidildiğinde Hayber'e en yakın yerin ismidir.

[548] Sevîk; Buğday ya da arpadan oluşan bir tür ezme, püre ya da kavut (Bk. İbn Manzûr, Lisanü'l-Arab,X/170).

[549] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/84.

[550] sened:

Sahih: Müsned, IV/30, H.no:16317 (Enes'in bu hadisi Ebû Talha Zeyd b. Sehl el-Ensârî'nİn hadisleri arasında yer almıştır); Benzer rivayet için bk. V/129, H.no:21079 (Enes'in bu hadisi de Übey b. Ka'b'ın hadisleri arasında yer almıştır). Heysemî, Ahmed b. Hanbel tarafından rivayet edilen bu hadisin râvîlerinin sika olduklarını belirtir. Bk.Mecma', 1/251.

Seneddeki Ahmed b. Hanbel'in hocası Attâb b. Ziyâd el-Horasânî'dir.

Ebû Talha Zeyd b. Sehl el-Ensârî'nin (Radıyallahii anlı) hadisleri;

Müsned, İV/30, H.no:16314; Nesâf, Taharet, 122, H.no:178;

Müsned, IV/28, H.no: 16300;

Müsned, IV/28, H.no:16301.

[551] Lafız olarak, 'abdest suyu isledim' şeklindedir. Ancak doğru anlaşılması için yukarıdaki şekilde tercenıe edildi.

[552] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/84-85.

[553] Sened:

Sahih: Müsned, IV/190, H.no:17632; Benzer rivayetler için bk. IV/191, H.no:17640; IV/190, H.no:17635;Ebu Davud, Taharet, 74, H.no: 193; /ö« A/âcc, Et'ıme, 29, H.no:3311.

Hadîsin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Heysemî de, senedindeki İbn Lehîâ sebebiyle hadisi lıasen saymıştır. Bk. Mecma', 11/21. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis.

[554] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/85-86.

[555] Sened:

Sahih: Müsned, IV/253, H.no:18135; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XX/419, H.no:1008; Heysemî, Alımed b. Hanbel ve Taberânî tarafından rivayet edilen bu hadisin râvîlerinin sika olduklarını belirtir. Bk.Mecma', 1/251

Ebû Dâvûd da Muğîre'den şu rivayeti nakleder;

Ebu Davud, Taharet, 74, H.no:188.

[556] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/86.

[557] Sened:

Sahih: Müsned, VI/8, H.no:23745; Müslim, Hayz, 94; Ayrıca 394/702.hadise bk.

[558] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/87.

[559] Sened:

Sahih: Müivıerf, VI/266, H.no:26175; Benzer bir rivayet için bk. VI/161, H.no:25158:

Heysemî, Ahmed b. Hanbel, Ebû Ya'lâ ve Bezzâr tarafından rivayet edilen bu hadisin râvîlerinin sahih hadis ricali olduklarını belirtir. Bk.Mecma', 1/253; Heysemî eserine Ahmed b. Hanbel'in ikinci rivayetini almıştır.

Ayrıca 389/697.had ise bk.

[560] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/87.

[561] Sened:

Sahih: Müsned, VI/306, H.no:26491; /toüî, Taharet, 123, H.no:182; İbn Mâce, Taharet, 66, H.no:491.

Aynca 395/703 ve 390/69 8.hadislere bk.

[562] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/87-88.

[563] Sened:

Sahih: Müsned, VI/331, H.no:26692; Buhâri, Vudû', 51; Müslim, Hayz, 93; Hadisin senedinde İbn Lehîa bulunmaktadır. Bu râvî ile ilgili geniş bilgi için bk.22/64.hadis.

Ayrıca 396/704.hadise bk.

[564] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/88.

[565] Sened:

Zayıf: Miisned, VVlÛ, H.no:26298;'fi&Ö Ka'/â, XII/109, H.no:6740; Heysemî, Ahmed b. Hanbel, ve Ebû Ya'lâ (H.no:6740) tarafından rivayet edilen bu hadisin munkatı olduğunu belirtir. Çünkü Hasan b. Hasan Hz. Fâtıma'nın vefatından sonra doğmuştur. Bk.Mecma', 1/253. Ayrıca sika-müdellis İbn İshâk an'ane ile nakleder.

[566] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/88-89.

[567] Sened:

Hasen: Mümed, VI/372-373, H.no:26978; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXV/I48, H.no:357; İbn Sa'd, Tabakât, VHI/320; Heysemî, sadece Taberânî tarafından rivayet edilen bu hadisin râvîlerinden İbrahim b. İsmail b. Ebû Habîbe el-Eşhelî ve Abduri"ahman b. Abdullah el-Eşhelî (Taberânînİn rivayetinde bu isim Abdurrahman b. Abdurrahman b. Sâmit b. Sâmit olarak geçer) hakkında bilgi veren birini bilmiyorum" der. BkMecma', 1/254.

Bennâ hadisin İbrahim b. İsmail'in zayıf olması sebebiyle zayıf olduğunu söyler. Bk. Bulûğu'l-emânî, H/107; Tirmizî de bu râvinin hadiste zayıf sayıldığını söyler. Bk.Sünen, Hudûd, H.no:l462; Tıb, H.no:2075; Ahmed b. Hanbel ve İbn Mâce beş, Tirmizî iki, Dârimî bir hadisini nakleder. Bu zâtı birçok kimse zayıf -meselâ Buhârî ve Ebû Hâlim er-Râzî "miinkeru'l-hadis", Dârekutnî "metmk"- Nesâî "zayıf saymış, Ahmed b. Hanbel ve Iclî sika kabul etmiştir. İbn Adiy zayıflığına rağmen hadislerinin yazılabileceğini belirtmiş, İbn Maîn "sâlİh", Ahmed b. Hanbel "sika" saymış, İbn Sa'd da övmüştür. Gece kâim, gündüz sâim bir zattır. Bk.Zehebî, Kâşif, Trc.no:! 14; İbn Hacer de zayıf sayanlar arasındadır. Bk.Takrfb, Trc.no: 146).

Rivayet 412-413/720-721. hadislerle desteklenerek hasen liğayrihî seviyesine yükselir.

[568] Bu mescid Abdüleşheloğulları mescididir.

[569] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/89.

[570] Sened:

Sahih: Mtisned, VI/371, H.no:26970; Mükerrer için bk. Vl/419, H.no;27227; Benzer rivayetler için bk. VI/419, H.no:27230; VI/419, H.no:27228 (Bu rivayette Ahnıed b. Hanbel hocası HatTâFdan Ümmü Hakîm'in kızkardeşi Dubfıa' olduğunu nakleder); VI/419, H.no:27229; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXV/84; Heysemî, Ahmed b. Hanbel veTaberânî tarafından rivâyel edile» bu hadisin rûvîlerinin sahih hadis ricali (bir başka yerde sika) olduklarını belirtir. Bk.Meana', 1/253-254.

Heysemî'nin "Taberânî'nin râvileri sikadır" dediği rivayet:

Benzer rivayetlerin metni:

Vl/419, H.no:27230 (Heysemî'nin "Ahmed b. Hanbel'in râvileri sikadır" dediği rivayet budur).

VI/419, H.no:27228. Ümmü Hakîm, Ümmü'l-Hakem diye de bilinen Safiyye veya Atîke İsimli, Peygamber efendimizin amcasının kızıdır. Dubâ'a'daıı nakledilen rivayet için bir sonraki hadise bk.

[571] Dubâ'a, Mİkdâd'm eşi, Ümmü Hakîm'in kız kardeşidir. Her ikisi de Peygamberimizin amcası Zübeyr'in kızıdır.

[572] Metinde kelimesi geçmektedir ki dişlerinin ucu ile ısırarak alıp yemek, anlamındadır. Bu şekilde güzelce ve küçük parçalar hâlinde yemek Rasûlullah'ın adetiydi. İse insanın ağzına bütünüyle alıp (büyük lokmalar hâlinde) yemezidir. (Bk. İbnü'l-Esir, Nihaye, V/135)

[573] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/89-90.

[574] sened:

Sahih: Müsned, VI/419, H.no:27230; //jn Ebî Şeybe, 1/49; Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, XXIV/336. XXV/84-85; Heysemî, Ahmed b. Hanbel ve Ebû Ya'lâ (H.no:7151) tarafından rivayet edilen bu hadisin râvîlerinin sika olduklarını belirtir. T$k.Mecma\ 1/253. Aynı rivayet İbn Abbas'tan da nakledilir.

Bk. Müsned, 1/351, H.no:3287. Ümmü Hakîm'den nakledilen rivayet için bir önceki hadise bk.

[575] Râvilerden Affan; Rasûl yerine Nebi kelimesi geçtiğini belirtti.

[576] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/90.

[577] Sened:

Sahih: Milsned, 11/389, H.no:9026; İbn Mâce, Taharet, 66, H.no:493. Heysemî, Ebû Hüreyre'den rivayet edilen şu nakillere yer ve-ir:

Bu hadisi Ebû Ya'lâ (H.no:5986) nakleder. Senedi: Muhammed b. Amr, Ebû Seleme'deıı şeklindedir ve lıascn bîr rivayettir.

Bu hadisi de Bezzâr (H.no:297) nakleder. Bezzâr'ın şeyhi haricindeki râvîler sahih hadis ricali ildendir. BkMecma', 1/251-252; Bezzâr'ın şeyhi Ahmed b. Ebaıı ise sika biridir. Bk.Mecma', 1/251.

[578] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/91.

[579] Bk. Mâide sûresi 5/6; Müsned Trc. no. 348/656 vd.; Şîrâzî, Mühez&b, 1/22; Merğınânî, Hidâye. 1/14; İbn Rüşd, Bidayetti'I-müetehhi, 1/24; İbn Kudâme, Mıığııî, 17160/162; Meydânî, Lübâb, 1/36

[580] Salih b. Ahmed b. Hanbel, Mesâil, 1/178; Şîrâzî. age., 1/23; Merğınânî, age., 1/15; İbn Rüşd, age., J/26; Nevevî, Mecmu', 11/14; İbn Kudâme, age., 1/160,165.

[581] Merğınânî. age., 1/15; Nevevî, age.. 1/21; İbn Kudâme, age., 1/164.

[582] Şîrâzî, age., 1/22; Merğınânî. age.. 1/14; İbn Rüşd, age.. 1/24; İbn Kudâme. age., 1/160/162: Meydânî, age., 1/36.

[583] Salih b. Ahmed b. Hanbel, age., 1/178; Şîrâzî, age., 1/23; Merğınânî, age., 1/15; îbn Rüşd, age., 1/26; Nevcvî, age., 11/14; İbn Kudüme, age., 1/160,165.

[584] Bu konudaki hadisler ve değerlendirmesi için bk. Zeylaî, Nasbur-râye, 1/37-41.

[585] İmam Şafiî, Ümm, 1/14; Sehnûn, age., 1/18; Şîrfizî, age., 1/24; Merğınânî, age. î/14; İbn Rüşd 1/24-25; Nevevî, age., 1/7; İbn Kudânıe, age., 1/176; Mevsılî, İhtiyar, 1/10.

[586] Salih b. Ahmed b. Hanbel,.age., 1/179, 247; Şîrâzî, age., 1/24; Merğınânî, age., 1/14; İbn Rüşd, age., 1724.

[587] Mendup; tavsiye edilen, güzel hareket, manalarına gelmektedir.

[588] İbn Rüşd, age., 1/28.

[589] İmam Şafiî, age., 1/12; Sehnûn, age., 1/13; İbıı Rüşd, age., 1/27-28; Nevevî, age., 11/30-34; İbn Kudâme, age., 1/186-191; İbn Nüceym, Bahr, I/44.

[590] Şîrâzî, age., 1/24; İbn Kudüme, 179-181; Dehlevî, age., 1/504.

[591] Buharı, Et'ime, 53; Müslim, Hayz, 90; Ebû Davûd, Taharet, 74, Müsned, T/264,11/265, 271.

[592] İbn Rüşd 1/29; Nevevî, age., 1/57; İbn Kudüme, age., 1/183-184; Beıınâ, age., 11/95.

[593] Sehnûn, age., 1/14; Şîrâzî, age., 1/25; İbn Kudâme, age., 1/193; İbn Nüceym, el-Eşbâh ve'n-Nazâir, 64; Desûkî, Haşiye, 1/124.

[594] Bu konudaki hadisler ve değerlendirmesi için bk. Zeylaî, Nasbu'r-râye, 1/47-52.

[595] Şîrâzî, age., 1/24; Merğınânî, age. 1/15; İbn Rüşd 1/29; İbn Kudâme, age., 1/166; İbn Nüceym, Bahr, 1/42; Meydânî, age., 1/38.

[596] İbn Kudâme, age., 1/168.

[597] İbn Rüşd age., 1/29; İbn Kudâme, age., 1/184-185.

[598] Şîrâzî, age.. 1/25; İbn Rüşd, age. 1/29-30.

İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 3/91-94.



© 2015 http://islamguzelahlaktir.blogspot.com/